Adıyaman Haber
Işıldak, Yanlışlıklara Cevap Verdi...
Adıyaman Sivil Toplumu Destekleme Derneği Başkanı Mustafa Işıldak, “STK’ların Üst Kuruluşu Olmamız Söz Konusu Edilemez.”
Gazeteci Yazar ve Adıyaman Sivil Toplumu Destekleme Derneği Başkanı Mustafa Işıldak yaptığı yazılı basın açıklamasında, 13.12.2011 günkü basın açıklamamızda; ilimizde ilk kez tüzüğünde dönüşümlü başkanlık sistemine yer verilen derneğimizin etkin bir çalışma sergileyebilmesi için konu sınırlamasına gidilmediğini ifade etmiştik.
Işıldak, Tüzüğümüzün 3’ncü maddesi “Dernek, yurttaşların bilinçlendirilmesini, faaliyetlerinin etkinleştirilmesini, geliştirilmesini ve desteklenmesini sağlamak, bu konuda çalışma yapan esnaf, ticaret şirketleri, gerçek kişiler, kamu idareleri, valilikler, belediyeler, üniversiteler, milletvekilleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütleri, sendikalar, köy ve mahalle muhtarlıkları, barolar, noterler, vakıflar ile kent konseyleri, dernekler, platformlar ve diğer sivil toplum kuruluşlarına destek vermek, destek almak ve gerektiğinde ortak çalışmalarda bulunmak amacı ile kurulmuştur.” demektedir.
Işıldak, “Bir elin nesi var, iki elin sesi var” diyen atalarımızın ve tüzüğün söz konusu maddesinden hareketle toplumsal yarar getirecek her konuda destek ve yardım almak kadar destek ve yardım etmenin de ortak yaşamın vazgeçilmez bir parçası olması gerektiği herkesin malumudur.
Işıldak, Bunlara rağmen kamuoyundaki bazı platformlarda derneğimizin; Adıyaman’daki sivil toplum kuruluşlarının(STK) üst kuruluşu veya denetleyicisi gibi görülmesinin yanı sıra yalnızca STK’lara destek vermek amacıyla kurulduğu şeklinde yorumlar yapıldığı gözlenmiştir. Oysa böyle bir şey düşünmediğimiz gibi böyle bir beyanda da bulunulmamıştır. Bazı internet sitelerince yayınlanmış tüzüğümüzde de bu anlama gelebilecek bir hüküm bulunmamaktadır. Kaldı ki aynı yasal mevzuat çerçevesinde eşit hak ve yükümlülüklerle kurulan bir derneğin kendisini diğer derneklerin üstü imiş gibi görmesi veya gösterilmesi yasalarımıza göre zaten mümkün değildir.
Işıldak son olarak ise, yalnızca doğru yapmak yetmediği gibi yapılan doğruyu doğru anlatmanın da önemli olduğunun bilinci içerisinde muhtelif yanlış anlama veya spekülasyonları önlemek için kamuoyuna iş bu açıklamayı yapma gereği duyulmuştur dedi.
Gazeteci Yazar ve Adıyaman Sivil Toplumu Destekleme Derneği Başkanı Mustafa Işıldak yaptığı yazılı basın açıklamasında, 13.12.2011 günkü basın açıklamamızda; ilimizde ilk kez tüzüğünde dönüşümlü başkanlık sistemine yer verilen derneğimizin etkin bir çalışma sergileyebilmesi için konu sınırlamasına gidilmediğini ifade etmiştik.
Işıldak, Tüzüğümüzün 3’ncü maddesi “Dernek, yurttaşların bilinçlendirilmesini, faaliyetlerinin etkinleştirilmesini, geliştirilmesini ve desteklenmesini sağlamak, bu konuda çalışma yapan esnaf, ticaret şirketleri, gerçek kişiler, kamu idareleri, valilikler, belediyeler, üniversiteler, milletvekilleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütleri, sendikalar, köy ve mahalle muhtarlıkları, barolar, noterler, vakıflar ile kent konseyleri, dernekler, platformlar ve diğer sivil toplum kuruluşlarına destek vermek, destek almak ve gerektiğinde ortak çalışmalarda bulunmak amacı ile kurulmuştur.” demektedir.
Işıldak, “Bir elin nesi var, iki elin sesi var” diyen atalarımızın ve tüzüğün söz konusu maddesinden hareketle toplumsal yarar getirecek her konuda destek ve yardım almak kadar destek ve yardım etmenin de ortak yaşamın vazgeçilmez bir parçası olması gerektiği herkesin malumudur.
Işıldak, Bunlara rağmen kamuoyundaki bazı platformlarda derneğimizin; Adıyaman’daki sivil toplum kuruluşlarının(STK) üst kuruluşu veya denetleyicisi gibi görülmesinin yanı sıra yalnızca STK’lara destek vermek amacıyla kurulduğu şeklinde yorumlar yapıldığı gözlenmiştir. Oysa böyle bir şey düşünmediğimiz gibi böyle bir beyanda da bulunulmamıştır. Bazı internet sitelerince yayınlanmış tüzüğümüzde de bu anlama gelebilecek bir hüküm bulunmamaktadır. Kaldı ki aynı yasal mevzuat çerçevesinde eşit hak ve yükümlülüklerle kurulan bir derneğin kendisini diğer derneklerin üstü imiş gibi görmesi veya gösterilmesi yasalarımıza göre zaten mümkün değildir.
Işıldak son olarak ise, yalnızca doğru yapmak yetmediği gibi yapılan doğruyu doğru anlatmanın da önemli olduğunun bilinci içerisinde muhtelif yanlış anlama veya spekülasyonları önlemek için kamuoyuna iş bu açıklamayı yapma gereği duyulmuştur dedi.
İlk Yorumu Yap