Müslüman Kendi Kendini Bu Zulümden Kurtaracak

Adıyaman İnsani Yardım Derneği (YADER) Başkanı ve İHH Gönüllüsü Fadıl Akkuş, İsrail?in 7 yıldır sürdürdüğü kuşatma ve ambargonun Gazze?de hayatı felce uğrattığını söyledi.

Adıyaman İnsani Yardım Derneği (YADER) Başkanı ve İHH Gönüllüsü Fadıl Akkuş, İsrail ablukası altında halkın yaşam mücadelesi verdiği Gazze, Refah Sınıf Kapısı?nın kapatılması ve tünellerin yıkılması nedeniyle yavaş yavaş bir insanlık felaketine sürüklendiğini ifade etti.

Zaten zor şartlar altında yaşam mücadelesi veren Gazze halkının Refah Sınır Kapısının kapatılması ve Mısır-Gazze arasındaki tünellerin yıkılmasının ardından kentte olumsuzlukların daha da büyüdüğünü belirten YADER Başkanı ve İHH Gönüllüsü Fadıl Akkuş, Gazze?ye acil hastalık durumları dışında çok az sayıda kişiye geçiş izni verildiğini belirtti.

Mal girişi ve ticari geçişlerin tünellerin tamamının kapanmasından dolayı İsrail?in elinde olduğunu belirten YADER Başkanı ve İHH Gönüllüsü Fadıl Akkuş, ?Burada tek kapı bulunmaktadır. O da Ebu Salim. Burayı da uygun gördükleri zamanlarda açıyorlar, giren malların adet ve miktarlarını da kendileri belirlemektedir? derken, fakirlik sınırı altında bulunan ihtiyaç sahibi insan sayısında devamlı bir artışın kaydedildiğini, yeni fırsat, yardım ve hizmetlere ciddi ihtiyaçların olduğunu ileri sürdü.

Yardım kurumlarının banka hesaplarının yakın takibe aldığını kaydeden Fadıl Akkuş, ?Özellikle de son zamanlarda çok aktif olan yerli cemiyetlerin hesapları kapatılmış ya da dondurulmuştur? dedi.

Gazze?nin şu anki zorlu mücadelesinden ve ayni zamanda 6 yıldan beri devam eden ambargodan dolayı azalan tıbbi imkânların tedavi olamayan insan sayısını artırdığını vurgulayan Fadıl Akkuş, şunları kaydetti; ?Gazze?deki hastanelerde, büyük bir ilaç ve yakıt sorunu yaşanmaktadır. Elektrik ve su hizmetlerinde çok büyük sorunlar yaşanmaktadır, elektrik vatandaşlara günde 6 saatliğine bağlanmaktadır. Bu 6 saatin içerisinde de düzensiz akımdan dolayı elektrikli cihaz ve malzemeler kullanılamaz hale gelmektedir. Evlere verilen belediye suyu içilemez ve ev ihtiyaçlarına dahi kullanılamayacak kadar tuzlu ve kirlidir, ayni zamanda elektrik kesintisinden dolayı evlerine bir hafta boyunca su gelmeyen vatandaşların sayısı gittikçe artmaktadır. İşsizlik rakamları artmaktadır, fakirlik sınırı gittikçe pahalılaşan (ambargodan dolayı) gıda malzemeleri ve diğer ihtiyaçlardan dolayı genişlemektedir. Devlet memurları 2 veya 3 ayda bir aylık maaşlarını alabilirse şanslı sayılıyorlar. Gazze halkının belli bir yüzdesi tarımda çalışan köylülerden oluşuyor. Bu kesim Yahudilerin tarım alanlarını buldozerlerle yıktığı için işsiz kalmıştır. Gazze`deki ekonomi çarkını döndüren en önemli sektör sayılan inşaat sektörü, şu anda hiç inşaat malzemesinin girmemesinden dolayı sekteye uğramış dolayısıyla da 10 binlerce işçi ve iş sahibi şirketler işsiz kalmış durumda.?

Yakıt sorunu Gazze?de her geçen gün daha şiddetli şekilde kendini hissettirmeye devam ettiğini anlatan Fadıl Akkuş, ?Belediyeler, hastaneler, okullar ve üniversiteler, devlet kurumlar ve vakıflar günlük işlerini çok zor şartlarda sürdürmeye çalışmaktalar, gelen benzin, mazot ve tüp gaz gibi yakıt malzemeleri çok asgari minimum düzeyde İsrail kapısından gelmektedir, fiyatları da ne Filistin vatandaşının ne de kurum ve vakıfların jeneratörlerini çalıştırabilmeleri için kolay şekilde karşılanabilecek düzeyde değildir? şeklinde konuştu.

Siyasi duruma da değinen Akkuş, Yahudilerle olan gerginliğin devam ettiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı; ?Son birkaç gündür onlarca saldırı kaydedilmiştir, hem boş arazileri hem de çeşitli siyasi guruplara ait eğitim alanları hedef alınmaktadır. Savaş havası hakim, Mısır?ın yeni darbe rejimi de sürekli olarak harekât tehditlerini savurmakta, tünelleri sürekli takip ve kontrol altında tutuyorlar. Dünyaya bakıldığında savaşları hepsi, yoksulluğun yüzde 80'i istisnasız İslam coğrafyasında oluyor. Şu an yaşanan bu çekişme ve savaşları, Siyonizme yakın Amerika'daki kuruluşlar ?4. dünya savaşı? olarak nitelendiriyor. Bu savaş İslam coğrafyasına karşı yapılan bir savaştır. İslam coğrafyasındaki bütün savaşlarda ölen Müslüman, öldürenler ise haçlılar, Siyonistler, Budistler ve iş birlikçiler. Dünyada gerçekten İslam coğrafyasına karşı 4. dünya savaşı oluyor. Müslüman devletlerin yeraltı kaynaklarını alıp, en ucuz ve en güvenli yollarla kendi topraklarına ulaştırma savaşı veriliyor. İslam coğrafyasında Müslümanlar kendi güçlerini ele geçirmediği müddetçe bu katliamlar var olmaya devam edecek. Bizi ne BM ne de başka bir uluslararası topluluk kurtaracak, Müslüman kendi kendini bu zulümden kurtaracak.?