Meclis Üyeliği ve M. Ali Alkuş Örneği
?MECLİS
ÜYELİĞİ VE M. ALİ ALKUŞ ÖRNEĞİ?
Bir
İspanyol atasözü ?Şefin odasına kendi fikirlerinizle girer, şefin fikirleriyle
çıkarsınız? der.
Gerçekten
TBMM, İl Genel Meclisi veya Belediye
Meclisi gibi kurul üyelerinin birçoğu böyledir. Nedeni, genellikle yeterli
bilgiye sahip olunmaması ve bu noksanlığın giderilmesine üşenilmesi, bir anlamda bilgi
edinme tembelliğidir. Diğer bir nedeni de üyelerin inandığı fikri ?siyasi veya idari ikbal? uğruna ?başbakan, vali, kaymakam, genel başkan
veya başkan?ın fikrine ?kurban?
edip ?evet efendim, sepet efendim.? yağcılığına
soyunması ve zamanla kendi
diktatörlerinin kendileri tarafından yaratılmasına sebebiyet verilmesidir.
Meclis üyeleri kendi mevzuatları yönünden sınava girse, 100 üzerinden 70 puan alana zor
rastlanır, dersek yanlış olmaz her halde.
Bazı
üyeler de ?mevzuat kurdu? olur, ?statükoyu yenmeye?, çalıştığı meclisten
güç almaya değil, aksine ?güç vermeye?
çaba gösterir. Gerektiğinde basın aracılığıyla kamuoyunu bilgilendirir, şeffaf
bir çalışma sergiler. Çünkü beyninin arkasında ?ayrı bir hesabı? yoktur. Tek
hesabı hak, hukuk, adalet, eşitlik ve halkın mutluluğudur. Bu gibi
hasletlere sahip örnek bir isim olarak; üç dönem görev yaptıktan sonra aktif
siyaseti bırakan ?eskimeyen? Adıyaman
İl Genel Meclisi Üyesi emekli
öğretmen Mehmet Ali Alkuş?u gösterebileceğimize
inanıyorum.
Geçenlerde
bir haber ararken 5.4.2012 tarihli yerel
gazetelerde Alkuş?un ?statükoyu
yenme? mücadelesiyle ilgili başka bir habere rastladığımda yukarıdaki
düşüncelere daldım. Üye Alkuş, meclis başkanlığına
verdiği önergede; ?Bilhassa büyük oranda yapılaşmış imar adaları içerisinde
kalmış, birbiriyle tamamlanması gereken birkaç arsanın bulunması halinde, olası
imar düzenlemesiyle sağlanacak çözümden çok sorunun oluşumuna sebebiyet verilecek
olması halinde belediyeler bu madde uygulamasından çoğunlukla
kaçınabilmektedir. Böyle olunca da hukukumuzda
bu konuda bir düzenleme bulunmadığından birbiriyle tamamlanması gereken
parsel malikleri diğer parselin veya diğer parselle birlikte kendi parselinin
de mahkemece satışını isteyememektedir.
Toplum vicdanı ile hak ve adalet duygusu
gözetmeksizin uzlaşmadan yana olmayan, diğerine göre az değerli eksik
parsel malikleri, uzlaşmadan yana olan fazla değerli büyük parsel maliklerine
karşı ya satmamak veya çok fahiş fiyat istemek suretiyle dayatma yapmakta ve bu da bir anlamda
azınlığın çoğunluğa haksız tahakkümüne
fırsat vermektedir. Bu durum taşınmazmal maliklerinin kendi taşınmazlarından yararlanamamasına yol açtığı gibi içerisinde
ucube kaçak yapıların veya çöplük ve
görüntü kirliliğinin oluşmasına sebebiyet
verdiğinden düzenli kentleşmeye engel
oluşturduğu? gerekçesiyle Adıyaman,
Şanlıurfa, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Malatya Belediyeleri İmar Müdürlükleri ile
Şehir Plancıları Odası ve Harita Mühendisleri Odası?ndan konu hakkında görüş
istenerek düzenlenecek raporun ilgili
bakanlığa gönderilmesini talep ettiği belirtilmişti.
Haber
sonrasına gelince; Anayasal teminat altındaki taşınmazlarının geleceğini komşu taşınmaz maliklerinin insafına terk
eden çağ dışı mevzuatı yerle bir etmeyi hedefleyen bu önergeyle başlayan meclis
çalışmalarından tam bir yıl sonra Çevre
ve Şehircilik Bakanlığınca 1.6.2013
gün ve 28664 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 17. Maddesi ile değişik 20.
Maddesi ile artık bu gibi durumlarda açıkça
?ilgili parsellerin Belediye veya İl
Özel İdarelerince re?sen tevhit edilmesi? yetkisi veriliyordu. Nitekim Danıştay 6. Dairesinin 26.9.2013 gün ve
E:2009/9204, K:2013/5327 sayılı içtihadının da yönetmeliğin bu maddesi ile
aynı çizgide olması Alkuş?un görüşünün
Danıştay?ca da doğrulandığını gösteriyordu.
İşte,
hukukta çığır açan yeni bir mevzuata ilk
harcı koyan örnek bir İl Genel
Meclisi Üyesi ile tabii ki ?harcı
harcamayan? Adıyaman İl Genel
Meclisi?
Dileğimiz,
?sessizliğe bürünmüş? şimdiki İl
Genel Meclisi ile Belediye Meclisi?nde Mehmet
Ali Alkuş gibi ?Şefin odasından
kendi fikri ile çıkan bilgi ve fikir sahibi insanların? çoğalması
tabii ki?
İlk Yorumu Yap