AGC'den Rektör Gönüllü'ye Ziyaret
Adıyaman Gazeteciler
Cemiyeti Başkanı Zeki DİŞKAYA ve beraberindeki heyette bulunan basın mensupları
Adıyaman Üniversitesini ziyaret etti. Ziyarette gazetecilerin sorularını
cevaplandıran Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha GÖNÜLLÜ
Amerika Birleşik Devletlerine en son 1998 yılında gittiğini ifade etti.
Rektörlük Makamında
gerçekleşen ziyarette Adıyaman Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Seyit
TEMİR, Prof. Dr. Hasan SOLMAZ, Prof. Dr. Ali AYDIN, Genel Sekreter Doç. Dr.
Mehmet KAYGUSUZOĞLU ve idari personelden daire başkanları hazır bulunurken Adıyaman
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha GÖNÜLLÜ ziyaretten duyduğu
memnuniyeti dile getirerek basın mensuplarına teşekkür etti ve her türlü soruyu
sorabileceklerini belirtti.
Çeşitli sorular soran
gazetecilere Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. GÖNÜLLÜ Fethullahçı Terör
Örgütü (FETÖ) ile mücadelesi, üniversitemizin Bank Asya ile olan sözleşmesi ve
Amerikaya gidip gitmediği konularında bilgi verdi. Üniversitemiz Rektörü Prof.
Dr. GÖNÜLLÜ ile yapılan röportaj aşağıdaki gibidir;
Gazeteci: Sosyal
medyanızı inceledim. FETÖnün ne kadar tehlikeli olduğunu yıllar öncesinden
gördünüz. Bir aydın olarak nasıl çözdünüz? Testi kırılınca herkes konuşur.
Testi kırılmadan önce siz konuşmaya başladınız. Bunu nasıl yaptınız?
Prof. Dr. GÖNÜLLÜ:
Çocukluğumdan beri okuyan bir insanım. Gençliğim de okumakla geçti.
Hassasiyetlerimde genelde İslami hassasiyetler. Etrafıma baktığım zaman birçok
şeyi hemen fark ederim. Hassasiyetime dokunacak şekilde aldatıldığımı etrafımda
fark edince bu durum kendiliğinden gelişti. Çok konu vardı bunu farketmeye.
Mesela 2012 yılının ortasında bana genel sekreter, hocam akademik personel
kadrosu kalmadı diye gelmişti. Tabi olur olmaz işlerle ve sürekli evraklarla
meşgul ediliyoruz. Burada fark etmem istenmeyen, görmem istenmeyen şeyler,
neyse YÖKe gittim. Orada önüme uzun bir liste Tıp Fakültesine kadrolar
istemişiz. Sonra bir yarım liste de o kadar. Bana akademik kadro yok diyorlar,
akademik kadro kalmadı diyorlar. Bu Adıyamanda, üniversitede farkedemediğim,
oyuna geldiğim hususu hemen farketmiş oldum. Hemen oradan telefon ettim
Personele bakan Celal Beye dedim ki sakın ilana çıkmayın ha dedim. O listenin
takibini yaptıkları için benden birkaç dakika sonra bunlar aramış ilana çıkalım
diye. Celal bey tekrar aradı hocam bunlar böyle diyor dedi. Bende katiyetle
ilan yok dedim. Tabi ilana çıkılmadan son kadroya kadar istenen ve tıp
fakültesi için istenen kadrolar işleme sokulmadı. Orada işlerde iyice terse
döndürüldü. Ondan sonra net 6 ay süre Tıp fakültesinden hiç ilana çıkmadık.
Orda bitirdim. Tıp dekanı geldi burada yüksek perdeden konuştu, kendince
tehditvari konuştu. Cevabını aldı. 2013
başına kadar. 2013 başında da hasan ÇETİNTAŞı görevden aldım. Zaten altı ay boyunca
neredeyse makama, buraya gelmemişti bunu da söyleyim. Görevden alana kadar altı
ay boyunca odama gelmedi. Diyorlar ki maraşa giden bir akademisyen var evet bu
kişi benim zamanımda girmiş bir vatandaş değil. Bu kişi benim zamanımda gelmiş
değil. Sosyal medya ve bazı basın yayın organlarında yazıldığı gibi benim
zamanımda alınmış değil. En azılı olan cemaat mensupları benden daha önce
alınmış. Bunu bazı röportajlarımızda belirttik. Dedik ki tam 25 tane cemaat
mensubu bizden önce alınmış ama bu yazılmadı neden yazılmadı bilmiyorum. Kime
dokunuyordu, neden yazılmadı bilmiyorum. 90 kişiden 25 tanesi bizden önce
alınmış isimler.
Gazeteci: Rektör
olduktan sonra Amerikaya hiç gittiniz mi?
Prof. Dr. GÖNÜLLÜ: Ben
rektör olduktan sonra diğer rektörler gibi gezen bir rektör profili çizmedim.
Rektör olduktan sonra Amerikaya kesinlikle bir kere dahi olsun gitmedim. En
son gittiğim tarihte 1998dir. Devletimizin kayıtlarında var. 1998de gitmişim
bildiri sunmaya. 97de gittim. Ondan önce giderdim. Doçenttim o zaman giderdim.
Yıldız Teknik Üniversitesindeydim, giderdim. Bu olaydan sonra merakımdan
baktım, şer odağının başı oraya 99da gitmiş. O gitmeden önce ben bitirmişim
oraya gitmeyi. En son 1998de gitmişim.
Zeki DİŞKAYA: Bank Asya
ile üniversitemizin bir anlaşması ya da bir faaliyeti oldu mu olduysa bu nedir
ve ne kadar sürdü?
