Ulubey Kadınları Güçlü Kılan Toplumlar Güçlüdür
Siyasetçi yazar Fatma Ulubey, "Tüm ezilen, sömürülen ama
yine de sevgiyle, inançla, umutla, yılmadan, yorulmadan, bıkıp usanmadan insan
onurundan ve değerlerinden taviz vermeden yaşam yolunda dik duran, mücadele
veren cesur, yürekli kadınlarımıza selam olsun!" dedi.
Ulubey, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününe ilişkin yayımladığı
mesajında, "Denilir ya bir kadını en güzel bir şiir anlatır diye. En güzel
şiirin mısrasında, en güzel romanın kahramanıdır kadın.Yaşamımızın her alanına
bir kadın dokunur, yaşama sebebimizdir kadın.Nakşedendir nakış gibi ilmek ilmek
dokuyan, üretkendir, besleyendir kadın, üzerinize titreyendir. Günün ilk
ışıklarıyla uyanan kadındır."ifadelerini kullandı.
"Kadın insandır, insan!"
"Ama gel gör ki ülkemizde özellikle son yıllarda kadınlar
hunharca katlediliyor “diyen Ulubey, şunları dile getirdi:
"Kimi zaman; çocuğunun gözlerinin önünde, kimi zaman bir
sokak ortasında dövülen kadındır, istismara uğrayan, gururu incitilen kadındır,
törelere kurban giden kadındır. Kadın cinayetleriyle ilgili onlarca makale
yazdım, çeşitli platformda konuşmalarım oldu. Benim üzüldüğüm nokta sanki
ölümler sıradanmış gibi. Ya ölen insan, insan ! Kadınları metalaştıran sadece
cinsel obje olarak görenlere inat, kadın insandır insan. Biz kadınlar kadın
cinayetlerini asla kanıksamayacağımızı bir kez daha haykırıyoruz."
"2020 yılında 277 kadın öldürüldü"
Kadın Cinayetleriyle ilgili verileri hatırlatan Ulubey,
"Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre, 2018 yılında
440, 2019 yılında 474 ve 2020 yılının ilk 11 ayında 277 kadın cinayeti 162
şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. 30 Aralık tarihinde ise aynı gün 4 kadın
katledildi. 2021 Ocak ayı raporuna göre erkekler tarafından 23 kadın öldürüldü,
14 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu."dedi.
"Ne dün nede bugün, kadının yeri dört duvar arası ve yok
saymak değildir"
Ulubey şöyle devam etti:
"Kadınların değeri ve emeği büyüktür. Mevcut iktidar her ne
kadar kadının yerini,gücünü, emeğini ve
gelişimini yok saysa da biliyoruz ki, kadınlar bir ülkenin, bir toplumun en
büyük yaratıcı ve emekçi güçleridir. Ve unutulmamalıdır ki ,kadınları güçlü
kılan toplumlar güçlüdür.
Buna ulusal kurtuluş mücadelesi de dahildir.Halide Edip Adıvar,
Kara Fatma, Nene Hatun, Adile Çavuş, Nezahat Onbaşı, Şerife Bacı ve daha nice
adsız kadın kahramanlar ülkemizin bağımsızlığına kavuşmasında büyük mücadeleleriyle büyük
katkılar sunmuşlardır. Yani ne dün nede bugün kadının yeri dört duvar arası ve
yok saymak değildir. Kadınlar,
emekleriyle, fedakarlıklarıyla, iradeli
duruşlarıyla her türlü işin ve zorlukların üstesinden gelmişlerdir. İşte
bu noktada her zaman minnet duyacağımız Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün
gerçekleştirdiği devrimlerle Türk kadını layık olduğu haklara kavuşmasını
sağlamıştır. Çağdaş Cumhuriyetimizin kurulmasıyla birlikte Türk kadını,
eğitimden çalışma hayatına, siyasete, yaşamın
her alanında önemli bir rol üstlenmiştir. Ülkemizin kalkınmasında emeği olan, çalışan,
üreten kadınlarımız eşit şartlarda istihdam edilmeli."
"Kovid-19 pandemisi, kadın yoksulluğunu ve şiddetini
zirveye ulaştırdı"
Toplumsal baskı, tecavüz, cinayet, cinsiyetçi bakış, sömürü, ayrımcılık
ve ücrette eşitsizliğin günümüzde artarak devam ettiğini vurgulayan
Ulubey,"Kovid-19 pandemisi, kadın yoksulluğunu ve şiddetini zirveye
ulaştırdı. Kadınlar kazanılmış haklarını kaybetmek istemiyor."diye ifade
etti.
"Kadının yaşama hakkını unutmayınız"
Ulubey, kadınların İstanbul Sözleşmesi ve 6284’ün etkin bir
şekilde uygulanmasını istediğini işaret ederek, mesajını şöyle tamamladı:
"Kadınlara etkin bir korunma sağlanabilmesi için yasaların
caydırıcılığı ve Türkiye'nin altına imza attığı #İstanbulSözleşmesi'nin tam
anlamıyla uygulanmasını istiyor. Tüm gücü elinde bulunduran AK Parti iktidarı “İnsan
Hakları Eylem Planı" adı altında açıkladığı konular, kişi hak ve
özgürlüklerinin demokratik hale getirilmesi ile ilgili söylemleri her ne kadar
halk tarafından güvenirliğini yitirmiş ise de, 8 Mart'ta kadınlara nasıl bir
vaad de bulunacaklarını hep beraber göreceğiz. #IstanbulSözleşmesiYaşatır
diyerek sokaklara dökülen binlerce
kadının haykırışını ve örgütlü mücadelesini yine görmezden gelecek mi?...
Medeni dünyanın vazgeçilmez, eşit bir parcası olan kadınların bu
gününde öncelikle insan hakları temelinde daha özgür, adil, ve demokratik
hakları olan, her türlü baskı ve şiddetten uzak,eşit insan koşullarında bir yaşam temel bir haktır. Bu
hak ve özgürlüklere saygılı, eşitlik içinde yaşadığımız bir ülke ve dünya
özlemi insanım diyen herkesin özlemi olmalıdır.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde tüm ezilen, sömürülen ama
yinede sevgiyle, inançla,umutla, yılmadan, yorulmadan, bıkıp usanmadan insan onurundan
ve değerlerinden taviz vermeden yaşam yolunda dik duran, mücadele veren cesur,
yürekli kadınlarımıza selam olsun! Sadece #8Martta değil her zaman kadının
varlığı kadının adil çalışma hakkını ve önemlisi de kadının yaşama hakkını
unutmayınız."
İlk Yorumu Yap