Adıyaman Üniversitesinden Kamuoyu Duyurusu

Kamuoyu
Duyurusu
Adıyaman Üniversitesi
çalışanları başta rektörü olmak üzere her seviyedeki yöneticisi yasalar
çerçevesinde görevlerini çağdaş, entelektüel bir bakış ve evrensel akademik
disiplin; akademik görgü anlayışı çerçevesinde yürütme gayreti içerisindedir.
Bilindiği üzere
Rektörümüz Sayın Prof. Dr. M. Talha Gönüllü 5 yıl önce bu günlerde göreve
başlamıştır. 1 yıl önce de 2. kez Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN
tarafından tekrar rektör olarak atanmıştır. Bazı kişiler ilk günkü gibi hâlâ
Eski Rektör ile Yeni Rektör karşılaştırması yapmaya devam etmektedir.
Hiçbir insanın hukuk
karşısında yargılanacak bir durumla karşılaşması arzu edilen bir durum değildir
düşüncesi ve inancına sahip olunduğundan; çok az kişi olsalar da bazılarının
hâlâ ısrarla önceki rektörü hukuken aklanmış gibi gösterme gayreti içinde
olmalarının nedeni anlaşılamamıştır. Basında beş yıl boyunca o kadar sıklıkla
yer aldı ki bu durum en nahoş hâlle servis edilirken dahi kişiler ile alakalı
uğraşının uygun olmayacağı düşüncesi nedeniyle bugüne kadar konuyla ilgili
hiçbir açıklama yapılmamıştır. Ancak, son zamanlarda perde arkasında durup,
kimi araçları ile tarafımıza kabul edilemez biçimde haksız, ölçüsüz, saygısız
iftiralar atmaktan çekinmeden yapılan anlaşılmaz saldırılar ardı ardınca gelmektedir.
Saldırıların sistematik bir biçimde giderek yoğunlaşması, ama hedefinin sadece
Sayın Rektör olması bu saldırıların perde arkasındaki bir odak tarafından
yönlendirilmiş olma ihtimalini güçlendirmiştir. İlim ve irfan yönüyle
üniversiteyi temsil eden Sayın Rektörümüz hakkında bir algı oluşturmak
istendiği şüphe götürmez derecede açıktır.
Bunlara karşılık, sırf
kıyas edilmiş olmak için kullanılan önceki rektör ve o dönemin idarecileri
hakkında bazı davalardan dolayı ceza verilmiş ve yapılan işlerden dolayı ağır
ceza mahkemesinde açılan tüm dosyalarla ilgili yargılama süreci hâlen devam
etmektedir. Keza, YÖK tarafından da birçok cezalar verilmiştir.
Üniversitemizde 400e
yakın öğretim üyesi bulunmaktadır. Bir öğretim üyesi tarafından içeriği tamamen
yersiz, ilgisiz, iftira ve yalan bilgilerle dolu bir şikâyet üzerine
Üniversitemize gelen YÖK denetçisi şikâyete konu olan hususlar üzerinde
ilgililerden bilgi almıştır. Bu, olağan bir durum olup; hemen her yıl ve her
üniversitede olmaktadır. Üniversite içindeki herkes tarafından açıkça
bilinmektedir ki, şikâyetçi öğretim elamanı istediği bir birime yönetici olarak
atanmadığı için üniversite yönetimine bayrak açmış, seçim sürecinde her
platformda tek amacının mevcut rektörü, rektör olarak atatmamak olduğunu söylemekten
çekinmemiştir. Akademik ve diğer tüm kurumlara dair teamüllerin hiçbirinde
bulunmayan bu istek tarzı, kurum içi doğuracağı mahsurları nedeniyle uygun
görülmemiştir. Muhterislerin sonu gelmez arzu ve isteklerinin karşılanamayacağı
gerçeği ile görev talep edilmez, verilir anlayışımız doğrultusunda bu kişiye
talep ettiği makam verilmemiştir.
Kaldı ki bu öğretim
üyesinin yaptığı şikâyetin yalan, yanlış ve iftira dolu içeriği ile ilgili
olarak Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmuş, YÖK nezdinde
belgelerle ortaya konulan durum sonucunda idari olarak da hakkında başlatılan
disiplin soruşturması ile de gereği yapılacaktır.
Birilerinin
yönlendirmesi çerçevesinde kaleme alındığı anlaşılan bir haberi yapan yayın
organı ve bunun sahibi gazetecilik meslek ahlaki ve etik değerlere uygun
hareket etmeden kamuoyunu üniversite aleyhine manipüle etme amacı gütmektedir.
