37 STK PKK?nın Silah Bırakmasını İstedi
Adıyaman?da, toplanan
37 STK ile siyasi parti temsilcileri PKK?nın silah bırakmasını istediler.
Demokrasi Parkında İHD
ve MAZLUMDER öncülüğünde toplanan 37 STK temsilcisi ile bazı siyasi parti
temsilcileri ve aralarında kanaat önderlerinde bulunduğu grup, basın açıklaması
yaptı.
Toplanan kalabalık
adına açıklamada bulunan İHD Adıyaman Şube Başkanı Osman Süzen, her zaman
inadına barış, inadına kardeşlikten vazgeçmeyeceklerini söyledi.
İkinci Dünya Savaşı?nın
başladığı gün olan 1 Eylül 1939?un üzerinden tam 76 yıl geçtiğini anımsatan
Süzen, emperyalist güçler arası bu bölüşüm savaşının ardından 50 milyondan
fazla hayat ve bir o kadar da sakat insan kaldığını hatırlattı.
Bunca yıkıma ve gözyaşına
rağmen yine savaşlar ve çatışmaların dünyanın her yerinde tüm vahşeti ile devam
ettiğini aktaran Süzen, şunları kaydetti:
?Kendilerine iyi diyen
emperyalistler, Küresel sermayenin ihtiyaçlarına uygun ekonomik ve siyasi
projelerini hayata geçirmek için her yolu denemekten geri durmuyorlar.
Amaçlarına ulaşmak için farklı milliyetlerden, etnik kimlik ve mezheplerden
halkları birbirine düşman etmeye, dünyayı kana bulayan katliamlara imza atmaya
devam ediyor. Bölgesel bölüşüm savaşlarına ve ardında bıraktığı acılara her gün
bir yenisi ekleniyor. Savaş tehdidi, emperyalist işgal politikaları,
milliyetçi-şoven-mezhepsel saldırganlık tüm dünyada ve Ortadoğu?da öncelikli
gündem haline gelmiş bulunuyor. Hemen yanı başımızdaki Suriye, Irak, Filistin,
başta olmak üzere tüm Ortadoğu coğrafyası adeta emperyalizmin adı konulmamış
?yeni paylaşım savaş? alanına çevrilmiş durumda?
SURUÇ
SALDIRISI İLE ÇÖZÜM SÜRECİ BİTTİ
Suruç saldırısı ile
şiddet olaylarının tekrar başladığına dikkat çeken Süzen, ?Ülkemiz de ise Kürt
Meselesi?nde son 30 yıllık çatışmalı süreci sonlandırma umudunu içinde
barındıran Çözüm Süreci, Hükümet ve HDP temsilcileri arasındaki görüşmede
açıklanan ?Dolmabahçe Mutabakatı? ile önemli bir eşiğe ulaşmış, sorunun çözümü
adına ümitleri arttırmıştı. Kısa bir süre sonra gerçekleşen 7 Haziran Genel
Seçimleri, ülke tarihinin en geniş kapsamlı temsiliyetini meclise taşırken 20
Temmuz?da gerçekleşen Suruç Katliamı ve arkasından Ceylanpınar?da iki polis
memurunun evlerinde öldürülmeleri üzerine 90?lı yılları aratmayan yeniden bir
şiddet sarmalı etrafımızı sarmıştır? diye konuştu.
ÇATIŞMA
DİLİ AYRIŞTIRIYOR
Çatışma dilinin
ayrıştırdığını belirten Süzen, şöyle konuştu:
?Temmuz ayıyla beraber
başlayan çatışmalarla birlikte; muhalif siyasetçilere karşı gözaltı ve
tutuklamaların yeniden başladığı, askeri jetlerin PKK hedeflerine bombalar
yağdırdığı, sivil araçların ateşe verildiği, çatışmaların sivil yaşam
alanlarına taşındığı, mahallelere hendeklerin kazıldığı, güvenlik bölgesi
ismiyle OHAL?in geri geldiği, milletvekillerinin seçim bölgelerine alınmadığı,
sivillerin yaşam alanlarını terk ettiği ve yaşamlarını yitirdiği, güvenlik
görevlilerinin ve PKK mensuplarının ailelerinin evlerine yeniden ateşlerin
düşürüldüğü, çatışma dilinin ve savaş koşullarının toplumu önü alınamaz şekilde
ayrıştırmakta olduğu zorlu bir süreci yaşamaya başlamış bulunmaktayız?
