Brusella Hastalığına Dikkat!!!
Adıyaman Devlet Hastanesi Doktorlarından Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlım Aktuğ Demir; Halk arasında yaygın olarak bilinen peynir hastalığı şeklinde adlandırılan Brusella hastalığı ilkbaharın gelmesi ile ilimizde yaygın olarak yapılan peynir, süt v.s ürünlerinin artmasıyla ilgili Brusella Hastalığının önemine değindi; "Yavru atma", "Malta humması", “Hayvan hastalığı” veya "Peynir hastalığı" olarak da bilinir. Pek çok hayvan türünde ve insanlarda enfeksiyona neden olan hastalık özellikle koyun, keçi, sığır ve manda gibi evcil hayvanları etkiler ve bu hayvanlardan insanlara direkt temasla veya hayvansal ürünlerle olmak üzere indirekt yollarla bulaşmaktadır. En sık bulaş yolu enfekte çiğ süt ve süt ürünlerinin tüketimidir. Özellikle keçinin çiğ sütü ve bu sütten yapılmış peynirinden bulaşır. Yapılma şekilleri nedeniyle kaşar peyniri ve yoğurt ile bulaş söz konusu değildir. Et ürünleri nadiren bulaşma kaynağıdır. Ancak az pişmiş dalak ve karaciğerin hastalığın bulaşmasına yol açabilmektedir. Ahır veya ağıl içindeki hayvanlar arasında bulaşma ağız, deri, göz yoluyla, çiftleşme veya sağım sırasındaki hatalar sonucu meme yoluyla olur. Mikrobu taşıyan gebe hayvanlar yavru atarlarken veya doğururken atık yavru zarları ve suları ile çevreyi bulaştırırlar. Mikrobu taşıyan hasta hayvanların çoğu, yavru attıktan sonra aylarca sütleri ile mikrobu çıkarırlar. İneklerde yavru atmalar genellikle gebeliğin 6. ve 8. aylarında, koyun ve keçilerde gebeliğin ileri devrelerinde olur.”Dedi
Aktuğ Demir; Bu hastalık her yaş ve cinsiyette görülebilmekle beraber, en sık 15–35 yaş arasında karşımıza çıkmaktadır. Bu hastalığın görülme riski, peynir yapımının başladığı ilkbahar aylarında daha yüksektir.
Hayvanlarda neden olduğu yavru kaybı, süt veriminde azalma, damızlık değeri kaybı, kısırlık gibi zararlar dikkate alındığında brusellozis evcil hayvanların en önemli hastalıklarından biri olarak kabul edilir. Hastalığın çabuk yayılması, tedavisinin uzun süre alması ve masraflı olması dikkati çekmektedir. Hayvansal protein kaynaklarına olan olumsuz etkisi, hayvan ve hayvansal ürünlerin ticaretine engel teşkil etmesi ve çoğunluğu kırsal kesimde bulunan kısıtlı imkânlara sahip hayvan yetiştiricilerinin sosyo-ekonomik gelişmesini engellemesi gibi zararlarının olması bir başka faktördür. Ayrıca insan sağlığı açısından taşıdığı risk hastalığın önemini daha da artırmaktadır. İnsanlarda uzun süren bir hastalığa neden olan brusellozis fizik yetersizliği ve iş gücü kaybına neden olurken, tedavi ve hastane giderleri de önemli bir ekonomik kayba neden olmaktadır.
Hastalık kontrol programları ile hayvanlarda hastalık oranı azaltılabilir. Bu kontrol önlemlerinin uygulanmadığı gelişmekte olan ülkelerde insanlarda brusellozis oldukça yaygın görülmektedir. Sütlere ısıtma işleminin (pastörizasyon vb.) uygulanmaması, çiğ süt ve süt ürünlerini tüketme gibi beslenme alışkanlığıı ve kötü sağlığa uygun şartlar insanlarda bulaşma riskini artırmaktadır.
