En Rahat Yaşamımız Osmanlı Dönemindedir

En Rahat Yaşamımız Osmanlı Dönemindedir

Adıyaman İnsani Yardım Derneğinin davetlisi olarak Adıyaman’da bulunan Gazze Barış ve Dayanışma Derneğinden Dr Naser Elsadi Chairman, Adıyaman Gazeteciler Cemiyetini ziyaret ederek Başkan Zeki Dişkaya ile bir süre görüştü. YADER Başkanı Abdurrahman Gürbüzcan ve YADER Yönetim Kurulu üyesi Abdullah Keskin ile birlikte Adıyaman Gazeteciler Cemiyetini ziyaret eden Dr Elsadi, Adıyaman’da olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.Dr. Elsadi “İstanbul’ da 12 gün önce geldim. 2 gün kaldım. Başka illere de gittim. Ben gazze doğumluyum. Türkiye’de 16-17 sene  kaldım. İzmir Dokuz Eylül üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdim. Türkiye’de evlendim, benim eşim Manisalı’dır. 2000 yılına kadar Türkiye de kaldım ve  sonrasında Filistin’ e döndük.Tabi daha önce olaylar olmuş asıl savaş şimdi başlamamış.Sürekli devam eden bir savaştır.Dedelerimiz de söylüyor bizim en rahat dönemimiz babalarımızdan dedelerimizden duyduğumuz Osmanlı imparatorluğu sürecinde çok rahat bir dönemdi. Tarihimizde Filistin ile Osmanlı tarihi boyunca hiçbir savaş olmamıştır. Osmanlı tarafından koruma altında olan bir yerdir Filistin. Savaşlar her yerde olabiliyor ama mukaddes yerlerde olmasını istemezlerdi insanlarımız.O mukaddes yerlerde yaşadıkları için rahat bir dönem geçirdiler Osmanlı imparatorluğundan sonra başlıyor İngiliz işgalleri… Hep savaşlar oldu, savaş gittikçe şiddetleniyor. Ufak bir şekilde başlıyor günden güne şiddeti artıyor.Hepimiz biliyoruz 2000 senesinde başlayan savaş ne kadar devam etmekte.”dedi.

“ Basına Çok Önemli Görevler Düşüyor”

Biz Türkiye’ den memnunuz diyen Dr Elsadi”  bize yapılan ilgi alaka çok  güzel oradaki insanlar burayı gördüğü zaman orda kalmak istemiyor.Benim eşim Manisalı’dır, gene oradadır. Bırakmaz bırakmak istemiyor.Bırakmak istemiyor derken iki senede bir Türkiye’ye geliyor, ziyaret ediyor ama sonunda dönmek zorunda kalıyor.Oradaki insanlara hizmet verebilmek amacıyla orada kaldık.Bizim orda insanlar bizlere sizlere  başka insanlara muhtaçlardır. Muhtaç sebebi şudur: baskı ve zulüm altında ölümün savaşın içerisindeki insanlar tabiî ki herkese muhtaçlardır.Bu bir gerçek, her kim olursa olsun Filistin için geçerli değil diğer bizim gibi insanlar içinde aynı şeyler geçerli, gene sizlere muhtaç.Özellikle siz basına çok büyük görevler düşüyor.Bu haberler illaki sizin ayağınıza gelmeyecek siz araştıracaksınız bu mazlum insanların haklarını siz savunacaksınız.Eğer siz yapamazsanız kimse yapamaz kim olursa sizin gibi yapamaz, bu sizin en büyük görevinizdir ve en önemli olan  bir görevdir. Mazlumun hakkını ortaya çıkarmak ben bunu sizde rica ediyorum.  Geçen sene Gazze’de çok büyük bir savaş vardı ve  medyada haberlerde çok fazla yer aldı.Oradaki bir savaş değil katliam bir nesili kökünden kazımak amacı ile yapılan bir savaştı.Gazze çok ufak bir yer tarihine baktığımız zamanda dünya haritasına baktığımız zaman da belki de zor bulabileceğimiz bir yer çok ufak bir yer ama nüfusu bir buçuk milyon olan bir yer.Dünya da nüfus açısından en yoğun olan yer Gazze’dir.Ordaki insanlar yıllardır savaş mağduru yıllardır ambargonun altında yıllardır zulümün altında yıllardır insanlar hayatlarını sürdürebilmek için savaş veriyor.Anneleri babaları akrabaları ölüyor oradaki savaşlar nedeniyle, normal ölümle hepimiz ölüm geldiği zaman hepimiz ölürüz üzülüyoruz.Bizim oradaki tek dayanağımız inancımız, ölen insanlar bizim için şehit oluyor.Bu şehitler bizim için çok büyük bir manevi destek onların destekleri ile bizler hayattayız. “ dedi.

