Bayhan, Darülaceze Şefkat ve Hoşgörü Merkezidir

Bayhan, Darülaceze Şefkat ve Hoşgörü Merkezidir



AGİD Yönetim Kurulu üyeleri ilk olarak Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yönetici görevine yeni atanan Yusuf Altındal’a hayırlı olsun ziyareti gerçekleştirdi. Daha sonra ise 1895 yılında Sultan II.Abdulhamit Han tarafından kurulan 118 yıllık daimi hayır müessesi Darülaceze’nin Müessese Müdürü Nevzat Bayhan makamında ziyaret edildi.


Ural AGİD çalışmaları hakkında bilgi verdi


Samimi atmosferde geçen ziyarette AGİD çalışmaları hakkında bilgi veren  AGİD Başkanı Ahmet Ural, “ Genç girişimci ve genç işadamlarımızla bir araya gelerek başta İstanbul olmak üzere Türkiye’deki Adıyamanlı genç işadamlarını bir çatı altında toplamak, tanışmalarını, kaynaşmalarını ve ticaret yapmalarını sağlamaya çalışıyoruz. İnancımız şudur ki, ‘Herkes evinin önünü temizlerse sokak tertemiz olur.’ Anlayışıyla hareket ediyoruz. İş dünyası, siyaset ve ekonomi gibi konularda bilgi alışverişini gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bugüne kadar çok değerli konuklarımızın katılımıyla paneller düzenledik. Genç işadamı ve girişimcilerimizi ödüllendirdik. Ayrıca Adıyamanlı tüm sivil toplum kuruluşlarıyla her platformda bir araya gelmeye gayret ettik. Bu çalışmalarımız artarak devam edecektir” dedi.


Bayhan: “Darülaceze şefkat ve hoşgörü merkezidir”


Ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade eden Darülaceze Müessese Müdürü Nevzat Bayhan da, Darülaceze’nin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlanmasıyla Bakan Fatma Şahin’in yakın ilgisine vesile olduğunu belirterek, “Sayın Bakanımızın yakın ilgisi kurumu çok güzel bir noktaya taşımaktadır. Tarihi arka planına bakıldığında buranın şefkat ve hoşgörü merkezidir. Bunun böyle algılanması ve böyle görülmesi gerekir.


Darülaceze Müessesesi’nin 24 saat çalışan bir kurum olduğuna dikkat çeken Bayhan, buranın sürekli bir yaşam alanı, Cennet mekân Şefkat padişahı Abdülhamid Han zamanında bütün zorluklara rağmen açılan bir müessese olduğunu, Müslümanlar ve gayrimüslimlerin aynı kapıdan girerek, aynı bahçenin içinde cami, kilise ve sinagogla bir hoşgörü medeniyetinin simgesi olduğunu, bu gün bile dünyanın bu hoşgörü tablosuna muhtaç olduğunu ifade etti.

İlk Yorumu Yap

Yorum Yap