Hedeflerimize Ulaşıyoruz
Adıyaman'da
"Organik Arıcılık" semineri düzenlendi.
Gıda, Tarım ve
Hayvancılık İl Müdürlüğü konferans salonunda düzenlenen "Organik Arıcılık
Semineri''ne Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Adil Alan, Harran Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Zooteknik Bölümü Yrd. Doç. Dr. Gonca Özmen Özbakır ve çok
sayıda arıcı katıldı.
Saygı duruşu ve
İstiklal Marşının okunmasının ardından açılış konuşmasını yapan Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Müdürü Adil Alan, "Adıyamanda arıcılık ile ilgili ciddi
çalışmalar yapıyoruz. Hedefimiz 2023 yılında 100 bin dekar badem 100 bin arı
kovanı Cumhuriyetimizin 100. yılında Adıyaman ilimizde 100bin dekar badem ve
arı kovanımız olacak. Bugün 65 bin kovanlardayız. Gayri resmi olmayan rakamlar
ile 78 binlerde. Hedefimiz yılda 5 bin kovan arı dağıtmaya devam etmektir"
dedi.
HEDEFLERİMİZE
ULAŞIYORUZ
Hedeflerine
ulaştıklarını bildiren Alan, şöyle devm etti:
"Son 3 yıla
baktığımız da yaklaşık 13 bin 795 arı kovanı dağıtmışız. Bunlar orman işletme
müdürlüğümüzün vermiş olduğu arıcılık kredileri hariç, onlarla beraber bu rakam 15 bini bulmaktadır. Hedefimizi
tutturmuş oluyoruz. Yılda 5 bin kovan arı, 10 bin dekar badem. Bu kapsamda
özellikle geçen yıl Muhsin hocamın vermiş olduğu eğitimle arıcılarımız
özellikle organik arıcılıkla uğraşan arıcılarımızın çok mutlu olduğunu,
arılarını yaylaya çok daha güçlü bir şekilde götürdüklerini, bal verimin de
yüzde 51 artışın olduğunu görmek bizleri ziyadesiyle mutlu etmiştir. Bunda siz
cefakar arıcılarımıza teşekkür ediyorum."
Harran Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Zooteknik Bölümü Yrd.Doç.Dr.Gonca Özmen Özbakır ise
"Arıcılık; özellikle gelir durumu düşük, az topraklı veya topraksız
çiftçilere gelir sağlaması açısından önemli bir tarımsal faaliyettir. Ayrıca
fazla sermaye ve işgücü gerektirmemesi aynı zamanda herkesin yapabileceği, aile
işgücünün en iyi değerlendirilebileceği, kısa zamanda gelir getirebilen bir
uğraşı olması bakımından da sosyo-ekonomik bir önem taşımaktadır. Bal arısı,
insanın müdahalesi olmaksızın tamamen doğanın kendi seleksiyon kural ve
ölçütleri altında ortaya çıkmıştır. İnsanın katkısı daha çok arıların orijinal
bölgelerinden dünyanın diğer bölgelerine taşınması şeklinde olmuştur. Oysa
diğer çiftlik hayvanlarındaki farklılıkların ortaya çıkışında insanoğlunun
etkisi söz konusudur. Bu, bal arıları ile diğer evcil hayvanlar arasındaki
temel farkı oluşturmaktadır. Günümüzde arılar ekvatordan kutuplara kadar
yayılmış olup; arı sütü, bal ve polen gibi değerli gıdaların, propolis ve bal
mumu gibi hammaddelerin ve arı zehiri gibi bir ilacın üretiminde
kullanılmaktadır" ifadelerini kullandı.
Özbakır, şunları
kaydetti:
"Dünyada 83.446.397 adet arılı koloni bulunmaktadır (FAO 2014). Bu arılı kolonilerin ülkelere göre dağılımı incelendiğinde Türkiye 7 milyon koloni ile üçüncü sırada yer almaktadır .Bu arılı kolonilerden 2013 yılı FAO verilerine göre dünyada toplam 1.663.798 ton bal üretilmektedir. Bal verimi bakımından Türkiye 105 bin ton ile Çinden sonra ikinci sırada yer almaktadır. Koloni başına ortalama bal verimi ülkemizde 13-17 kg arasında değişmekte olup dünya ortalaması 20 kg civarındadır. Koloni başına bal verimi 50-60 kg ile en yüksek olan ülke Kanadanın arılı kovan sayısı ise sadece 694.217 adettir (FAO 2014). Anadolunun kendine özgü topoğrafik yapısı, çiçeklenmenin farklı bölgelerde yılın değişik dönemlerinde gerçekleşmesi, Türkiyeyi arıcılık için uygun bir ekolojiye sahip kılmaktadır. Ayrıca, ülkemiz hiçbir ülkede olmayan arı genetik çeşitliliğinede sahiptir. Türkiyede beş ayrı arı ırkı tespit edilmiş olup bunlar: Anadolu arısı, Kafkas arısı, karniyol arısı, suriye arısı ve iran arısıdır. Çoğu ülkede bu çeşitlilik bulunmamaktadır. Ayrıca Dünya çam balı üretiminin %85i Türkiyede yapılmaktadır. Bu nedenle başta bal olmak üzere arıdan elde edilen ürünlerin üretimini arttırmada, koloni başına verimi arttırmada ve elde edilen bu ürünlerde kalite ve standardı arttırma önümüzde tek seçenek olarak durmaktadır"
İlk Yorumu Yap