Ülkücü Hareketin Daimi Askeri Adıyaman da

Ülkücü Hareketin Daimi Askeri Adıyaman da

İlk olarak MHP İl Başkanı Hüseyin Özgün ve parti yönetim kurulunu ziyaret eden Ziya Arpacık daha sonra MHP kadın kolları İl Başkanı Hayriye Kuştepe ve Adıyaman’ın ilk kadın yazarı Zeliha Kuştepe’yi ziyaret ederek gündeme ilişkin sohbet etti.  Sohbet sonunda Zeliha Kuştepe, Ziya Arpacık’a kendi yaptığı yağlı boya portre hediye etti.

Arpacık, MHP’den sonra “güzel kardeşler” olarak bilinen şehitlerin ailesini ziyaret etti. Ziyaretten onur duyduklarını belirten şehit yakını Ramazan Güzel, Ziya Arpacık’ şehitlerin birlikte çekilmiş resmini hediye etti. Arpacık daha sonra Adıyaman’ın ülkücü gençleri ile bir araya gelerek uzunca sohbet etti.

Sohbetinde sorulan sorulara cevaben, Türkiye’nin 70’li yıllarda başından geçirdiği olayları anlatarak öğüt veren Arpacık “Milletin manevi duygularından yararlanarak milletin gücünü arkalarına alanlar 2007 ‘den bu yana çıkardıkları kanunlarla, AB ve ABD isteği üzerine, milletin boynuna ip geçirmeye çalışıyorlar. Bizim gücümüz ile bizim aleyhimizde çalışmalar yapıyorlar. Bunun için 70’li yılların ortamından farklı olarak bugün mücadele metodu değişmiştir. Güç kullanarak yapılan mücadele asker ve polisin işidir. Biz devlet ve vatan düşmanlarına karşı kültürel ve bilimsel mücadele yapacağız. Bunu meşru ve hukuk zemininde yapacağız.”dedi.

 Arpacık “70’li yıllarda karılaştığınız haksız tutumlardan sonra devlete olan bakış açınız değişti mi, ve verdiğiniz mücadelede güç kaynağınız neydi         “ şeklinde soruya  “Devleti bir otobüs gibi düşünecek olursak, şoför otobüsü nereye götürürse otobüs oraya gidecektir. Meyhaneye götürürse meyhaneye, Camiye götürürse camiye gider. Otobüsün istikameti şoförün elindedir. Şoför otobüsü kötü yerlere götürüyor diye otobüse küsemeyiz, otobüse zarar vererek tekerleklerini kesemeyiz. Çünkü başka otobüsümüz yoktur. Otobüsün iyi yere gitmesi için şoförü değiştirmek gerekir. Biz 70’li yıllarda bunu yaşadık, devleti kötü duruma getiren idareciler vardı, bunların değiştirilmesi için devlete küsmeden ve zarar vermeden milli ve manevi esaslı mücadelede bulunduk.” Şeklinde karşılık verdi.

Arpacık, “O günlerde en büyüğümüz 21–22 yaşında iken ben 17 yaşındaydım, ben kendimi 1. Dünya savaşı gibi bir ortamın içinde buldum. Ogünleri iyi anlamak, iyi okumak lazım. 70’li yıllarda ki olaylar basite indirilerek sağ-sol kavgası olarak tanımlansa da ülkemizin var olma yok olma kavgası yaşandı. Bu noktada canımızı ortaya koyarak milli ve manevi bir tavır sergiledik. Biz iman ipine sımsıkı sarılarak bu mücadeleyi verdik.” Dedi bir müddet daha ülkü gençlere nasihat veren Arpacık Adıyaman’da böyle bir ortamın içinde olmaktan mutlu olduğunu belirtti” diye sözlerine son verdi.

İlk Yorumu Yap

Yorum Yap