ÇÖZÜM
SÜRECİNDEN GERİ DÖNÜLDÜ
Yaklaşık 2 yıl süren
çözüm sürecinde kat edilen bütün mesafelerden geri dönüldüğünü aktaran Süzen,
?Çatışmaların eski şiddetinden daha yoğun olarak sürdüğü bu manzaranın bir gün
kurulacağı kesin olan barış ortamında taraflar arasındaki uçurumu büyütmekten,
toplumsal bütünlüğümüzü zedelemekten başka bir işe yaramayacaktır.
Geleceğimizin el birliği ile tehlikeye atılması endişesi ve tarihsel
sorumluluğumuzun gereği olarak savaşın yükseltilmesinin ülkemizde ve bölgemizde
yer alan hiçbir kesime kimseye bir şey kazandırmayacağını tüm taraflara yeniden
hatırlatmayı gerekli görüyoruz? ifadelerini kullandı.
PKK?NIN
SİLAH BIRAKMASI LAZIM
Adıyaman Barış
insiyatifi olarak PKK tarafına ateşkes ilan etme ve silahlı eylemleri
sonlandırmaya ve alıkoyduğu sivilleri serbest bırakma çağrısında bulunan Süzen,
şöyle devam etti:
?Devlet yetkililerini
de, açıklanan bu ateşkese eş zamanlı bir biçimde olumlu cevap vererek askeri ve
adli tüm operasyonları sonlandırmaya çağırıyoruz. Ayrıca Çatışmalarda hukuk
dışına çıkan, meskun mahalde PKK mensubu-sivil ayrımı yapmadan ve hedef
gözetmeden, ağır silahlarla yapılan müdahalelerde sivil ölüm ve yaralanmalarla
ilgi etkin ve kapsamlı bir soruşturma yürütmek devletin hukuki
sorumluluğundadır. Devlet yetkililerinin çatışmasızlık ortamının tesisi için
sorumluluk almaları gerekliliğinin altını bir kez daha çiziyoruz. Savaş
ortamının yerini barış ve müzakerelere bırakabilmesi için İmralı?da mahpus
bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan?ın müzakere edebilecek koşullara
kavuşturulmasının acil ve hayati bir gereklilik olduğunu belirtiyoruz. Ayrıca
taraflara, ülke içindeki dinamiklerden oluşan bir ?izleme heyeti? ya da ?üçüncü
göz?ün kurulmasının müzakere sürecinin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi
için büyük önem taşıdığını yeniden hatırlatıyoruz?
SİLAH
DEMOKRATİK ORTAMA ZARAR VERİYOR
Silahın, sivil siyaset
üzerinde vesayet oluşturma teşebbüslerinin demokratik ortama zarar verdiğini
anlatan Süzen, konuşmasını şöyle tamamladı:
?Sivil siyaset üzerinde
vesayet oluşturma teşebbüslerine karşı çıktığımızı ve buna rıza gösterilmemesi
gerektiğini vurguluyoruz. Her iki taraftaki karar alıcıları sorumluluk alarak
toplumun barış istemine uygun davranmaya davet ediyor, çatışmalarda ortaya
çıkmış bütün hak ihlallerini kınıyor ve hayatını kaybeden tüm tarafların ailelerine
başsağlığı diliyoruz. Devlet yetkililerini de, açıklanan bu ateşkese eş zamanlı
bir biçimde olumlu cevap vererek askeri ve adli tüm operasyonları sonlandırmaya
çağırıyoruz. Yapılan açıklamanın ardından toplanan grup bir süre slogan atarak
daha sonra olaysız bir şekilde dağıldılar?
İlk Yorumu Yap