İHD Adıyaman Şube Başkanı Av. Osman Süzen;
İHD Adıyaman Şube Başkanı Av. Osman Süzen yaptığı açıklamasında; Suriye'nin kuzeyinde bulunan ve Rojava olarak adlandırılan bölgede yoğun olarak yerleşik bulunan Kürtlere karşı Türkiye gibi çeşitli ülkelerin desteğini alan Suriye muhalefetinin bir parçası olan radikal dinci örgütler Kürtlere yönelik bir dizi vahşi katliamlar yapmıştır.14 Ağustos 2103 tarihinde ise Mısır güvenlik güçlerinin, Mısır'ın başkenti Kahire'de bulunan Rabiat'ül Adevi?ye Camii?nin önünde ve Nahda Meydanı?nda toplanan ve oturma eylemi yapan göstericilere ateş açarak müdahalesi sonucunda yüzlerce insanın yaşamını yitirmiş binlercesi de yaralanmıştır
El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi ve bunun gibi çeteci örgütlerin Rojava?da Kürtlere, Mısır?da ise darbecilerin kendi halkına yapmış olduğu katliamları kınıyoruz.
Suriye?de yaşayan Kürtler yerleşik oldukları şehir ve kasabalarda diğer etnik ve inanç grupları ile birlikte özerk yönetimler oluşturup, kendi geleceklerini belirlemek ve bu şekilde halkın güvenliğini sağlamak istemektedirler. Ancak bu özgürleşme ve kendi kendini yönetme isteği neye hizmet ettiği bilinmeyen bir takım çeteci terör örgütler tarafından engellenmeye çalışılmakta, yüzlerce sivil, masum Kürdün vahşi katliamlara uğramasına neden olmaktadır.
Rojava'da devam eden çatışmalı ortamda sivil halk ciddi bir insani trajedi ile karşı karşıyadır. Rojava bölgesinin insani yardım alabileceği en önemli yer Türkiye ile olan sınır kapılarıdır. Sivil toplum örgütlerinin sınır kapılarının açılmasıyla ilgili yapmış oldukları başvurular karşısında Hükümetin duyarsızlığını anlamak mümkün değildir. Suriye'den Türkiye'ye sığınan yaklaşık 500 bin insanın 200 bininin geçici barınma merkezlerinde Türkiye tarafından tüm ihtiyaçlarının karşılanmasına rağmen sadece sınır kapılarının açılmasını isteyen Kürtlere yönelik bu ayrımcı ve gayri insani tutumu kınıyoruz.
Rojava bölgesinde salgın hastalık ve açlık nedeniyle yaşanabilecek büyük bir insani trajediye izin vermemek için bir an önce tüm sınır kapılarının insani yardım ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla açılması gerekmektedir. İnsani trajedi yaşandıktan sonra açılacak sınır kapılarının halklar arasında oluşabilecek derin ayrılığı gidermeyeceği bilinmeli ve geç olmadan bu kapılar açılmalıdır.
Türkiye'nin Suriye politikasını bir an önce değiştirmesi gerekmektedir. Suriye'de yaşayan Kürtler ve diğer halkların özgürlük mücadelesi desteklenmeli ve bu halklara yönelik çeteci grupların saldırılarının önlenmesinde etkili tedbirler alınmalıdır. Kürt sorununun uluslararası boyutu göz önüne alınarak Türkiye'de devam eden barış ve çözüm sürecinin ilerleyebilmesi bakımından da Rojava ile iyi ilişkiler kurulmalıdır. . Bunun gibi kökten dinci yapıların Türkiye gibi ülkeler tarafından desteklenmesi politikasına da bir an önce son verilmesini talep ediyoruz
Mısır?da yaşanan gelişmeleri insan hakları savunucuları olarak kabul etmemiz mümkün değildir. Askerî darbeler, hiçbir zaman var olan sorunların çözümü için bir araç olamaz. Türkiye halklarının da iyi bildiği gibi askeri darbe yapılan bütün ülkelerde insan hak ve özgürlükleri ayaklar altına alınmış ve ağır insan hakları ihlalleri gerçekleşmiştir.
İnsan hakları savunucuları olarak Mısır halkının temel hak ve özgürlüklerinin yanı sıra siyasal karar alma süreçlerine/yönetime katılma haklarının ihlal edilmesini kınıyoruz.
Demokrasi ve insan haklarından taviz verilemez.
Mısır?daki katliam bir insanlık suçudur ve UCM dâhil uluslararası yargı mekanizmaları harekete geçmeli ve bu katliamın soruşturulması sadece Mısır?daki yargı mekanizmalarına bırakılmamalıdır.
Darbe ile iktidara gelenler derhal görevden çekilmeli ve görevi seçimle işbaşına gelen bir hükümete bırakmalıdır. Haksız yönetimlere karşı direnmek tüm dünyada bir haktır.
İnsan hakları savunucuları olarak her hangi bir çifte standart taşımıyoruz. Mısır?da yapılan katliama sessiz kalamayacağımız gibi Rojava?da da yapılan katliama da sessiz kalmayacağız. Gerek Rojava?da yaşanan katliamları gerek ise Mısır?da yaşanan katliamları bir kez daha kınıyor, Tüm kamuoyunu, sivil toplum örgütlerini bu katliamlar karşısında daha duyarlı olmaya, seslerini daha da yükseltmeye davet ediyoruz.
İlk Yorumu Yap