HAYAD, Hastaların Haklarını Arıyor...
Sağlık
Uygulamalarındaki değişiklere değinen Anadolu Hasta ve Hasta Yakınları Derneği
(HAYAD) Başkanı Yusuf Babar, ?Mevcut düzenleme bu hali ile ?paran yoksa engelli
kal? anlamı taşımaktadır? dedi.
Anadolu
Hasta ve Hasta Yakınları Derneği (HAYAD) Başkanı Yusuf Babar, Sosyal Güvenlik
Kurumu tarafından çıkarılan ve içerik olarak; sağlık uygulamaları ile SGK
tarafından yapılacak sağlık ödemeleri, yol, gündelik ve refakatçi giderlerinden
yararlanma esas ve usulleri ile bu hizmetler karşılığında SGK tarafından ödenecek
bedellere ilişkin düzenlemeler içeren ?Sağlık Uygulama Tebliği?nin (SUT?un) hastaların
gerektiği gibi tedavi olmasına engel olduğunu söyledi.
Fizik tedavi hastalarının sağlık uygulama
tebliğinden şikayetçi olduğunun altını çizen Anadolu Hasta ve Hasta Yakınları
Derneği (HAYAD) Başkanı Yusuf Babar, ?Tebliğ EK-2/D-2 ekinde yer alan liste
kapsamına giren hastalara tedavi süresi 3 yıl ile sınırlandırılmış, bu süreyi
aşan tedavi bedellerinin SGK tarafından karşılanmayacağı bildirilmiştir. Oysa
tanı listesinde yer alan örneğin hemiplejik (felçli) bir hastanın genel olarak
ilk 3 yıl içerisinde iyileşmesi mümkün olmamaktadır? dedi.
?Hekimlerin
gözetiminde yapılacağı düzenlemesi açık hasta hakkı ihlalidir?
Anadolu
Hasta ve Hasta Yakınları Derneği (HAYAD) Başkanı Yusuf Babar, yaşanan sorunları
şu iddialarla özetledi; ?Dünyadaki bilimsel verilere göre felç tedavisinin ilk
3 yıldan sonra da hasta için olumlu sonuçlar doğurduğu bilinmektedir. Bu
maddenin yürürlüğe girmesi ile birlikte hastanın tedavi olma hakkı sınırlandırılmış,
ekonomik sıkıntısı olan tedavisinin devam etmesi gereken hastaların 3.
yılsonunda tedaviyi terk etmek zorunda bırakılmaktadır. Tanı listesinde yer
alan ve ayaktan fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamalarında bir hastaya
sadece günde en fazla bir seans, yatarak fizik tedavi uygulamalarında ise aynı
bölge için sadece 1 seans fizik tedavi ve rehabilitasyon işlem bedeli kurumca
karşılanmaktadır. Bu durum hastanın ihtiyaçlarının dikkate alınmadığının her
hastaya tek tip tedavi hakkı sunulduğunun açık göstergesidir. Bazı vakalarda
günde 1 seansın yetmeyeceği bu nedenle SUT?ta yer alan sınırlama nedeniyle
eksik tedavi yapılmasına neden olmakta bu haliyle verilen sağlık hizmeti
yetersiz kalmaktadır. Felç tedavileri bütünlük arz eder ve yarım bırakılan
tedavilerde hasta tekrar başa döner. Bu durum da hastanın Anayasal Sağlık Hakkı
ihlaline yol açar. Yine SUT?ta yer alan düzenleme nedeniyle bir hasta için son
1 yıl içinde en fazla aynı bölgeden toplam 30 seans, iki farklı vücut
bölgesinden toplam 60 seans fizik tedavi ve rehabilitasyon işlemlerine ait
bedeller kurumca karşılanmakta, aynı bölge için 1 yıl içinde en fazla 2 sağlık
raporu düzenlenebilmektedir. Ekstiremitelerdeki sağ ve sol bölgeler ise ayrı
bölge olarak değerlendirileceği düzenlenmiştir. Düzenlemenin hastanın hastalık
derecesi/ağırlığı/tedavinin seyrine göre yapılmayıp her hastaya eşit ve aynı
miktarda seans uygulaması bazı vakalarda yetersiz kalacağı ve hastanın
tedavisinin yarım kalacağı, hastanın tedavisinin devamı için gerekli seansların
hasta tarafından ancak ücret ödenmesi karşılığı yapılabileceği dikkate
alındığında tedavi giderlerini karşılayamayacak güçte hastaların tedavisinin
yarım kalacağı muhakkaktır. Fizik tedavi işlemlerinin uzman olmayan eğitimsiz
ve donanımsız kişilerce yapılabilmesine imkan tanınmaktadır. Sağlık Uygulama