 

“ Ambargo Altında İnliyoruz”

Dr.Elsadi” Hepimiz biliyoruz Gazze ambargo altın da ilaca yiyeceğe çok fazla ihtiyacımız oluyor.Bazen bir bakıyoruz bir savaş çıkıyor.Oradaki ilaç depolarımız yetersiz kalıyor, orda yaşanan hayatlarımız normal bir hayat değil anormal…Biz hayat yaşandığı için sistem kurulamıyor yeteri kadar ilacını depoluyorsun ardından bir saldırı oluyor depolar tamamen boşalıyor.Hepinizde biliyorsunuz Gazze’ye yapılan yardımlar çok zor şartlarda bizlere ulaşıyor. İHH geldi neden geldi aralarında terörüst mü var?Depolarında silah mı taşıyor onlar aslında Gazze’ye manevi bir destek vermek amacıyla geliyorlar.Ne kadar engellerle karşılaşıyorlar bunlar tıbbi malzeme yiyecek giyecek getiriyorlar.Tersini ispatlayamazlar getirdiklerini dahi engelleyebiliyorlar ama ihtiyaç devam ediyor.Buradaki insanlar gerçekten çok muhtaç çoğu iş yeri yok oldu binlerce ev hazar gördü binlerce ev yok oldu.Bakınız insan dişinden tırnağından artırarak ev yaptırtıyor bir bakıyor ki bu ev yerlebir olmuş.O evle bitmiyor içinde ki çocuklar insanlar ölüyor sakat kalıyor böyle bir hayat yaşamak gerçekten çok zor.Bu duyguları anlatmak mümkün değil, ben Gazze’de çocuk doktoru olarak çalışıyorum.Biz gelen çocuk masumlar bir çoğunun çevresinde olanlardan haberi dahi yok ama en büyük zararı onlar görüyor.Küçük yaşta savaşla tanışıyor annesiz babasız evsiz kalıyorlar. Beni bu çok fazla üzüyor. “ dedi.

 

“ Filistin Halkı İçin Bir Kez Daha Düşünün”

Gazze Barış ve Dayanışma Derneğinden Dr Naser Elsadi Chairman’ı Adıyaman gazeteciler Cemiyetinde ağırlamanın onur ve gururunu yaşadıklarını belirten Başkan zeki Dişkaya’a Dr. Naser Elsadi’nin açıklamalarının çok önemli olduğunu belirtti. Başkan Dişkaya “ Gazze’de ölümün kol gezdiği, insafsız vicdansızlığın hakim olduğu küçücük çocukların bebeklerin dahi katledilebildiği Allah korkusunun olmadığı o zalimlerin zulmü altında ezilen bir parçamız Gazze…Tabi bu gün ilimizde cemiyetimizde Gazze’den bir çocuk doktoru bey efendiyi görmekten son derece mutluyum. Kendilerine kendi evinize hoş geldiniz diyorum.Biz kardeşiz tüm insanlığın ibret alınması gereken bir konuşma dinledim.Herkese ders olması gerekir özellikle gerilere doğru gittim.Dikkat buyurun Osmanlının çekildiği coğrafyanın tamamında kan ve göz yaşı var, tamamında zulüm var.Bir tarafta merhamet bir tarata şevketli bir yönetim yüzyıllarca süren şefkatli bir yönetim var.Özellikle günümüzde ayak oyunlarının bolca olduğu insanların çok basit şeyler yüzünden birbirine sitem ettiği kızdığı şu günlerde herkesin Filistin halkı için bir kez daha düşünmesi lazım.Özellikle sıkıştırıldığımız bu coğrafyada olan Osmanlının torunlarının sorumluluk veballerinin günahlarının ne kadar çok olduğunu hatırlatma gereği duyuyorum.Filistin’le beraber dünyanın dört bir yanının da Osmanlının tüm coğrafyasında gözünüzü gezdirebildiğiniz kadar görebilirsiniz.Afganistan’dan  tutun Çeçenistan’dan çıkın her taraftan akan kan bizim kanımız Müslüman kanı kimseden de bizi kanatları altına lamasını da beklemiyoruz.Böyle de bir milletin mensuplarıyız.Sayın doktorumuzu kutluyorum, gelip buraya yerleşme imkanları varken yerleşmeyip oradaki insanlara yardım da bulunmaları çok güzel bir davranış örneğidir.” Dedi.

 

İlk Yorumu Yap

Yorum Yap