Öğretim Üyesi Haydar Bağış, Canlı Yayında...

Öğretim Üyesi Haydar Bağış, Canlı Yayında...

 

 

Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi  Prof. Dr. Haydar Bağış, teknik olarak bir hayvanı klonlamaktansa bir insanı klonlamanın çok daha kolay olduğunu söyledi.

 

Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Haydar Bağış, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Adnan Yüksel ile birlikte HABERTÜK televizyon kanalında yayınlanan ?Pelin Çift İle Öteki Gündem? programına canlı yayın konuğu oldu.

 

İnsanın Biyolojik Alınyazısı Genlerin tartışıldığı programda Prof. Dr. Haydar Bağış, insan kopyalama konusunda şunları ifade etti: ?Teknik olarak bir ineği klonlamaktansa bir insanı klonlamak çok daha kolay. Ben, bir laboratuarda insan klonlamayı anında yapabilirim. Benim kendi laboratuarımdaki ekip arkadaşlarımla bunu yapmam zor bir şey değil. Ancak Bilim ve teknoloji iki ucu keskin bıçak gibidir. Bilim ve teknolojideki uygulamaları doğru, zamanında ve yerinde yapmak lazım. Bütün dünyada insan klonlamak, bu teknolojiyi kullanmak yasaklanmıştır. İnsan klonlamayı etik olarak doğru bulmuyorum.  Eğer Einstein?ı klonlarsanız Einstein'ın klonu, görünüm olarak Einstein gibi olacaktır fakat Einstein'ın yetiştiği çevre ile klonunun yetiştiği çevre farklı olduğundan huy ve zeka olarak aynı olacağının garantisi yoktur. Zeka üzerinde çevrenin yüzde 60, genetiğin ise yüzde 40 etkisi vardır. Klon aynı yumurta ikizi gibi değildir, farklıdır, kopyadır? dedi.

 

Bilim insanları olarak kendilerinin yazılı metinlere dayalı olarak konuşabildiklerini ifade eden Prof. Dr. Bağış, en büyük rehberlerinin uluslararası arenada rüştünü ispat etmiş impakt faktörü yüksek dergiler olduğunu kaydederek bu dergilerde yayınlanan makaleleri dikkate alarak bilimsel çalışma ve araştırmalar yürüttüklerini vurguladı.

 

Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) hakkında görüşlerini aktaran Bağış, bu konuda da şunları aktardı:   ?Dünyada soyanın yüzde 90?ı,  mısırın yüzde 70?i, pamuğun yüzde 50?si GDO?dur. Zaten GDO hayatımıza girmiş durumda. Ama Türkiye?de güzel bir şey var. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı?nın bu konuda gerçekten güzel çalışmaları var. Biyogüvenlik kurulları oluşturuyor. Bilim kurulları oluşturdu. Ülkemizde GDO üretimi yasak. Amerika, Kanada gibi bazı gelişmiş ülkelerde bunlar serbest.   Teknolojilere bilinçsizce karşı çıkmamak lazım. Gelişmiş ülkelerde uygulanan teknolojilerin bizim ülkemizde de uygulanması lazım ki uygulanıyor. Dolayısıyla gelecekte açlık, kuraklık, sefalet, deprem gibi felaketlerle karşılaşabiliriz. Bu yüzden kritik teknolojileri elimizde bulundurmamız gerekiyor. Bununla ilgili yetkin insanların, yetkin araştırma gruplarının yetiştirilmesi lazım. Ama bunlar kontrollü bir şekilde yapılmalıdır. Eğer bu ürünler kontrolsüz dağınık bir şekilde üretilirse Türkiye için çok önemli olan endemik yapıyı tamamen bozabiliriz. Mesela siz soya veya ayçiçeği yetiştirdiniz. Ayçiçeği ile ilgili tozlanma olayı ve diğer olaylar değişecek. Ne olduğunu bilmeyeceğiz ve biz var olan genetik kaynağımızı da kaybetmiş olacağız. Bu nedenle teknolojilere mutlaka hakim olmaya çalışmalıyız. Bunla ilgili denemelerimizi, araştırma ve geliştirme çalışmalarımızı kapalı alanlarda yapmalıyız.

 

Ülkemize giren GDO'ların vatandaşlar tarafından bilinmesi lazım. GDO kadar da pesisitlerin çok daha tehlikeli olduğunu biliyoruz. Pesisit anında öldürür. Birikimi yapar ve DNA'da epigenetik numuneyi de bozabilir. Yine bir sonraki kuşağa geçebilir.?

 

Konuşmacılar programda; DNA hayatın hangi sırlarını barındırıyor, yaşamın sırrı DNA mı, gen teknolojisi üstün insan yaratabilir mi, DNA nasıl bir mucizeyi barındırıyor, insan dışında organ üretilebilir mi, kişiye özgü kök hücre üretilebilir mi, inanç, kıskançlık, şişmanlık genlerde mi gizli, insan kopyalaması mümkün mü ve şuanda dünyada klonlanmış bir insan var mı, transgenik domuzlardan insanlara transfer edilebilecek karaciğer, böbrek üretilebilir mi, deri hücrelerinin geriye programlanarak hasta kişilere özgü hücre hatlarının geliştirilmesi, tek gen hastalıklarında gen tedavilerinin yeri ve kullanımı, kanser ve genetik hastalıklarda hücrelerdeki sinyal iletim bozuklukları, kanserin genetik mekanizması ve kanser hücrelerinin vücut içindeki davranışları, GDO?ların genetik üzerine etkileri ve ülkemizdeki GDO?ların durumu, ısmarlama bebek nedir ve embriyoda genetik bozukluğa neden olan tek gen hastalıklarının tespit edilmesi ve sağlam embriyoların transferi, kanser ve terminal noktaya gelmiş kişilerin kendilerini dondurarak eksi 186 derecede saklamaları, yenilen gıdaların ve bilinçsizce alınan bitkisel kökenli ürünlerin epigenetik üzerine olan olumsuz etkileri, stres durumlarında genlerin fonksiyonlarda meydana gelen olumlu ve olumsuz değişiklikler ve bu değişikliklerin kanser ve benzeri hastalıklara olan bağlantıları gibi konuları ele aldılar.

İlk Yorumu Yap

Yorum Yap