Tebliği Uygulamaların fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzman hekimi tarafından
veya bu uzman hekimlerinin gözetiminde yapılacağı düzenlemesi açık hasta hakkı
ihlalidir. Uygulamada tıp merkezleri, hastaneler, rehabilitasyon merkezleri
gibi sağlık hizmeti veren kuruluşlarda uzman hekimlerinin fizik tedavi
seanslarını doğrudan uygulamadığı bilinmektedir. Bu madde ile hasta uzman hekim
gözetiminde hiçbir vasfı olmayan kişilere hastaya müdahale yapma olasılığını ortaya
çıkarmıştır. Gelişmiş ülkelere baktığımızda fizik tedavi uygulamalarının bizzat
eğitimli üniversite mezunu fizyoterapistler tarafından yürütüldüğü
görülmektedir. SUT?taki düzenlemeyle hastaya müdahale yetkisi fizyoterapiste
değil vasıfsız kişilere bırakılmıştır. Bu uygulamaların bu alanda eğitim almış,
uzmanlaşmış bilimsel uygulama yapan fizyoterapistler dışında yapılması özel
işletmelerin suistimaline yol açmakta, hasta tedavi hakkını geri dönüşü
olmayacak şekilde kaybetmektedir. Uygulamaların uzman hekim gözetiminde
yapılacağına dair düzenleme ise bu konudaki endişeleri ortadan
kaldırmamaktadır.?
?ESWT cihaz
uygulamalarındaki sınırlama hasta hakkı ihlalidir?
Uygulamada
seans saatlerine aykırı hareket edildiğini ileri süren HAYAD Başkanı Yusuf
Babar, şu iddialara yer verdi; ?Buna ilişkin yeterli denetim yapılamamaktadır.
SUT uyarınca Fizik tedavi ve rehabilitasyon seansları en az 60 dakika olarak
uygulanması gerekmektedir. En az 60 dakika hasta için olumlu bir düzenleme ise
de kaç hastaya kaç fizyoterapist düşeceği belirtilmediği için kurumlar
tarafından bu düzenleme ihlal edilmekte ve sosyal Güvenlik Kurumunca yeterli
kontrol ve denetim yapılmadığından hastalara bu süre uygulanmamakta eksik
tedavi yapılmaktadır. SUT düzenlemesi gereği bir hasta için 1 yıl içinde farklı
vücut bölgelerinden olmak şartıyla 2 kez aynı bölgeden 1 kez olmak üzere
uygulanan ESWT işlemlerine ait bedeller kurumca karşılanmaktadır. ESWT
cihazının yılda 1 kez uygulanması hasta için yeterli değildir. Burada da
hastanın ihtiyacına uygun seans belirlenmemiştir. Sağlık Uygulamaları Tebliği
ve mevcut uygulamalar göz önünde bulundurulduğunda 60 seanslık fizik tedavi
hizmetini almış ancak halen fizik tedavi hizmetine ihtiyacı olan hastaların
hastalık durumlarına göre ceplerinden ödeyecekleri paralar aşağıdaki gibidir. A
Grubu her bir seans için özel hastanelerin alacağı iki kat ilave ücret dahil
390,00TLx60= 23.400,00 TL, B Grubu her
bir seans için özel hastanelerin alacağı iki kat ilave ücret dahil
255,00TLx60=15.300,00TL, C Grubu her bir
seans için özel hastanelerin alacağı iki kat ilave ücret dahil
66,00TLx60=3.960,00TL, D Grubu her bir seans için özel hastanelerin alacağı iki
kat ilave ücret dahil 45,00TLx60=2.700,00TL?dir. Bu ücretler hastaların
cebinden ödeyemeyeceği kadar yüksektir. Bu düzenleme bu hali ile parası olanın
sağlık hizmetine ulaştığı, olmayanın ise ulaşamadığı sağlık sistemini ortaya
çıkarmaktadır. Kısaca bu tür düzenlemeler ?paran yoksa tedavi olma? anlamına
gelmektedir. SUT?taki hasta haklarına aykırı bu hükümler açıkça Anayasanın
sağlık hakkı ile ilgili 56. Maddesine ve sağlık mevzuatı ile ilgili düzenleme
ve evrensel ilkelere aykırılık teşkil etmektedir. Ulusal ve uluslararası hasta
haklarını ihlal edecek ve hastanın tedavi olmasını engelleyecek düzenlemelerin
ortadan kaldırılması ve sağlıklı yaşam hakkını koruyacak düzenlemeler yapılması
talep edilmekte.?
İlk Yorumu Yap