Yapılan haberin birçok yerinde, ortaya çıkacağı düşünülüyor, iddia ediliyor,
merak ediliyor vb. gibi sıklıkla tekrar eden ifadeler yazının bir gazeteci
tarafından dikkatle kaleme alınmış bir yazı değil de sokak dedikodularının
kaleme alındığı izlenimi vermektedir. Prosedürsel olarak akademik ve idari
personelden bilgi almaya yönelik işlem ve süreç içinde bulunmayan Rektörümüzün
çapraz sorguya alındığını dahi yazmaktan utanılmamıştır.
Kendini Adıyaman
basınının tek sahibi gibi gören, münevver dünyanın değer verdiği üniversitemizi
ve üniversitemiz yönetimini sürekli küçük düşürmeye yönelik saygısız yayın
yapmaya, bunu da bir marifet gibi yaymaya devam eden bir kişi ile ilgili bugüne
kadar toplumda en küçük bir tepki emaresinin olmaması ise hayretle takip
edilmektedir. Adıyamanın gelişmesinin, değişmesinin önünde önemli bir setin
görünen yüzü olan kişi, adeta sokak kabadayısı edası ile geçmişte üniversitemiz
içinde yemekhanede personelimizi sürekli rahatsız etmiş, ihalelerle
ilgilenmiştir. Keza, üniversite hastanemiz kurulurken sarf malzemesi alımları
sırasında da cesaretle hakaretler edip yaptığı yayınlarla bu işlerin içinde
olmuştur. Geçtiğimiz Şubat (2016) ayı içinde yaptığı iftira, hakaret yayınına
yaptığımız kamuoyu bilgilendirmesi bu kişiye ait olduğu söylenen televizyonda
çirkin çarpıtma ve yorumlarla, tümü verilmeden, anlamı saptırılarak haber
yapılmıştır. Şubat ayındaki açıklamadan iki gün sonra pişkinlikle Rektörlükten
bir hemşirenin yerinin değiştirilmesi için ricacı da olabilmiştir.
Yayın organının,
kaliteli bir yayın yapma iddiasından çok uzaklarda olduğu herkes tarafından
açıkça müşahede edilmektedir. Adıyaman yerel basınının tek tek ele geçirilerek
basın alanında tekel olma bu gücü de başta kamu idarelerinin yöneticileri
üzerinde bir baskı unsuru oluşturmak için kullanma çabaları Adıyamanımızın
geleceği için çok ciddi endişeler uyandırmaktadır. Diğer saygın ve
sorumluluğunu bilen basını tenzih ediyoruz.
Bu yayın organı ve sahibi
hakkında birçok bürokratın ve diğer insanların rahatsızlığı bulunmasına rağmen,
kimse çirkin bir duruma düşmemek ve iftiralara maruz kalmamak için tolerans
göstermektedir. Bu durum bu yayın organı ve sahibini daha da şımartmaktadır.
YÖK tarafından yapılan
bu ön incelemenin sonuçları ile önceki yönetim döneminde başlayan ve devam
etmekte olan davalar ile ilgili mahkeme kararları sırası geldikçe kamuoyu ile
paylaşılacaktır. Hangi maksatla kaleme alınmış olursa olsun her türlü iddia
karşısında, eğilip bükülmeden söyleyecek sözümüzün olacağının bilinmesinde
yarar vardır. Hesap verilemeyecek hiçbir icraatın içinde olmayacağımızı,
doğruluk ve dürüstlükten hiçbir zaman ayrılmayacağımızı bütün Adıyaman
kamuoyunun bildiğini biliyoruz. Hem vicdani ve hem de hukuki olarak yanlış
yapmanın öncelikle inanç değerlerimizle bağdaşmadığını çok iyi bilmekteyiz.
Allaha ve milletimizin geleceğine olan inancımız, hata yapmamak için çok daha
fazla gayret sarf etmemizin en büyük gerekçesi olmaktadır.
Rektörlük tam zamanlı
bir mesai gerektiren bir makamdır. Yeni kurulan ve hızla gelişen üniversitemiz
dünyada ve Türkiyede büyük bir rekabet içerisindedir. Rektörün özel yaşamı
zorunlu hayati ihtiyaçları dışında kısıtlanmış, 7 gün 24 saat esasına göre
çalışılmaktadır. Bu tür ithamlarla kafa bulandırmanın tek gayesi Rektörü meşgul
ederek, hizmetleri yavaşlatmak ve asıl hedeften uzaklaşmasını sağlamak olsa
gerektir. Rektörümüzün kişilerle uğraşmak gibi bir alışkanlığı bulunmamaktadır.
Kendisi, milletin geleceğine inanmış ve kendini bu yola vakfetmiş birisidir.
Şimdiye kadar aynı
cenahtan yapılan sözde yayınlara cevap vermemiş olmamız, yayınların değersiz
oluşundandır. Şimdi cevap veriyor olmamız ise değer ifade ettiğinden değil,
kamuoyuna olan saygımızdandır.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
24/05/2006
İlk Yorumu Yap