Brucella grubu mikroorganizmalar genellikle konakçı hayvan dışında çoğalmazlar. Fakat ortamın ısı, nem ve asitlik değerlerine bağlı olarak değişik sürelerde canlılıklarını sürdürürler. Brucella mikroorganizmaları direkt güneş ışığı, dezenfektanlar, pastörizasyon ve kuru şartlara duyarlıdır. Güneş ışığında 1-12 saatte, 60 oC’de 10 dakikada, 100oC’de hemen ölürler. Çeşme suyunda 4-8oC’de birkaç ay, 0oC’de 2.5 yıl, dondurulmuş dokularda birkaç yıl, nemli toprakta 60 gün ve 20oC’de % 40 nemli ortamda 144 gün canlı kalabilirler. İdrarda 30 gün, atık fötuslarda en az 75 gün ve uterus akıntılarında 200 günden fazla canlı kalabilir. Enfekte dışkı materyali ile bulaşık altlıkta 56-61oC’lerde 4.5 saatte tahrip olur. Çiğ sütten yapılan tuzsuz krema yağında buzdolabında 142 gün, %10 tuz içeren salamura peynirde 45 gün, %17 tuz içerende ise 1 ay canlı kalır. Etin normal dinlendirilmesi süresince oluşan pH değişikliği (asitlik) ette bulunabilecek Brucella mikroorganizmalarını öldürmeye yeterlidir.
Brucella bakterileri karaciğer, lenf bezleri, dalak başta olmak üzere bir çok dokuya yerleşebilir. Hastalığın belirti ve bulgularının her zaman özgül olmaması nedeniyle bruselloz pek çok hastalıkla karışabilir. Başlangıç sessiz veya gürültülü olabilir. Brusellozun kuluçka süresi genellikle 2-4 haftadır. Hastaların çoğunda ateş, terleme, yorgunluk, iştahsızlık, sırt ağrısı vardır. Eklem ağrıları sıklıkla izlenir. Bazı olgularda depresyon görülebilir.. Hastalığın süresi birkaç haftadan birkaç aya kadar değişiklik gösterir.
Klinik bulgularla konulan teşhisin doğrulanması için laboratuar testleri gereklidir. Teşhis doğrudan hasta kanından Brucella mikroorganizmalarının üretilmesi ve indirekt olarak serolojik testlerle etkene karşı oluşan antikorların tespiti ile olur. Hastaların brusellozis tanısı konulmadan önce antibiyotik kullanmış olmaları ve kırsal kesimdeki sağlık birimlerinde kültür imkanlarının olmaması, etkenlerin kanda sürekli bulunmaması nedeniyle hastalığın teşhisi daha çok serolojik testlere dayanmaktadır. Tetrasiklinler, rifampin, streptomisin tedavide kullanılan temel ilaçlardır. Bu antibiyotikler Brucella bakterilerine karşı etkilidir ancak bu bakteriler hücre içinde bulunduğu için ve vücutta bir çok yerde küçük abseler yapabildiği için birden fazla antibiyotikle uzun süreli (ortalama 6 hafta) bir tedavi uygulanır. Kısa süreli tedavi enfeksiyonun tekrarlamasına neden olmaktadır. Bu hastalıktan ölüm oranı düşüktür.
Bu hastalıktan korunmak için çiğ süt ve süt ürünleri tüketilmemelidir (pastörize olmamış veya kaynatılmamış). Hayvan yetiştiricileri yavru atan hayvanların tüm atıkları ile bu atıkların temas ettiği yem ve altlıkları çıplak el ile dokunmadan imha etmelidir. Atıklar çevreye atılmamalı, özellikle kedi ve köpeklere verilmemelidir. Ahır ve ağıllarda dezenfeksiyon yapılmalıdır. Atık görüldüğünde hemen bir veteriner hekime haber verilmeli ve hastalığın teşhisi konulduktan sonra hayvanlar mutlaka aşılatılmalıdır. Ayrıca koruyucu olarak genç hayvanların aşılatılmasına önem verilmelidir. Çünkü insanlarda brusellozisin önlenmesi hastalığın hayvanlarda kontrol ve eradikasyonuna bağlıdır.
Yapılan çalışmalara rağmen insanlarda kullanılabilecek güvenli bir aşı henüz bulunamamıştır. Şeklinde bilgilendirdi.
İlk Yorumu Yap