Okul Forması Satan Esnaf İsyanda!

Okul Forması Satan Esnaf İsyanda!



Öğrencilerinin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmeliğin Bakanlar Kurulu kararı ile Resmi Gazete’de yayımlanmasından sonra gazetemize konuşan esnaflar, kıyafet serbestliğiyle ilgili verilen ani kararın kendilerinin sonunu getirdiğini söylediler.

 

Hükümet tarafından öğrencilerin tek tip kıyafetle okula gitmesine karar verilmesinden sonra, gelecek yılın formalarını şimdiden stoklayan esnaf kara kara düşünmeye başladı. Okullara göre hazırlanan kıyafetlerden dolayı her birinin en az 100 bin TL civarında zarar ettiğini iddia eden esnaflar, sorumlulardan zararlarının karşılanmasını istiyor.

 

Yaşadıkları sorunların ancak siyasiler tarafından çözülebileceğine inan esnaf, TBMM’de bulunan milletvekillerini göreve davet etti.

 

“500 bin TL’lik ürünümüz çöpe gitti”

 

Okul kıyafetleri sektöründe uzun yıllardır vatandaşlara hizmet ettiklerini söyleyen Gürbüzcan Alış Veriş Merkezi Satış Müdürü Ramazan Dinç, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın çıkarmış olduğu yasayla birlikte mağdur durumdayız. Devletin yapmış olduğu politikalar esnafı ve sektörü mağdur etti. İşyerimizde bulunan ürünlerin dışında birçok ürünümüz depoda duruyor. Devlet kanun değişikliklerini yaparken, esnafın düşünmeli. Böyle giderse işyerimize kilit vuracağız veya bu eşyaları Adıyaman Valiliği önünde yakacağız. Devletin yürürlüğe koyduğu yasayla birlikte 500 bin TL’lik ürünümüz çöpe gitti. Bu ürünlerin geri dönüşümü yok. Bu kıyafetleri mecburen çöpe atacağız. Yasa çıkmadan önce toptancıdan sipariş verdiğimiz ürünler ne olacak onu da bilmiyoruz? Bu şekilde hem toptancı hem de esnaf mağdur oldu. Adıyaman’da 10’a yakın esnaf bu durumdan şikayetçi. Özel okullarda okuyan çocuklar için aileler yüzde 60 oranında imza topladıktan sonra karar alınıp, eskisi gibi okul kıyafeti kullanabilir. Bu kararı almak zor olsa bile okul aile birlik başkanlarının bu konun üzerinde durması gerekiyor. En azından bu şekilde elimizdeki bir kısım okul kıyafetlerimiz çöpe gitmemiş olur. Hükümet yasa çıkarmadan önce esnafı uyarmalı. Bu yasa çıkmadan 3 yıl önce esnaf uyarılabilirdi. Böylelikle bizlerde mağdur olmazdık” dedi.

 

“İşyerimdeki zarar 150 bin TL”

 

“Elimizdeki stok ürünleri özel okul idarelerinin belirlediği statülere uygun olarak satışa sunuyoruz” diyen Aktuç Alış Veriş Merkezi sahibi Sıdkı Aktunç, “Böylelikle bir okul kıyafetini başka okul öğrencilerine satamıyoruz. Böyle bir yasa çıkmadan önce esnaflar neden bilgilendirilmez ki. Hükümet 2014 yılında bu yasayı hayata geçirecekmiş gibi davranırken, bugün bu yasayı yürürlüğe koydu. Esnafın ve perakendecinin stoku elinde kaldı. İşyerimdeki zararım 150 bin TL. Elimizdeki ürünleri kesinlikle iade etmem söz konusu olamaz. Öyle bir anlaşma da olmaz. Bu saatten sonra veliler imza toplayarak, çocuklarının okul kıyafetini tekrardan kullanmalarını sağlayabilirler. Maddi durumu iyi olmayan ailelerimizin ikamet ettiği okullarda gelir seviyeleri düşük olan ailelerin çocukları okuyor. Bu ailelerin çoğunluğu çocuğuna yılda bir defa giysi alan velilerdir. Hatta bu aileler çocuklarına 2 ila 3 yıla kadar bir kıyafet almaktalar. Fakat okullarda kıyafetlerin serbest olmasıyla birlikte çocuklar arasında bazı sorunlar yaşanabilir. Bundan önce veliler 2 ila 3 yılda bir çocuklarına okul kıyafeti alırken, artık yılda 3 veya 4 defa kıyafet almak zorunda kalacaklar. Bu kıyafetleri alamayacak olan aileler ise sıkıntı yaşayacaklar. Hükümet tüm okullarda bir anket yaparak, ailelerin düşüncelerini almış olsa kesinlikle bu yasa kabul edilmezdi” diye konuştu.

 

“Bu işten para kazanan binlerce ailenin işine darbe vuruldu”

 

Yasanın yürürlüğe girmesiyle tüm ürünlerin satılamayacağını ifade eden Goncagül Bebe sahibi Osman Bilgin, “Bu kanun yaygın medyada yer aldıktan sonra işlerimiz tamimiyle durdu. Şuanda iflasın eşiğindeyim. İşyerim sezon boyunca okul kıyafeti satışı üzerine hizmet veriyor.180 bin TL’lik bir zararın içindeyim. Bu sorunumuzun çözüme kavuşması için devletten yardım bekliyoruz. Böyle bir kararın hemen yürürlüğe girmemesi gerekirdi.3 milyon kişi bu sektörden ekmek yiyor. Toplam 5 milyon Dolar’lık bir işe darbe vuruldu.

