Anne Sabiha Tunç Kimse Benim Sesimi Duymuyor

Adıyaman'da, geçen yıl doğum gününde kaçırılarak 6 yerinden bıçaklandıktan sonra cesedi boş araziye atılan 13 yaşındaki Hüseyin Nasrullah Çelik'in annesi Sabiha Tunç, müebbet hapis cezası istemiyle iddianame hazırlanan katil zanlısı Murat Çekiç'in geçen haftaki duruşmasında akli dengesinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi talebinde bulunması üzerine tepki gösterdi.

Eşinden boşanan ve 3 çocuğu ile birlikte yaşayan Sabiha Tunç'un en küçük oğlu Hüseyin Nasrullah Çelik, geçen yıl doğum günü olan 30 Temmuz günü Esentepe Mahallesindeki evinden dışarı çıktı.

Eve geri dönmemesi üzerine yakınları da ulaşamadığı Hüseyin Nasrullah Çelik için polise kayıp başvurusunda bulundu.

Bunun üzerine güvenlik güçlerince başlatılan çalışmada, bölgedeki güvenlik kameraları incelendi ve Hüseyin'in son olarak mahallede market işleten Murat Çekiç (36) ile görüldüğünü belirledi. Daha önce 'çocuk istismarı' nedeniyle sabıkalı olan Çekiç'e de bu süreçte ulaşılamadı.

Polisler peşine düştüğü Murat Çekiç'i 3 Ağustos 2019 tarihinde Antalya'da yakaladı. Gözaltına alınan Çekiç, sorgulamasında Hüseyin Nasrullah Çelik'i 6 yerinden bıçakladıktan sonra cesedini Kahta ilçesine bağlı Boğazkaya köyü yakınların attığını itiraf etti.

Küçük çocuğun cesedi arazide bulunduktan sonra toprağa verilirken, katil zanlısı Çekiç ise tutuklanarak cezaevine konuldu.

Sanığın akli dengesinin yerinde olup olmadığı araştırılacak

Hakkında müebbet hapis cezası istemiyle iddianame hazırlanan ve 1'inci Ağır Ceza Mahkemesinde geçen hafta görülen duruşmasında, avukatları tutuklu katil zanlısı Çekiç'in akli dengesinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi talebinde bulundu.

Bu talebin ardından ertelenen duruşma çıkışı öldürülen Hüseyin Nasrullah Çelik'in annesi Sabiha Tunç, gazetecilere yaptığı açıklamada, üzgün olduğunu belirterek, "Bu mahkemeninde erteleneceğini biliyorduk."dedi.

 "18 ay oldu kimse benim sesimi duymuyor"

Raporun gelmeyeceğini de tahmin ettiklerini belirten Tunç, şunları ifade etti:

"Buraya geldiğimde mahkeme sonuçlanmadığında beni her seferinde öldürüyorlar. Yetmedi mi benim ölmem yetmedi mi? Ben bittim artık dayanamıyorum ben artık bu adliyelere gelip gitmekten nefret ediyorum.  Mahkeme gününde bana buraya gelmeyin diyorlar ben oğlumun mahkemesine gelmesem olur mu? Cinayet zanlısına deli raporu aldırmak istiyorlar.

Cinayeti işlemiş, oğlumu öldürmüş ya onunla cezaevinde çıkma raporu işin kolayına kaçmışlar artık herkes istediği her şeyi yapıyor ondan sonra ben deliyim diyor. Yapmışsın sen benim oğlumu kaçırmışın, götürmüşün bıçakla öldürüp yol kenarına atmışsın, kaçmışsın ben günlerce dağ bayır demeden çocuğumu aradım aç susuz eve girmedim ben nefes alamıyordum o evin içerisinde oğlumu öldürdü kaçıp gitti, deniz kenarında keyif çattı. Neymiş o bunları yaparken deli değil, şimdi mi deli oldu. Şuan da bir deli varsa oda benim. Versinler adalet cezasını veremiyorsa bana versinler. Yetmez mi çocuğumun acısından benim öldüğümde yeter, 18 ay oldu kimse benim sesimi duymuyor. Yeter artık benim sesimi de çığlıklarımı duysunlar artık ben bıktım artık adliyenin önüne gelip her gün ölmekten bıktım."