CHP´li Atilla Sertel Şimdide Ulusalcı Oldu!
İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin 16 Mart’ta yapılacak olağan kongresi
yaklaştıkça ‘belden aşağı siyaset’ mubah sayılır oldu. Geçen
gün, Ulusal Kanal’ın internet
sitesinde yayınladığı “AKP İzmir Gazeteciler Cemiyeti’ne göz dikti”
başlıklı haberi görünce, doğrusu ‘pes’ dedim. Olur, da bu
kadarı da olmaz. Peki, hangi AKP’liler Cemiyeti ele geçirmeye
çalışıyor? Bu yaklaşım kime ait? Kim üretiyor böyle safsataları?
Yazısında AKP’yi mi yoksa cemaati mi hedef alacağını birbirine
karıştıran
Ulusal Kanal’ın, İGC Başkanı Atilla Sertel’e açık destek
verdiği belli oluyor. İzmir’de üç seçimdir oylarını artırsa da
belediye yönetimlerini kazanamayan AKP’nin İGC’ye göz diktiğinden
bahsediliyor. Ulusal Kanal’ın yazısındaki çarpıklıkları sizinle
paylaşmak istiyorum, ve sabırla okumanızı öneriyorum.
Yazıda Atilla Sertel için,
“CHP İzmir milletvekili adayı olarak
gösterilen ardından adaylıktan çekilen” şeklinde bir ifade
kullanılmış. Atilla Sertel’in adaylıktan çekildiğini ilk defa
duyuyorum. Bunun aslı, “adaylıktan çekilen” değil “aday
gösterilmeyen”dir. Aksi, CHP’yi zan altında bırakmak olur.
Aynı zamanda Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı olan Atilla
Sertel’in; Silivri’de tutuklu eski arkadaşı CHP İzmir Milletvekili
Mustafa Balbay ve tüm tutuklu gazeteciler için sesini en çok
yükseltenlerin başında geldiğini, Ergenekon tutuklularına verdiği
destek nedeniyle cemaatin hedefinde yer aldığından bahsediliyor. Bunu
önceki yazılarımda da ifade etmiştim. Mustafa Balbay ve diğer tutuklu
gazeteciler, sadece Atilla’nın kanatları altındalar mı?
Sadece o mu
sahip çıkabilir? Yani Aylin Süphandağlı, Atilla kadar bu gazetecilere
sahip çıkamaz mı? Ben asıl Atilla’nın düşüncelerini merak ediyorum;
“Cemaat sana gerçekten karşı mı?” Bilmek hakkımız değil mi?
*
Atilla Sertel Zaman Gazetesi'nde 25.Yaşgünü pastasını kesiyor... / 3 Kasım 2011
*
Çıkıp düşüncelerini paylaşmak zorundasın.
Bir diğer konu da, İGC’nin 65 yıllık tarihinde ilk kez İçişleri Bakanlığı müfettişleri tarafından denetlenmesi… Olayı öyle saptırılıyor ki, müfettişlerin demediğini, söylemediğini allayıp, pullayıp, bir de üzerine marjinal karışımı soslu baharat dökerek üyeleri yönlendirmeye çalışıyorlar. İçişleri Bakanlığı müfettişleri sadece İGC’yi mi denetledi? Bursa, Adana, Eskişehir cemiyetleri denetlenmedi mi? Ya da bir kurum hiç denetlenmemeli mi? Sizin özelliğiniz ne?
İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Mustafa Balbay başta olmak üzere, Güngör Mengi, Hikmet Çetinkaya gibi kent dışında çalışan gazetecilerin cemiyetten atılmasını istemişler. Bu konuyu Atilla’nın ağzından duymak istiyorum. 22 gün inceleme yapan müfettişler, isim isim sayarak bu gazetecileri üyelikten çıkartacaksınız dedi mi demedi mi? Bu işin aslını ben biliyorum, müfettişler genel konuşuyorlar ve sonra da “şehir dışındaki üyelerinizi üyelikten çıkarmak istemiyorsanız tüzük değişikliği yapın” diyorlar.
Seçimler yaklaşırken yandaş medyanın AKP’ye yakın Aylin Süphandağlı’nı aday olarak gösterdiği saçmalığı ortaya atılıyor. Yazık.. hem de çok yazık… Süphandağlı’nın ailesinin CHP’li olduğunu da konuşuluyormuş. Ulusal Kanal öyle diyor.
Süphandağlı, AKP’ye yakın bir isim mi?
Cemaatçiden kastın Ali Rıza Karasu mu?
Atilla’nın, üç yıl boyunca İGC’yi nasıl da geri götürdüğünü herkes biliyor. Gazeteci Cesur Sert ile yaşadıkları, ilişkileri, konuşmalarının ses kayıtları internet sitelerine düştü. İGC’nin Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti kadar da itibarının kalmadığını hep birlikte gördük. (Bunun için geçen yazılarımı okumanızı öneririm).
Söylenecek çok şey var aslında. Ama Atilla’yı en iyi Deniz Kezer anlıyordur sanırım. Yenigün Gezetesi’nin yazarlarından ve etkili isimlerinden Kezer, sosyal paylaşım sitesindeki yorumu size madalyonun arkasını açıklığıyla gösteriyor:
SON SÖZÜM: Sayın Atilla, Ulusal Kanal’ın yazdıklarına katılıyor musun, katılmıyor musun? Bu yazıya tekzip gönderdin mi göndermedin mi?
Unutma ki, yazıya tekzip göndermemen, bu hayalperest düşüncelere senin de katıldığın anlamı çıkartıyorum. Deniz Kezer’in, “Unutmadan bunları Ulusal Kanal’a yazdıran arkadaşa da teşekkür etmek lazım.” cümlesinin de kime atfedildiğini anlıyorsundur herhalde…
* * *
Zaman Gazetesi 25 yaşında
Türkiye’nin en çok satan gazeteleri arasında yer alan Zaman Gazetesi, çeyrek asrı geride bıraktı. Yayın hayatına 3 Kasım 1986’da başlayan gazetenin 25’nci kuruluş yıldönümü nedeniyle İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Atilla Sertel, İGC Başkan Yardımcısı Ali Ekber Yıldırım, yönetim kurulu üyeleri Aylin Suphandağlı ve Medat Şenay, Zaman Gazetesi Ege Bölge Temsilcisi Vahit Yazgan’ı ziyaret etti. Ziyarette İGC Saymanı ve Zaman Gazetesi muhabiri Ali Rıza Karasu da hazır bulundu.
Başkan Sertel, Zaman Gazetesi’nin Türk medyası içerisinde çok önemli bir yeri ve işlevinin olduğunu belirterek, “Türkiye şartlarında bir gazetenin 25 yılı geride bırakması son derece önemli. Ege Bölge Temsilcisi Vahit Yazgan’ın şahsında tüm Zaman Gazetesi çalışanlarının kuruluş yıldönümü kutluyorum” dedi.
Zaman Gazetesi Ege Bölge Temsilcisi Vahit Yazgan da “Bu mutlu günümüzde bizleri yalnız bırakmayan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu’na teşekkür ediyoruz” diye konuştu. Daha sonra İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri gazetenin çok daha uzun yıllar yayın hayatına devam etmesini dileyerek, yazı işleri çalışanlarıyla birlikte kutlama pastasını kesti.
Makalenin orjinal linki:
http://www.yerelgundem.com/yazarlar/computerman/3746/chpli_atilla_sertel_simdi_de_ulusalci_oldu.html
İlk Yorumu Yap