Sabuncu´dan "Gıybet ve Dedikodu" Konulu Konferans
Adıyaman Belediyesi ile Sema-Der’in ortaklaşa düzenledikleri “Gıybet ve Dedikodu” konulu konferansa, İlahiyatçı Sabit Sabuncu konuşmacı olarak katıldı.
Demokrasi Parkı’nda, Mehmet Güven hocanın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan konferans, iki bölüm halinde gerçekleşti. Bölümler arasında Sema-Der Çocuk İlahi Grubu tarafından gecenin anlam ve önemine binaen ilahiler seslendirildi.
Bir kimsenin arkasından hoşuna gitmeyecek şekilde konuşmanın adına gıybet denildiğini, Türkçe’de ise bu kavramın karşılığı olarak dedikodu ve çekiştirme kelimeleri kullanıldığını belirten İlahiyatçı Sabit Sabuncu, bu fiilin İslam’da büyük günahlardan sayıldığını kaydetti. Sabuncu, Hucurat suresi 12. ayette, gıybet yapmanın, ölmüş kardeşinin etini yemeye benzetildiğini ileri sürerek, şu bilgileri aktardı:
“Ancak, başka birinin arkasından yapılan her konuşma gıybet sayılmaz. Örneğin, herhangi bir haksızlığa uğramış birinin, sorununu, çözebilecek birine anlatması veya bir kişiyi ona zarar verebilecek birine karşı (iddia tahminlerle değil, bir bilgiye dayanıyorsa) uyarmak gıybet kapsamına girmez.
Ama söylediğimiz sözler eğer o insanı rahatsız edecek sözlerden ise niyetimiz ne olursa olsun söylememek gerekir. Çünkü o kişinin hoşuna gitmezse bu gıybet olur. Gıybet, bir kimsenin arkasından hoşuna gitmeyecek şeyleri söylemek, başka bir deyimle, kendimize söylendiği zaman hoşlanmayacağımız bir şeyi, din kardeşimiz hakkında arkasından konuşmamız anlamına gelir. Halk arasında dedikodu, gıybet ile aynı anlamda kullanılır.
Gıybet, insan veya insanla ilgili birtakım şeyler üzerinde olur. Kişinin bedeni, nesebi, ahlâkı, işi, dini, dünyası, elbisesi, evi, bineği dedikodu konusu olabilir. Gözün şaşılığı, saçların döküklüğü, uzun veya kısa boyluluk, siyah veya sarı renkte olmak, bunlardan alaylı bir şekilde bahsedilmesi söz konusu kişinin kalbini kırar.
Başkalarına kardeşinin ayıplarını anlatmak onun hoşuna gitmeyecek şeyleri söylemek demek olduğundan, ancak dil ile söylemek haram olmuştur. Kaş-göz işareti yapmak, imâ, işaret ve yazı gibi gıybet anlamı ifade eden her hareket de gıybettendir. Meselâ elle birisinin uzun veya kısa boyluluğuna işaret etmek, bir şahsın ayıpları hakkında yazı yazmak gıybettir. Gıybeti tasdik etmek de gıybettir. Gıybet yapılan yerde susan kişi gıybete ortak olmuş olur. Diliyle gıybetçiye karşı duramayanın kalbiyle inkâr etmesi gerekir.
Bir kimse yanında hakarete maruz kalan bir mümine gücü yettiği halde yardım etmezse, Allah o kimseyi kıyamet gününde insanların önünde rezil eder. Her kim gıyabında kardeşinin kusurlarını söyletmezse, kıyamet gününde Allah da onun kusurlarını örtmeyi tekeffül eder.”
Duayla kapanışı yapılan konferansta, Belediye Başkanı M. Necip Büyükaslan, konferansçı Sabit Sabuncu’ya gecenin anısına bir buket çiçek takdim ederek, verdiği bilgilerden dolayı teşekkür etti.
İlk Yorumu Yap