Süzen, Adıyaman Baro Başkanlığına Aday

Süzen, Adıyaman Baro Başkanlığına Aday


İnsan Hakları Derneği (İHD) Adıyaman Şube Başkanı Av.Osman Süzen, Adıyaman Barosu başkanlığına adaylığını açıkladı.

Başkan Süzen yaptığı yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi; Adıyaman Barosu, ülkemizde Savunma-avukatlık mesleğinin her gün irtifa kaybetmeye doğru gittiği, yargının bağımsızlık ve tarafsızlığının olmadığına dair tartışmaların devam ettiği, ülkede uzlaşı ve demokrasi kültürünün yerine çatışmacı bir durumun oluşmaya başladığı, insan hakları alanında bir daralmanın ve otoriteleşmenin yaşandığı bir süreçte genel kurula gitmektedir.

 

Yargı-savunma-insan hakları ve demokrasi kavramları birbiriyle ilintili kavramlardır. Demokrasi ve insan haklarının geliştiği bir yerde yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı gerçekleşebilir. Yine ancak insan haklarına duyarlı, hak arama anlayışının geliştiği bir ortamda savunma-avukatlık mesleği her türlü etkiden uzak, cesurca yapılabilir. Bağımsız ve tarafsız bir yargı mekanizması işlemiyorsa savunma mesleğini özgürce yapabilmek de mümkün olmaz.

Üzülerek söylemeliyiz ki ülkemizde Son yıllarda insan hakları ve demokratik alanda büyük daralmalar yaşanmaktadır. Sorunların demokratik yollarla, barış ve uzlaşı kültürü içinde çözümü yerine, sorunları tamamıyla güvenlik eksenli çözme çabası iktidarın gittikçe otoriter bir zemine gitmesine neden olmaktadır. Bu Otoriterleşme çabasından  yargı-savunma, demokrasi de nasibini almakta ve biz hukukçuları hukukun üstünlüğüne olan inancını ciddi olarak zayıflatmaktadır. Ayrıca yargı esas işlevinden yani adaleti gerçekleştirme misyonundan  uzaklaştırmaktadır. Yargının üst kurumları özellikle HSYK ve yüksek mahkemeler idarenin açık etkisene  maruz bırakılmıştır. Özel yetkili mahkemelerce verilen kararların bağımsız ve tarafsız olduğuna dair toplumda ciddi kuşkular oluşmuş, neredeyse yargının verdiği her karar tartışmalı hale gelmiştir.

Hak ihlallerinin yoğunlaşması ile yargının bu ihlalleri etkin soruşturmasının yolu kapatılarak savunma mesleği işlevsiz bırakılmaktadır. Bağımsız ve tarafsız bir yargının olmadığı, istenmediği bir yerde hak arama özgürlüğünün olmasa olmaz koşulu olan savunma mesleğinin olamayacağı çok açıktır. Savunma mesleği yani avukatlık her geçen gün yapılan düzenlemelerle önemsizleştirilmeye, gerekli olmayan bir kuruma dönüştürülmeye çalışılmaktadır. Hak arama özgürlüğünü ve adil yargılanma hakkını engelleyici tavrı olan idari ve adli yapılar savunma mesleğini ayak bağı olarak görmekte, değersizleştirmekte, avukatlık mesleğini esnaflaştırmaya zorlamaktadırlar.

Bütün bu sorunlar ancak bütünlüklü, katılımcı, çoğulcu, demokrasi ve insan hakları endişesi taşıyan bir anlayışla yine demokratik çağdaş  bir yolla verilecek mücadele ile çözülebilir. Her türlü iktidar ilişkisiyle ilintili anlayışların bu sorunları çözme iradesinin olması mümkün değildir.

Bu nedenle 7 Ekim 2012 tarihinde gerçekleşecek baro genel kurulu ve genel kurulda yapılacak seçim hepimize sorunlarımızı kendi öz gücümüzle çözme imkân, görev ve fırsatı vermektedir.  İçinde bulunduğumuz olumsuz koşullarda hukuk ve mesleğimiz için etkin, güvenilir ve sözüne değer verilen bir baronun ne denli önemli olduğunu bilerek, hukukçu duyarlılığıyla dayanışma gereği Bağımsız Savunmayı savunmak ve avukatlık mesleğinin gerçekten yargının kurucu unsuru olduğunu her kesime kabul ettirmek için Bizler Demokratik Değişim Grubu ismi ile baro yönetimine ve Başkanlığına talip oluyoruz. Bu ilkeler ışığında düşünen tüm meslektaşlarımızı oluşumumuza güç vermeye, bu onuru bizlerle paylaşmaya davet ediyoruz dedi.

İlk Yorumu Yap

Yorum Yap