4Dli İşçiler Mali ve Özlük Haklarını İstedi
Adıyamanda, Hak-İş Konfederasyonuna bağlı Öz Büro-İş
Sendikası üyeleri 696 Sayılı KHK ile Taşerondan Kadroya geçen 4D'li işçilerin
mali ve özlük hakları noktasında yaşanan sıkıntılar, hak kayıpları ve kapsam
dışında kalan çalışanların mağduriyetlerinin giderilmesini istedi.
Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplanan
işçiler, 696 Sayılı KHK ile Taşerondan Kadroya geçen 4D'li işçilerin mali ve
özlük hakları noktasında yaşanan sıkıntılar, hak kayıpları ve kapsam dışında
kalan çalışanların mağduriyetlerinin giderilmesini istedi.
Toplanan kalabalık adına açıklamada bulunan Öz Büro-İş
Sendikası Adıyaman İl Başkanı Mehmet Mustafa Turan, 696 Sayılı KHK ile
Taşerondan Kadroya geçen 4D'li işçilerin mali ve özlük hakları noktasında
yaşanan sıkıntılar, hak kayıpları ve kapsam dışında kalan çalışanların
mağduriyetlerini giderilmesi ve yöneticilerin keyfi uygulamaları ile üyelerin
üzerinde baskı ve mobing uygulayan idarecilerin bulunduğu iş yerlerinde üyeler
için dayanılmaz hal aldığını söyledi.
"İDARECİLERİN PSİKOLOJİK
BASKILARI DAYANILMAZ BOYUTLARA ULAŞMIŞTIR"
Turan, yaptığı açıklamada "2 Nisan 2018 tarihinde 696
sayılı KHK ile kadroya geçen üyelerimizin o tarihten itibaren yaşadıkları
ekonomik kayıplar ve her geçen gün artan psikolojik baskılar dayanılmaz
boyutlara ulaşmıştır."dedi.
Mustafa Turan, 2 Nisan 2018 tarihinde 696 sayılı KHK ile
kadroya geçen üyelerin o tarihten itibaren yaşadıkları ekonomik kayıplar ve her
geçen gün artan psikolojik baskıların dayanılmaz boyutlara ulaştığını
vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Taşeron çalışanı iken yaşadığımız hak kayıplarının,
haksız ve yanlış uygulamaların sebebi olarak taşeron sistemini görüyor bunu
anlayabiliyorduk. Ancak kadrolu olduktan sonra bu sorunların ve haksızlıkların
artarak devam ediyor olmasını asla kabul etmiyoruz. Hastane gibi insan
sağlığını ve insan yaşamını doğrudan etkileyen hizmet süreçlerinin başarılı
olmasının yolu çalışanların motivasyonu ve performansından geçmektedir. Ancak
üzülerek ifade edelim ki bu durum göz ardı edilmekte, bir kısım idareciler
tarafından üyelerimize uygulanan psikolojik baskıların ardı arkası
kesilmemektedir."
"16 AY GEÇTİ KAMU ÇERÇEVE
PROTOKOLÜ İMZALANMADI"
Kadro verilmesinden bu yana geçen zaman zarfında kendileriyle
kamu çerçeve protokolünün imzalanmadığını sorgulayan Turan,"696 sayılı KHK
gereği tüm haklarımızla kadroya geçirilmiş olmamıza rağmen, eğitim
intibaklarımız, yüzdelik dilimlerimiz, enflasyon farklarımız bordrolarımızdan
çıkartılmıştır. 2018 yılında Yüksek Hakem Kurulu Toplu İş Sözleşmelerindeki zam
oranı yüzde 4 artı yüzde 4 iken, enflasyon oranı yüzde 21dir. Kamuda çalışan
tüm işçi, memur ve hatta emekliler enflasyon farklarını almışken; ağır iş
koşullarında çalışan üyelerimize yüzde 13'lük enflasyon farkının verilmemesini
asla doğru bulmuyoruz. 696 sayılı KHKnın 112'inci maddesinde Kamu Çerçeve
Protokolü imzalanabileceği açıkken kadroya geçtiğimiz tarihten bugüne 16 ay
geçmiş olmasına rağmen neden kamu çerçeve protokolü imzalanmadı? Hastanedeki hizmet
süreçlerinin olmazsa olmazları olan HBYS çalışanlarının kadroları neden hala
açıklanmıyor?."dedi.
TÜRK YARGISININ, SORUMLULAR
HAKKINDA EN AĞIR CEZAYA HÜKMEDECEKLERİNE İNANCIMIZ TAMDIR
Turan, memurların ve diğer kamu çalışanlarının nakil ve
tayin hakları olmasına rağmen kendileri de kamu çalışanı olan üyelerinin bu
haktan yoksun olmaları aile bütünlüklerini ciddi şekilde bozduğunun altını
çizerek, şunları kaydetti:
"Bütün bu sorunların yaşanmasının en temel sebebi 696
sayılı KHK değil, yöneticilerin keyfi ve yanlış yorumlarıdır. Keyfi
uygulamaları ile üyelerimiz üzerinde baskı ve mobing uygulayan idarecilerin
bulunduğu iş yerlerinde çalışmak üyelerimiz için dayanılmaz hale gelmiştir. Kamuda
işini özveriyle yapan ancak taşeron sistemindeyken yıllardır büyük
mağduriyetler yaşayan üyelerimizin sorunlarının hala çözülmemesi nedeniyle
görevlerinin gereklerini yerine getirmekte ihmal gösteren bir kısım kamu
görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunma zorunluluğumuz doğmuştur. Yapılan
tüm bu haksız uygulamaların sona erdirilmesi ve iş yerindeki huzurun ve etkin,
verimli çalışma ortamının tekrar sağlanabilmesi amacıyla yapacağımız suç
duyurusu sonucunda yüce Türk yargısının, sorumlular hakkında en ağır cezaya
hükmedeceklerine olan inancımız tamdır."
"SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ŞİDDETE
MARUZ KALMALARI KABUL EDİLEMEZ"
Sağlık çalışanlarının şiddete maruz kalmalarının kabul
edilemeyecek bir durum olduğunu beliren Turan "Üzerinde durmak istediğimiz
bir diğer önemli konu ise sağlıkta şiddet olaylarının her geçen gün artmasıdır.
En son Pazartesi günü Ağrı Doğubeyazıt Hastanesinde görev yapmakta olan üyemiz
Ahmet Akbaş hasta yakınları tarafından bıçaklanarak ağır bir şekilde
yaralanmıştır. Şu anda görev yaptığı hastanenin yoğun bakımında yaşam
mücadelesi veren üyemize acil şifalar diliyoruz. Sağlıkta şiddet olaylarının
bir an önce son bulması için hastane yönetimlerimizi ve bakanlıklarımızı göreve
davet ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Turan son olarak "Sonuç olarak 696 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname ile yüz binlerce insanı mutlu eden Cumhurbaşkanımızın
kararname ile güvence altına aldığı haklarımızın bordrolarımızdan çıkartılmış
olması hem KHKya hem de mevzuata aykırılık teşkil etmektedir. Bütün ilgililerden
Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda hareket etmelerini, çalışan
mağduriyetinin önlenmesi ve kamu zararının önüne geçilmesi konularında
hassasiyet göstermelerini talep ediyoruz." dedi.
İlk Yorumu Yap