STK'lar Arakan'da Yaşanan Olayları Protesto Etti

STK'lar Arakan'da Yaşanan Olayları Protesto Etti

Adıyaman'da toplanan sivil toplum kuruluşları Arakan'da yaşanan olaylara tepki gösterdi.

Demokrasi Parkı'nda toplanan STK temsilcileri Arakan'da yaşanan olaylara tepki gösterdi.

Toplanan sivil toplum kuruluşları adına Adıyaman Sivil Toplum Platformu Basın Sözcüsü Bedrettin Beyazkaya, yaptığı açıklamada, tüm Müslümanların Kurban Bayramı şükrü ve sevinci için hazırlanması gereken bu günlerde Bengal Körfezinin doğu kıyılarında yaşayan Arakanlıların yine bir katliamla karşı karşıya olduğunu anımsattı.

"Arakanlı Müslümanların yeni doğan bebekler ve küçücük çocuklar da dâhil tüyler ürpertici bir şekilde şehit edilmekte ya da insanlık dışı muameleye tutulmaktadırlar" diyen Beyazkaya, şöyle devam etti:

"Müslümanlar karşı yaşamaktan bezdirme, işkence ve katliamlar sistematik bir şekilde uygulanmaktadır. Her türlü temel hakkı yol sayılan, topraksız ve kimliksiz olarak yaşamaya çalışan Müslümanlar tüm dünyanın gözleri önünde adeta sürek avına tabi tutulmaktadırlar. 3 gün içinde 3000 rohingyalı müslümanın katledildiği ile ilgili bilgiler gelmektedir. Katledilenlerin yarısı çocuk ve kadınlardan oluşmaktadır. Yaralı sayısı 1000’in üzerindedir. Yaklaşık 20 bin Rohingya Müslüman Bangladeş’e girmiş , 60 bin sivil ise giremediği için sınıra yakın dağlık bölgede sığınmışlardır. Arakan’ın Buthidaung, Maungdaw ve özellikle Rathedaung bölgelerinde Rohingyalı Müslümanlara ait köyler yakılmış, 700’den fazla ev, cami, Kuran kursu, medrese, okul ve dükkân yakılmıştır. 35’in üzerinde köyden siviller can güvenliği için köyleri terk edip dağlık bölgelere sığınmıştır. Myanmar ordusu tarafından Maundaw, Buthidaung ve Rathedaung’da katliamlar devam etmektedir. Atalarından kalan toprakları terk etmeye zorlanan ve bunun neticesinde komşu ülkelere sığınan Arakanlı Müslümanların da durumu iç açıcı değildir. Geçtiğimiz yıllarda da benzer katliamlar yaşanmış, biz bu katliamlar karşısında başta Türkiye olmak üzere tüm İslam Ülkelerindeki yönetimleri ve uluslararası kuruluşları fanatik Myanmar hükümetine karşı tepki göstermeye ve yaptırım uygulamaya davet etmiştik"

 

Beyazkaya, "Bugün yaşanılan süreç, faşist Myanmar hükümetine gösterilen tepkinin ve uygulanan yaptırımların son derece cılız olduğunu düşündürtmektedir.  Şimdi biz diyoruz ki başta Türkiye olmak üzere tüm İslam Ülkelerinin yönetimleri yeniden ve daha kararlı bir biçimde harekete geçmelidir. Katliam gerçeği, insan hakları ihlalleri, faşizan uygulamalar mutlaka uluslararası platformlara taşınmalıdır. Kıbrıs’ta bir problem yokken, kırk yılı aşkın bir süredir kimsenin saçının teline zarar gelmemişken Kıbrıs’la ilgili toplantı üstüne toplantı yapan Birleşmiş Milletler Arakan konusunda gereken adımları atmaya zorlanmalıdır. Uluslararası insani yardım kuruluşlarının Arakan’a girişi ve yardımların ulaşaması garanti altına alınmalıdır. Mülteci olarak yaşayan Arakanlıların atalarının topraklarına dönüşünü kolaylaştıracak şartlar hazırlanmalıdır. Arakanlı Müslümanların can emniyeti, ekonomik hakları, inanç hürriyetleri, eğitim hakları, kültürel hakları garanti altına alınmalıdır. Kurban Bayramı için hazırlık yaptığımız bu günlerde, Arakan’da yüreklerimizi parçalayan bu tablo; İslam Ülkelerinin bir ve bütün olarak oluşturacakları bir İslam Birliğinin eksikliğinin bir kez daha nelere mal olduğunu göstermiştir. Adıyaman STK platformu ve başta Müslüman ve insan olarak bu yaşanan gelişmeler karşında tarihe tanıklığımızın ve insanlara karşı sorumluluğumuzun gereği olarak en başta yöneticilerimizi ve bütün kamuoyunu duyarlı olmaya davet ediyoruz." dedi.

Yapılan açıklamanın ardından TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın ise "O topraklarda o insanların da yaşama hakkı var. Arakan'da insanlık ayaklar altına alınıyor ve maalesef dünya bunu seyrediyor. Şimdi baktığınızda dünyanın pek çok yerinde özellikle İslam beldelerinde Müslüman kanı akmaya devam ediyor ve dünya buna seyirci kalıyor. Buradan sormak isteriz ki; Birleşmiş Milletlerin varlık amacı nedir? Güvenlik Konseyi ne iş yapar? İşte tam da bunun için Cumhurbaşkanımız dünya beşten büyüktür diyor. Pek çok yerde ezilenler, üzülenler, mağdur edilenler, katledilenler ve şehit edilenler maalesef hep Müslüman. Uyanık olmak zorundayız. Müslümanlar olarak birliğimizi dirliğimizi korumak zorundayız. Dünya adeta körleri ve sağırları oynuyor. Bu katliamı gözleri görmüyor ve kulaklarını tıkamışlar. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Dünyanın adaletini, barış ve huzur iklimini tesis etmek istiyorsak öncelikle batılı ülkelerin, uluslararası kuruluşları ve bütün güçlerin samimi bir şekilde bir araya gelmesi lazım. Şiddet nereden gelirse gelsin, kime karşı işlenirse işlensin, bütün şiddetin ayaklar altına alınması gerekiyor. Gerek terör örgütleri gerekse devlet terörüne karşı bütün dünyanın samimi bir duruşla bir araya gelmesi lazım. Sormak istiyorum, ölenler, öldürülenler eğer Müslüman değil de kendi inançlarına sahip olsalardı acaba bu katliama seyirci kalacaklar mıydı? Uluslararası toplumun biran önce kendine gelmesi lazım, biran önce bu kanın durması için gerekli olan tedbirleri mutlaka ama mutlaka alması lazım. Bu anlamda bu katliamı bir kez daha lanetlediğimizi ifade etmek istiyorum. Bütün dünyanın da sessizliğini bozarak bu katliamın durması için gerekli çabayı sarf etmesini bir kez daha ifade etmek istiyorum." şeklinde konuştu.

Grup, açıklamaların ardından Arakan'da hayatını kaybedenler için dua ettikten sonra olaysız şekilde dağıldı.

İlk Yorumu Yap

Yorum Yap