Güle Güle Rektör Gündüz,Hoş Geldin Talha Bey
Aday adaylığı sürecine girdiğimden yazılarıma bir süre ara vermiştim... Lakin yeniden “Ya Allah, Bismillah” deme zamanı geldi galiba…
Geçen hafta Adıyaman Üniversitesi Çok Amaçlı Salonunun açılışında bulundum. Protokolden kimse yoktu. Bir yetkiliden sordum. Davet edilmediğini söyledi?
Basına dağıtılan bilgi notunda salonun içerisinde kondisyon ve aktivite salonları, kafeterya, fuaye, sauna, ofis ve diğer bölümlerin bulunduğu, kapalı alan toplamının
İşi yapan müteahhit dostum Abdulkadir Çelenk de oradaydı. Salonun maliyetini mikrofonla sorduğumda 4.580.000 TL olduğunu söyledi. Oysa iki gün önce Adıyaman Belediyesince SAMPAŞ A.Ş.’ye ihale edilen Kentsel Otomasyon Sistemi’nin tanıtımı vesilesiyle maliyet sorduğumda soruları cevaplandırmakla görevli müteahhit firma yetkilisi, Belediye Bilgi İşlem Müdürünü adres göstererek maalesef “topu taca attı.” Oysa Valimiz Ramazan Sodan ve Cumhuriyet Başsavcımız Orhan Çetingül’le birlikte çeşitli resmi ve sivil kuruluş temsilcilerinin hazır bulunduğu yaklaşık 200 davetlinin bilgilenmesi adına da olsa oracıkta Belediye Başkanı Necip Büyükaslan veya talimat verebileceği ilgili birim müdürü, taca atılmış topu tekrar sahaya indirebilirdi… Ki, belediyenin işini salondakilerin soru sorulabileceğinin söylenmesi üzerine, üniversitenin işini ise kendiliğimden sormama rağmen… Buraya bir virgül koyarak e-belediyeciliğe el atıldığı için Başkan Büyükaslan ve diğer emeği geçenlere teşekkür ediyor, yerel nostaljik deyimle “arkasının gelegen olmasını” diliyorum.
Evet, üniversiteden bahsediyorduk… Yaklaşık bin öğrencinin doldurduğu salona giren rektör Prof.Dr. Mustafa Gündüz, öğrencilerce “Büyük rektör!” nidaları ile ıslık ve alkışlarla dakikalarca ayakta karşılandı. Rektörün elveda niteliğindeki kısa konuşması ve sanatçı Nurettin Rençber’in “İşte gidiyorum çeşm-i siyahım / Aramızda dağlar sıralansa da” mısraları Gündüz’ün yeni görev yeri olduğu söylenen Adana ile aramızdaki Toros’ları akıllara getiriyor, bu manzara bir antrenörün jübilesini hatırlatıyordu…
Başı açık ve kapalı bayan öğrencilerin birlikte müziğin ritmine uyarak kardeşçe yan yana, kol kola sallanmaları bazı çevrelere “Ayırmak isteseniz de beraberiz” mesajı verir gibiydi... Ayrıca üniversitelerin bulunduğu coğrafyayı değiştirme işlevlerinin yanında; coğrafyaların da kendi içindeki üniversiteleri değiştirebileceklerini kanıtlıyordu…
Süresi biten rektör Gündüz’ün yeniden aday olmayacağını duyunca “Yarabbi, en az Mustafa Gündüz kadar çalışkan bir rektör nasip et” diye dua etmiştim. Değerlendirmelerinin objektif olduğunu bildiğim bir yakınından edindiğim bilgi; yeni rektör Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü’nün “çok mütevazı, çalışkan ve iş bitirici” olduğu yönündeydi. Demek ki, gelen gideni bu yönlerden aratmayacaktı… Zaten mütevazılığı; ziyaret ettiği kendisi gibi mütevazi olan Vali Sodan’la çekilen fotoğraf karesinden de okunuyordu. Diğer bir yön olan “siyasi doku” ise zaten konumuzun dışında…
Aynı zamanda felsefe öğretmeni olan sanatçı Rençber’in son türküsünün “Oy aman aman / Burası Adıyaman / Alem düşman kesilir / Seni sevdiğim zaman” şeklindeki sözleri ayrı bir anlam; bestecisi-ustası Aziz Çelik’in elini öpmesi ise Hazreti Ali’nin “Bana bir harf öğretenin kölesi olurum” sözünü öğrenciler önünde yaşatması açısından apayrı bir anlam içeriyordu…
Ve son bir söz;
Güle güle Mustafa bey…
Hoş geldiniz Mustafa Talha bey…
Mustafa Işıldak
Adıyaman’da Bugün Gazetesi 16 Mayıs 2011
0532-422 95 28 m.isildak02@gmail.com
İlk Yorumu Yap