AGC Başkanı Dişkaya, Basın Gün Geçtikçe Eriyor

Adıyamanda Bugün
Gazetesine vermiş olduğu demeçte yerel basın yayın organlarının ve
çalışanların sorunlarına dikkat çeken Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti (AGC)
Başkanı Zeki Dişkaya, yerelde yaşanan sorunların çözümü için halkın basına
sahip çıkması gerektiğini savundu.
Diz
boyu sorunlarla boğuşan bir basın sektörüyle karşı karşıyayız
Adıyamanda basının çok
devasal sorunları olduğunu vurgulayan Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti (AGC)
Başkanı Zeki Dişkaya, Bu sorunları tek tek anlatmaya çalışsak, günlerce sürer.
Bu konuyu ana başlıkları üzerinden anlatmak daha iyi olacaktır. Bu konuyu iki
ana başlık adı altında basını organize ve finanse eden kurum sahiplerinin
sorunları ve çalışanlarının sorunları olarak ele alabiliriz. Şuanda basınla
ilgili olarak yasal bir düzenleme konusunda boşluk var. Zeminde bir boşluk bulunmakta. Bu boşluklar
çözüme kavuşmadığı taktirde bu sorunlar devam edecektir. Basın milletin sesi
olabilmelidir. Milletin duygu ve düşüncelerine tercümanı olabilmelidir,
bürokrasiyi yönlendirebilmelidir. Bu konuyla alakalı olarak çalışmalar
yapabilmeli, tarafsız olunmalı. Tüm bunların olabilmesi içinde o kurumların
ekonomik özgürlüklerini elde etmiş olmaları gerekir. Bu söylemleri yapmayan
basında süreklilik arz edemiyor. Çalışan gazeteciler konusunda kurum
sahiplerinin maddi durumları iyi olmayınca çalışanlarına gerekli ödemeleri
yapamıyorlar. Bu işi kendine meslek edinmek isteyen bir tane dahi kişi
bulamazsınız. Sahada olan bütün kişiler, Birgün inşallah daha dolgun maaşlı
veya daha iyi iş bulayım diyor. Bu düşünceyle hareket edildiği için maalesef
uzmanlaşılmıyor, kalıcı olamıyorlar. Bu durum da halkın daha sağlıklı haber
alması mümkün olmuyor. Türkiye Gazeteciler Konfederasyonunun bu konuda çok
ciddi bir çalışması var. Yakın bir
tarihte bu konuda yasal bir düzenleme yapılacak. Bu konuyla alakalı olarak
bakanlıklarla da gerekli görüşmeler yapıldı. Bu çalışma hayata geçerse bu konu
sağlam bir zemine oturur. Tüm temennimiz bu çalışmanın biran önce hayata
geçmesidir. Kamu adına iş yapan bir sektörden bahsediyoruz. Eğer sektör
korunup, kollanmazsa bu sektörden verim alınmaz. Ondan sonrada objektiflik
bekleyemezsiniz. Çünkü diz boyu sorunlarla boğuşan bir basın sektörüyle karşı
karşıyayız diye konuştu.
Herkes
kafası estiği gibi hareket etmemelidir
Adıyamanda yerel gazetelerin birleşme
kararını da gazetemize değerlendiren AGC Başkanı Zeki Dişkaya, Gazete
sahiplerinin almış bu karara saygı duyuyorum. Ama aldıkları karar ticari bir
karardır. Küçülerek, giderlerini kısma ve düşürme hesabı peşindeler. Ayakta
kalamama sıkıntısıyla birlikte ekonomik olarak düzelmek düşüncesiyle bir karar
alınmış. Bu karar saygı duyuyorum ama üzülüyorum. Yıllarca Adıyamana çok büyük
hizmetleri olan gazetelerimizin bir kaçı kapandı. Adıyamanda Bugün Gazetesi
çok devasal bir gazetedir. Adıyamanda Bugün Gazetesinin günlük olarak yayım
hayatında olmamasına çok üzüldüm. Doğuş Gazetesi İbrahim Çeliker abimizin
çıkarmış olduğu çok eski bir geçmişi olan bir gazetedir. Olay Gazetesi de
günlük olarak yayın yapmayacağını öğrendim. Bu gazetelerin günlük olarak yayın
yapmamasından ötürü çalışanlar haliyle açıkta kaldılar. Bu duruma çalışanlar
adına çok üzülüyorum. Bundan 10 ila 15 yıl önce halk gazetesine sahip
çıkıyordu. O tarihlerde gazeteler satılabiliniyordu. Gazetelerin bir saygınlığı
vardı. Ve gazeteler kamu adına bir şeyler yapıyordu. Şimdi ise hiçbir gazetenin
bir abonesinin olduğu kanaatinde değilim. Hiç kimse gazetelerimize bir kuruş
para ödeyip, satın almadığı gibi o gazeteden objektiflik bekliyor. Bu vesileyle milletin basınına sahip çıkması
gerekiyor. Radyolarda da aynı sıkıntılar var. Radyo sahipleri elektrik
paralarını ödeyemiyorlar. Milletimiz basın yayın organlarına sahip çıkarsa daha
kaliteli haberler yapılır. Basın yayın organları şikayet edilen konular olmaz.
Bu sebeplerden ötürü basın gün geçtikçe eriyor. Eskiden basın yayın organlarına
konuşan vatandaş sayısı oldukça fazla olduğu gibi bugün ise tam tersi bir sorun
söz konusu. Bu konu aslında psikolojik baskı veya milletin rahatsızlığıyla
alakalı bir durum. Bu sorunun da
giderilmesi lazım. Haberi yap, ama beni yazma demek çok tehlikeli bir durum.
Temennimiz hukukun üstünlüğüdür. Hukuk herkese lazım. Herkes kafası estiği gibi
hareket etmemelidir. Kişilerin hak ve hukukuna riayet etmelidir. İnsanların
gazeteciliği meslek olarak benimsenmesinin önünün açılması lazım. Daha özgür,
tarafsız, daha milli ve yapıcı, sorgulayan bir basın temenni ediyoruz.
Kavramlar kargası yaşıyoruz. Özgürlüğün içerisini doldurmamız lazım. Özgürlük eğer, benim senin, canını okumaksa bunun adı özgürlük değildir.
Bunun adı can okumaktır. Özgürlük linç etmekse bunun adı da özgürlük olamaz.
Özgürlük kelimesini herkes işine geldiği gibi kullanıyor. Bu kavram kargaşası
içinde herkes özgürce yazabilmeli. Bir basın yayın organı olan bir olayı olduğu
gibi verebilmelidir. Gazete bu haberin kimin lehine veya aleyhine olduğuna
bakmamalıdır ifadesini kullandı.
İlk Yorumu Yap