Yargıtay?dan Sürpriz Karar!

Yargıtay?dan Sürpriz Karar!


Adıyaman Barosu Avukatlarından İshak Yılmaz, Yargıtay?ın, 2001 yılında Medeni Kanun değiştirilmeden önce evini ve arsasını karısının üzerine yaptıktan sonra, boşanınca ortada kalan kocanın imdadına yetiştiğini söyledi.

 

 

Gazetemize açıklamada bulunan Av. İshak Yılmaz, Yargıtay?ın, boşandıktan sonra karısının üzerine yaptığı evi ve arsayı geri almak isteyen kocanın katkı payı alması gerektiğine karar verdiğini söyledi.

 

 

?Kararı Yargıtay bozdu?

 

 

Yargıtay?ın yerel mahkemenin kararını bozduğunu hatırlatan Av. İshak Yılmaz, ?Yargıtay?ın kararına konu olan olay, 2008 yılında Ankara?da yaşandı. 2007 yılına kadar Almanya?da bir oto yedek parça fabrikasında çalışan M.A., 2008 yılında yurda döndü. M.A., Almanya?da kazandığı parayla, Ankara?da eşinin üzerine bir ev ve bir arsa aldı. Ancak, giderek artan tartışmalar nedeniyle çift bir süre sonra boşandı. Boşanma sonrası ev ve arsanın eski eşinin üzerinde kalması nedeniyle, M.A. maddi sıkıntı yaşamaya başladı. Bunun üzerine M.A., karısının üzerine yaptığı evi ve arsayı geri almak için dava açtı. Ankara 11. Aile Mahkemesi?nde görülen davada M.A. şu savunmayı yaptı; ?Eski karım ev kadınıdır. Evin parasının tamamını kendim ödedim ve eski karımın hiçbir katkısı olmadı. Ancak benim karıma olan sevgim ve güvenimden dolayı evi üzerine yaptırdım. Şu anda geçim sıkıntısı çekiyorum. 32 yıllık çalışmam ve birikimlerimden elimde hiçbir şey kalmadı, tamamı eski karımda bulunuyor? Eski eşi de dinleyen mahkeme, davanın reddine karar verdi. Bu karar, M.A. tarafından temyiz edildi. Temyiz istemini görüşen Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. Kararda, ?Ailede eşlerin birbirlerine olan karşılıklı güvenleri esastır. Karşılıklı güven, örf ve âdet, aile bütünlüğü kavramı ve olağan yaşam koşulları gereği eşin birinin diğerine para intikal ettirmek suretiyle mal edinmeleri mümkündür. Bu nedenlerle davanın 2001 yılındaki Medeni Kanun öncesinde mal ayrılığı rejimi döneminde edinilen taşınmazlardan kaynaklanan tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde, katkı payı alacağı da göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır? denildi. Yargıtay?ın bozma kararına karşın yerel mahkeme ilk kararında direndi. Bunun üzerine dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu?nun gündemine geldi. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, yerel mahkemenin direnme kararını bozdu. Böylece Yargıtay 8. Hukuk Dairesi?nin kararı kesinleşmiş oldu. Yeniden yapılacak yargılamada yerel mahkeme, davacı kocaya söz konusu ev ve arsadan belirli bir pay verilmesini kararlaştıracak.?

 

 

?124 bin Euro maddi tazminat ödeyecek?

 

 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi?nin,  AİHM 1999 yılında Türkiye?de meydan gelen depremle ilgili Çınarcık?tan yapılan başvuruda Türkiye?yi haksız bulduğunu hatırlatan  Av. İshak Yılmaz, ?Depremde çöken binada hayatını kaybedenlerin ailelerinin 2005 yılında yaptığı başvuruyu karara bağlayan AİHM, ?Türkiye?nin sorumlularla ilgili etkili soruşturma yürütmediğine? hükmederek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi?nin yaşam hakkıyla ilgili 2. maddesinin ihlal edildiği görüşüne vardı. AİHM gerekçeli kararında, "Türkiye'deki davalarda sorumlularının bulunması konusunda etkili olunamadığı" değerlendirmesinde bulundu. Mehmet Özel ve 7 kişinin yaptığı başvuruda, binaları inşa eden şirket kötü ve eksik malzeme kullanmakla suçlanmıştı. Türkiye?de şirketin üç ortağıyla iki teknik uzmanı hakkında dava açılmış, bu kişilerden sadece ikisi mahkum olurken, diğer kişiler zaman aşımından dolayı berat etmişti. Binalara gerekli izinleri veren idari memurların yargılanması ise soruşturma izni verilmediği için gerçekleşmemişti. AİHM kararı gereği Türkiye başvuru sahiplerine mahkeme masrafları dahil 124 bin Euro maddi tazminat ödeyecek? diye konuştu.

 

İlk Yorumu Yap

Yorum Yap