TBMM Başkanvekili Aydın, Türkiyeyi Temsil Etti
TBMM Başkanvekili Ahmet
Aydın, dost ve müttefik ülkelerin terör belası karşısında Türkiye ile dayanışma
içinde olmalarının önem taşıdığını söyledi.
İtalyanın Torino
kentinde 1961 yılında imzaya açılan, sivil ve siyasal haklara yer veren Avrupa
İnsan Hakları Sözleşmesinin ekonomik ve sosyal alandaki uzantısı durumundaki
uluslararası sözleşmenin imzaya açılışının 55. yıl dönümünde Avrupa Konseyi
üyeleri, güncel krizler eşliğinde sosyal şartı ele almak üzere konferansta bir
araya geldi.
TBMM Başkanvekili Ahmet
Aydın, Türkiyeyi temsilen Torino Belediye Sarayının açılış oturumlarına ev
sahipliği yaptığı Avrupa Konseyi Avrupa Sosyal Şartı Konferansına katıldı.
Aydın, yaptığı
konuşmada, Avrupanın göç krizi, terör ve aşırıcılıkla mücadele başta olmak
üzere küresel boyutta sınamalarla karşı karşıya olduğu böylesine bir dönemde
konferans vesilesiyle bir araya gelinmesini anlamlı bulduğunu belirtti.
Ankaradaki terör
saldırısını anımsatan Aydın, Ülkemiz, bir kez daha terörün en acımasız yüzüyle
karşı karşıya kalmıştır. Ortaklarımız ve müttefiklerimizin terör belası
karşısında ülkemizle dayanışma içinde olmaları önem taşımaktadır dedi.
Aydın, Ankaradaki
saldırının, sadece Türkiyeye değil, aynı zamanda Avrupanın ortak değerlerine
de karşı yapılan bir saldırı olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
Nereden gelirse gelsin
terörün her türüne karşı müşterek ve ilkeli bir tutum takınması özel önem
taşımaktadır. Terör örgütlerine karşı seçici bir yaklaşım benimsemek, iyi ve
kötü terörist ayrımına gitmek, bu örgütlere yanlış sinyal verilmesine sebep
olacaktır. Bu da terörizmi cesaretlendirecektir.
Türkiyenin, Avrupa
Konseyinin rolü ve faaliyetlerine desteğini teyit eden Aydın, Avrupa Sosyal
Şartının gerek ulusal gerek uluslararası düzeyde uygulama sahasının
genişletilmesine atfettiğimiz önemi bir kez daha vurgulamak ve bu yöndeki
çabalara desteğimizin süreceğini yinelemek isterim değerlendirmesinde bulundu.
Küreselleşme olgusunun
dünyada karşı karşıya kalınan sınamaların etki sahasını daha da genişlettiğine
dikkati çeken Aydın, Toplumlarımız üzerindeki siyasi, ekonomik, kültürel,
sosyal ve demografik alanlardaki olumsuz etkilerini ağırlaştırmaktadır. Bu
sınamalar karşısında hepimiz için ortak tek bir çıkış yolu olduğuna inanıyoruz.
Bu da demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları üzerine inşa edilen
demokratik güvenlik sahasının Avrupa coğrafyasında genişletilip
güçlendirilmesidir. İşte bu noktada, Avrupa Konseyinin rolü ve üstlendiği
misyon daha da önem kazanmaktadır diye konuştu.
İnsan haklarının
korunması ve geliştirilmesi çerçevesinde, vatandaşların ekonomik ve sosyal
haklarının güçlendirilmesinin öncelikli hedefleri arasında olduğunu kaydeden
Aydın, ulusal mevzuatı BM ve Avrupa Konseyi sözleşmeleriyle uyumlu hale getirme
konusunda çalışmaların sürdüğünü bildirdi.
Aydın,
konuşmasına şöyle devam etti:
Türkiye, bu anlayışla,
Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartını 6 Ekim 2004te imzalamış ve 27 Haziran
2007de onaylamıştır. Şartın taraf olduğumuz maddelerinin sayısını artırma
kararı aldık. Bu çerçevede, şartın 5 fıkrasını daha kabule yönelik
çalışmalarımız sürmektedir. İç onay sürecinin yakın zamanda tamamlanmasını
hedefliyoruz. Esasen bu çalışmamız, ülkemizde insan hakları ve demokratikleşme
alanında devam eden reform süreci kapsamında attığımız adımlardan sadece
biridir. Hali hazırda, Kişisel Verilerin Korunması ile İnsan Hakları ve Eşitlik
Kanun taslakları üzerinde parlamentoda görüşmelerimiz devam etmektedir.
Türkiyeden
Ukraynaya Kırım desteği
Bu arada, konferansa
katılan Rus Duma Meclisi Başkanı Sergey Naryshkinin Ukraynadan ilhak
ettikleri Kırımda sundukları sosyal haklardan bahsetmesi Ukrayna delegasyonun
tepkisini çekti.
Ukraynalı parlamenterin
Rusyanın Kırım tarafından ilhakı ve Ukraynanın doğusundaki Donbass
bölgesindeki saldırgan tutumunu dile getirmesine, TBMM Başkanvekili Aydından
da destek geldi.
Ahmet Aydın, Ukraynalı
delegenin ardından söz alarak, Kırımın Rusya tarafından ilhakını Türkiye
olarak tanımayacağımızı ve bunun uluslararası hukuka aykırı olduğunu
tekrarlamak istiyorum. Ayrıca Kırımdaki insan hakları ihlalleri de endişe
verici bir boyuta çıktığını ifade etmek istiyorum. Uluslararası toplumu bu
hususta duyarlı olmaya ve Kırım halkının yanında yer almaya çağırıyorum ifadelerini
kullandı.
İlk Yorumu Yap