Prof. Dr. GÖNÜLLÜ: Bank
Asya ile üniversitemiz arasında var olan anlaşma biz göreve gelmezden önce yani
2010 yılında başlamış bir anlaşmadır. Öğrencilere verilen banka kartları ile
bilindiği gibi Belediye otobüslerine DIT KART ile biniliyor bizim kampüse
girişteki turnikelerde bu kart basılıyor ve yine bu kart ile yemek
yeniliyordu. Ancak 2013 yılında bu
anlaşma tarafımızdan tek taraflı iptal edilmiş ve banka ile olan sözleşme
ortadan kalkmıştır. Anlaşmanın gereğini yerine getirmeyen BANK ASYAyı resmi
yazı ile önce uyardık. İşini düzgün yapmadığını ve yanlışlarını fark ettiğimizi
bildirdikten sonra çok umursamadılar. Bizlerde işini düzgün yapmayan ve
uyarılarımızı dikkate almayan bu banka ile zaten iyi olmayan ilişkilerimizi
tamamen bitirdik.
Zeki DİŞAKYA: Siz
ilişkiyi kesip tüm ilişkileri bitirmek için zaten bahane arıyordunuz sanırım.
Prof. Dr. GÖNÜLLÜ: Biz
kendilerini çok uyardık işlerini düzgün yapmayınca hemen ilişkilerini ve
anlaşmayı bitirdik. Birde bazı maksatlı kişi ve kurumlar cemaatçi üniversite
diyorlar, aslında bir sıralama yapılsa en son sırada biz geliriz zira
Türkiyede cemaate en az bulaşmış ilk ve en çok mücadele eden üniversitenin biz
olduğunu görürler. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞANdan daha önce bu
mücadeleye başladık ve bunu tüm STK ile kanaat önderleri ile paylaştık. O
dönemler bizim bu mücadelemize kimse olumlu bakmıyordu zira cemaat ile
hükümetimizin ilişkileri henüz bozulmamıştı.
Bakınız çok büyük bir
üniversiteyiz Başka üniversitelerle FETÖ soruşturmaları kapsamında kıyaslama
yaptığınızda aslında en az hasara uğramış üniversite yine bizim
üniversitemizdir. Üniversitemizde gözaltına alınan bir kişi var o kişi bizim
görevden alarak uzaklaştırdığımız eski genel sekreterdir. Harran üniversitesine
bakın 20 kişiden az değildir. Gaziantepte 35 kişi, Kahramanmaraşta 30 bunlar
gözaltına alınan kişiler soruşturma geçirenlerin sayısı ise her birinde en az
200 civarında. Bizdeki sayılarla
kıyasladığınızda ki biz soruşturmayı çok geniş tuttuk buna rağmen diğer
üniversitelerle kıyaslandığında çok iyi durumdayız. Zira dediğimiz gibi bu
mücadeleye bizim çok önceden başlamış olmamız bizi bu konuda avantajlı kıldı.
Ancak bazı yayın organlarında soruşturmalar daha devam ederken bile
soruşturmanın selametine halel getirecek bir takım yanlış haberler yaparak
kamuoyunu aldatmaya ve soruşturmalarımızı gölgelemeye çalıştılar. Soruşturmayı
yapan kişiler Adıyamanın ve bizim yakın tanıdığımız ailesini, çevresini,
dostunu iyi bildiğimiz güvendiğimiz kişilerdir. Bu kişilerle ilgili yanlış bir
şey olursa devletimiz zaten bunun hesabını sorar gereğini de yapar. Ancak
kamuoyunu aldatmaya yönelik haber yapan kişiler sanki burada çok büyük
yanlışlıklar varmış gibi haberler yapıp yalan yanlış beyanlarla sayfalarını
dolduruyorlar. Türkiye genelinde tüm üniversite dekanlarının tedbir amaçlı
istifaları istendiğinde bu sadece Adıyaman Üniversitesindeymiş gibi kamuoyuna
yansıtıp haber yapılmaya çalışıldı. Hâlbuki tüm Türkiyede durum aynıydı.
Yapılan bu haberler maksatlı yapıldığı gibi bilgi alınmadan masa başında
kurgulanan metinlerden ileriye gidemedi. Zira kısa zaman içerisinde
görevlerinden el çektirdiğimiz tüm dekanlarımız tekrardan Dekanlık görevlerine
döndüler. Bu Türkiye genelinde yapılan bir uygulamaydı. Bizim cemaatle
mücadelemiz ortadayken son dönemlerde atadığımız üst düzey yönetici ve
dekanlarımızda zaten bir sıkıntı çıkması mümkün değildi ayrıca bu atamaları
yaparken YÖK bu konuları hassasiyetle takip ediyordu. Bizlerde burada sıkı bir şekilde dikkat
ediyorduk. Bu yapının buraya girmemesi için biz elimizden geleni yaptık ve
biliyorum ki birçok kişi benim kadar hassasta davranmadı ama biz çok hassas
davrandık adeta ince eleyip sık dokuduk bağlantıları nedir nerden gelmiştir
hepsini araştırdık ve 2014ten sonra buraya bir tane FETÖcü almadık. 2014den
sonra ise girenler sadece TUS, DUS ve ÖYP ile girenler bunları da ben değil YÖK
yapıyor. Yani bunlardan çıkmışsa da çıkmıştır bunlarla ilgili o süreçte benim
yapacağım bir şey yoktu.
Ziyaretin sonunda
gazetecilerle Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha GÖNÜLLÜ test yayını
devam etmekte olan Üniversitemiz radyosunu ADYÜ FM gezdi.
Ziyaret ve gezinin
ardından Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Zeki DİŞKAYA ve beraberindeki
heyette bulunan basın mensupları Üniversitemizden ayrıldı.
İlk Yorumu Yap