Bu saatten sonra aileler imza toplayarak, eskisi gibi çocuklarının okul kıyafetiyle okula gelmesini saplayabilirler. Bakanlık velilerin rızasını almadan, öğrencilerle görüşmeden bu yasayı yürürlüğe koydu. Böyle bir saçmalık olmaz. Çocuklarla anket yapıldıktan sonra böyle bir karar alınıyor. Aslında Başbakan Erdoğan’a yanlış bilgi verilerek, “Bir çocuğun resmi kıyafeti 300 ila 400 TL arasında” denilmiş. Halbuki bir çocuğun okul kıyafeti en fazla 50 ile 60 TL arasındadır. Ayrıca veliler çocukları için aldıkları okul kıyafetleri 4 ile 5 yıl arasında kullanıyorlar. Artık zengin ve fakir öğrencilerin arasında bir fark oluşacak. Siyasilerin bu konuda esnafların sesini duyması gerekiyor. Bu yasa yürürlüğe girmeden pilot bölgeler oluşturulabilirdi” ifadelerini kullandı.

 

“Bu yasanın yürürlüğe girmesinden sonra kendi atölyemi kapattım”

 

Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerine tepki gösteren Tutlu Okul Dünyası sahibi Hanifi Temir ise, “Bu yasanın bizlere yansıması oldukça kötü. Her yıl bir yıl önceden okul kıyafetlerini temin ediyoruz. Şimdiden dahi ürünlerimizin yüzde 80’nini temin ettik. Milli Eğitim Bakanlığı aniden bu kararı yürürlüğe koyunca, akşama kadar oturuyoruz. Şuanda işyerimde 200 bin TL değerinde okul kıyafetim var. Bu ürünler armalı olduğu için herhangi bir şekilde satışa sunamıyorum. Artık bu ürünlerin bir değeri olmadığı için çöpe atacağım. Bir kanun çıktığı zaman halkın mağdur edilmemesi gerekiyor. Görüldüğü gibi bu yasa ülke genelinde esnafları mağdur ediyor. Geçmiş dönemlerde ABD’den Kemal Derviş’i getirmişlerdi ve ülkemizde taviz vermişti. Ülkemiz bu şekilde faizin içerisine girmişti. Öte yandan Türkiye genelinde bu sektörden elde edilen 8 ila 10 milyar Dolar çöpe atılacak. Bu meblağda bir para çöpe atılmamalı. Bu rakam küçük bir rakam değil. Bu yasa yürürlüğe girmeden önce kademeli bir şekilde hayata geçebilirdi. Esnaf da ona göre tedbirini alırdı. Bu şekilde esnaf ta mağdur olmamış olurdu. Bu yasanın yürürlüğe girmesinden sonra kendi atölyemi kapattım. 10’a yakın kişi bu atölyede çalışarak ailelerini geçindirirken, bu insanlar şuanda boş geziyorlar. Hükümetin bu yasayı düzeltmesini temenni ediyoruz. Siyasiler yasa çıkarırken, halkın isteklerine cevap verecek şekilde yasa çıkarmalı. Damdan düşer gibi yasa çıkarılmaz” diye konuştu.

 

“1 milyon TL’lik bir zararım söz konusu”

 

8 yıldır okul kıyafeti sektörü içerisinde olduğunu vurgulayan Ünlü Çağdaş Giyim sahibi Abdurrahman Başsürücü ise şunları söyledi; “Toplumumuzun yüzde 90’ı asgari ücretle hayatlarını idame ediyor. 50 TL’ye sattığımız okul kıyafetini takım olarak müşterilerimize sunuyoruz. Ve bu ürünler 4 parçadan oluşuyor. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürürlüğe giren yasayla birlikte marka olan bir yerde insanlar bu 4 parçayı 200 TL’ye tedarik edemezler. Varlıklı aile çocukları günde bir takım elbise değiştirirken, asgari ücretle yaşamını idame eden bir ailelerin çocukları ise ciddi sıkıntılar yaşayacaktır. Okullarda sivil, öğrenci ayrımı güvenlik açısından oldukça önemli. Yabancı şahısların okul bahçesine girmesi ayrı sorunlar yaratabilir. Binlerce insan bu sektörde hayatını idame ediyor. Bu sektör biranda kapandığı zaman binlerce insan işsizler ordusuna katılacak. Ülkemizde bir Çin furyasını da unutmamak gerekiyor. Bu furya ürünlerini okul kıyafetlerinin imalatından tutun pazarlamasına kadar yüzde 100 yerli olarak piyasaya sürülüyor. Bu şekilde esnaf ekonomik açıdan epeyce zarar uğratılıyor. Şuanda işyerimde 500 bin TL’lik ürün var. Ayrı eten önümüzdeki yılın çeklerini karşı tarafa verdim. Böylelikle toplam 1 milyon TL’lik bir zararım söz konusu. Bu kıyafetleri sivil anlamda öğrencilere satamazsınız. Bu ürünler milli servettir. Bu ürünlerin korunması gerekiyor. Bu karar verilmeden önce velilere, öğrencilere danışılmalıydı. Bu anlamda Milli Eğitim Bakanlığı’nın bir kamuoyu araştırması yapmadığı ortaya çıkıyor. Bu karar demokratik ülkelere yakışmayan bir karardır. Bu yasa yürürlüğe girmeden önce velilerden bilgi alınmış olsaydı, kesinlikle olumsuz cevap gelecekti. Bu anlamda yetkilileri sağduyulu olmaya, ülkemizin ekonomik anlamda mali kaybını göz önüne bulundurarak, bu uygulamadan vazgeçmeye davet ediyorum.”

İlk Yorumu Yap

Yorum Yap