Adıyaman Üniversitesi Genç TEMA Başkanı Akay;
TEMA Vakfı Adıyaman Üniversitesi Genç TEMA Başkanı
Abdullah Akay, 22 Mart Dünya Ormancılık Günü ve Dünya Su Günü dolayısıyla
yaptığı açıklamada, ?Ağacın gölgesi, suyun sesi yoksa insan da yok? dedi.
Türkiye
Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) Adıyaman
Üniversitesi Genç TEMA Başkanı Abdullah Akay, Dünya su varlıkları ile ilgili yaptığı açıklamada; Dünyanın en
önemli ekosistemlerinden biri olan su ve ormanlar arasındaki etkileşimin
önemine dikkat çekti.
Dünya Su
Günü?nün bu yılki temasını Birleşmiş Milletler tarafından ?Su ve Enerji? olarak
belirlendiğinin altını çizen Akay, ?Türkiye de su fakiri olmasa bile su kısıtı
olan ülkelerden bir tanesi. Türkiye?de kişi başına bin 519 metreküp su düşüyor.
İklim değişikliği nedeniyle yaşanılan su sıkıntısının Türkiye?nin büyük bir
bölümünü içeren kurak ve yarı kurak bölgelerde daha da artması bekleniyor. Bu
durumda, su havzalarının korunması her geçen gün daha çok önem kazanıyor? dedi.
Orman
varlığının su kalitesi üzerindeki olumlu etkilerine değinen Akay, ?Varlığı
suyun varlığına bağlı orman ekosistemleri, yaşamın temel kaynağı suyun
döngüsünde kritik rol oynuyor. Dünya üzerindeki toplam su akışının yüzde 60?ı dünya
karasal alanının yüzde 30?unu oluşturan ormanlardan sağlanıyor. İstanbul da
dahil olmak üzere dünyadaki büyük şehirlerin üçte birinin içme sularının büyük
bir bölümünü ormanlık bölgelerden sağlıyor. Ormanlar yararlanılabilir su
miktarı, yüzey ve toprak altında suyun akışı ve kalitesini önemli ölçüde
etkiliyor. Ormanlarda ağaçların oluşturduğu tepe örtüsü ve bu tepe altında
bulunan bitkiler ve organik materyaller suyun toprağı aşındırmadan yavaşça
toprağa sızmasını sağlıyor. Mevsimsel değişmelere bağlı olarak akarsularda akış
rejiminin düzenliliğini koruyor. Ormanların suya en büyük katkısı; sağladığı su
miktarının yanında suyun kalitesini koruması olarak öne çıkıyor. Ormanlar
tortulaşma kaynaklı düşük su kalitesi sorununu en aza indirgiyor. Ayrıca suya
bağlı olarak ortaya çıkan arazi kaymaları ile sel ve taşkınların oluşmasını,
çölleşme ve tuzlanmayı engelliyor. Yamaçlarda ve eğimli alanlarda doğal barikat
görevi görüyor, su kaynaklarını ve yataklarını koruyor? ifadelerini kullandı.
İnsanın
doğanın parçası olduğunun da altını çizen Akay, ?Özellikle su varlığımızın
sürdürülebilirliğini sağlamak için Türkiye?de suya dair mevcut 40?ı aşkın yasal
düzenlemeyi toparlayacak; bir çerçeve yasasına ihtiyaç duyuyoruz. Türkiye?de
insanın parçası olduğu üstün ekosistemin yararını koruyacak nitelikteki Su Yasa
Taslağı?nın gerekliliğinin bir kez daha altını çiziyoruz. Binlerce dönüm tarım
alanlarına hayat veren akarsularımızın sanayi ve evsel atıklarla,
kimyasallarla, jeotermal sularıyla kirletilmemesi gerekmektedir. Su sıkıntısı
yaşayan ülkelerden bir tanesiyiz. Meyilli arazileri teraslamalıyız. Tarım
arazilerimizi damlama sistemleriyle sulamalıyız. Ormansız dağlarımıza
yamaçlarımıza seferberlik halinde fidan dikmeliyiz. Ağacın gölgesi, suyun sesi
yoksa insanda, canlılarda yoktur? diye konuştu.
İlk Yorumu Yap