Öztürk, yaptığı yazılı basın açıklamasında şunları söyledi:
“Türkiye'nin milli iradeyle karşılaşmamasını isteyenler ihtilaller sonrası tedbirlerini acı bir şekilde almışlardır. İhtilaller, siyaset yapmak isteyenleri korkutmuş ve ürkütmüştür. 1961 Anayasası bu ülkede bir daha Menderesler çıkmasın, bu ülkeyi bir daha Menderesler yönetmesin diye çıkarılmıştır. Yanlış kurallarla yönetilen Türkiye, 21. yüzyılda dünya ile rekabet etmek istiyorsa bu hakkını iyi kullanmalı.
Bazıları hala milletimizi akil baliğ görmemektedirler. Bunun için Anayasa Mahkemesi milletin üzerinde ipoteklidir. Milletin her bir bireyi tehdit olarak algılanmaktadır, insanlar korkularla, terör tehditleriyle yetişmektedir. Dünyadaki tüm ülkeler eksikliklerini tamamlıyor. Türkiye'nin önüne ilk kez iyi bir fırsat gelmiştir. 28 Şubat bin yıl sürecek diyenlere, 411 el kaosa kalktı diyerek meclis iradesini hiçe sayanlara inat ben de “evet” için dolaşıyorum.
12 Eylül 1980'de demokrasisi üzerine vesayet, iradesi üzerine velayet konan bu milletin özgürleşmesinin, Devletin sivilleşmesinin, Anayasa yargısının yasama erkinin, idari yargının yürütme erkinin alanını taciz etmemesinin zeminini hazırlayacağına inandığımız Anayasa değişikliği paketine evet diyeceğim. Adıyamanlı hemşerilerimin de evet demesini istiyorum. Çünkü, 12 Eylül 2010, 12 Eylül 1980'de kurumsallaştırılan vesayetçi ve velayetçi zihniyetten kurtuluş günü olacaktır. İnanıyorum ki; annelerin sadece güldüğü, şehit cenazelerinin olmadığı bir Türkiye isteyenler, 12 Eylül 2010’da sandığa giderek ‘evet' diyecekler.
Referandumda “Evet” demenin siyasi tercihle hiçbir ilgisi yok. Referandumda oylanacak Anayasa Reform Paketi’nin AK Parti tarafından hazırlanması; referandum kampanyasında AK Parti’nin ‘evet’, CHP ve MHP’nin ‘hayır’ için uğraşmaları bizi ilgilendirmemeli. Eğer bu paket AK Parti tarafından değil de CHP veya MHP tarafından getirilmiş olsaydı, biz gene hiç tereddüt etmeden ‘evet’ oyu kullanmalıydık.
Referandumda halka sunulacak bu Anayasa değişiklik paketi, getirdiği bütün maddeleriyle Türkiye’de ‘değişimi’ hızlandıracak, demokrasiyi ve insan haklarını genişletecek, Türk modernleşmesini geliştirecek hükümler ihtiva etmektedir.
Okuduğunu anlayan ve bu anayasa değişiklik paketini okuyan her Türk vatandaşının referandumda ‘evet’ oyu kullanması gerekir. Buna rağmen ‘hayır’ oyu kullanacak olanların, kısır partizanca hesapların ve siyasî istismarın kurbanı olacakları açıktır.
Bütün muhafazakârlar, milliyetçiler, sosyal demokratlar, sosyalistler, liberaller, siyasî hesapları bir yana bırakıp ‘evet’ oyu kullanmalıdırlar.
Ben referandumda vicdanım rahat şekilde ‘evet’ oyu kullanacağım...
12 Eylül 2010 günü demokrasiden, değişimden, özgürlüklerden, hukukun üstünlüğünden yana olan Adıyamanlı hemşerilerimi de ‘evet’ oyu kullanmaya çağırıyorum.
Bu inançla; 12 Eylül darbe Anayasasının değiştirildiği ve ülkemizin tam demokrasiye geçtiği günleri özlemle bekliyor, saygılarımı sunuyorum.
İlk Yorumu Yap