Adıyaman Ülkü Ocaklarından Basın Açıklaması
Son yıllarda Türkiye ve Türk Milleti üzerine çeşitli oyunlar
oynanmakta olduğu gözlemlenmektedir. Oynanan oyunların bir kısmı
da son aylarda şiddetini arttırmış bulunmaktadır. Türk milletinin
değerlerine ters düşen bu gelişmelerin okyanus ötesi kaynaklı
tahrik edici misyoner faaliyetleri olduğu aşikârdır.
Yüz yılı aşkın bir süredir kapalı olan, Trabzon Sümela
Manastırı/Kilisesi, Türkler tarafından Rum Pontus Devleti’ne son
verildiği tarih kabul edilen 15 Ağustos 2010 tarihinde, Yunanistan
ağırlıklı fakat Amerika başta olmak üzere dünyanın her
tarafından gelen Hıristiyanların ibadetine/ayinine açılmıştır.
İstanbul Fener Ortodoks Patriği Bartelemeos tarafından yönetilen
âyine katılanlar arasından (az sayıda da olsa) tişörtleri ve
pankartları ile Pontus’u hatırlatarak “gerçek niyetlerini”
dışa vuran kişiler çıkmıştır.
Hatırlanacağı üzere 29 Mart 2007 tarihinde Hükümet’in izni ile
1915 yılından beri kapalı olan Ahtamar Kilisesi/Manastırı restore
edilerek müze olarak törenle açılmıştı. Müze olarak
kullanılacağı ifade edilen bu kilisede 19 Eylül 2010 Pazar Günü,
“Haç Takma Töreni” yapılmıştır.
Meşhur Hıristiyan Misyoner teorisyenlerine göre bir yerin
Hıristiyanlaşması için üç nokta önemlidir. Bunlardan biri, orada
Kilise açmak ve var olanları cemaat olmasa da ihya etmek; diğeri o
kiliseleri ayakta tutacak o milletten insanları
Hıristiyanlaştırmak, üçüncüsü de o kültürün içine
Hıristiyan değerlerini yerleştirmektir. Günümüz Türkiye’sinde
bunlar adım adım uygulanmakta, Müslüman-Türkleri Hıristiyan
yapabilmek için dış ve iç bütün “misyonlar” harfiyen tatbik
edilmektedir. Vuku bulan hadiseleri inanç ve ibadet hürriyeti ve
demokrasi gibi efsunlu kelimeler ile değerlendirmeye imkân yoktur.
Çünkü tarih tekerrür etmektedir. Tarihin aleyhimize tekerrür
etmesini önlemek için aziz milletimize ve yöneticilerimize, bu
konuya dikkat çekmeleri hususunda çağrıda bulunuyoruz. Bununla
beraber, ülkemizde asırlardır inanç ve ibadet hürriyetlerini
herhangi bir baskıya maruz kalmadan tatbik eden gayri-Müslim
vatandaşlarımıza da bu oyunların figüranı olmamaları için
itidal çağrısında bulunuyoruz.
Ey Türk Milleti!
Bugün 17 Eylül 2010 ve ABD ile bazı Avrupa ülkelerinden aldıkları
cesaretin şımarıklığı ile bir takım provokatör kişiler
tarafından Türkiye’ye karşı “modern bir Haçlı zihniyeti”
canlandırılmak istenmektedir. Bu “modern haçlı zihniyetinin”
liderliğini de ABD yönetiminin nazarında itibarı olduğu ileri
sürülen Yunan asıllı dolar milyarderi Chris Spirou yapmaktadır.
Yunan millî faaliyetlerinin savunucusu olarak kendini tanımlayan
Spirou’nun, 18 Haziran 2007 tarihli haftalık “Greek News”
dergisine amacını şöyle açıkladığı ifade edilmektedir:
“Ayasofya; Dünyadaki tüm Hıristiyanların ibadet edebileceği
bir ‘katedral kilise’ haline dönüştürmek tek amacımdır. ABD
Kongresi’nde girişimleri resmen başlattım…”.
Spirou, Ayasofya’yı ‘katedral kilise’ haline çevirerek hem
Yunan idealini ve hem de 1453’ten bu yana kapatamadıkları Türk
milleti ile hesaplaşmayı kendi lehlerine gerçekleştirmek arzusunda
olduğunu ayan beyan ortaya koymuştur.
Dünyada hoşgörünün, barışın ve huzurun olması güçlü bir
Türkiye’ye ve irade sahibi bir yönetime bağlıdır. Bunun için
herkes görev ve sorumluluklarının bilincine varmalıdır.
Hiç kimse Türk hoşgörüsünün sınırını zorlamaya kalkmamalı,
hiç kimse Türk Milleti ve Türkiye üzerine hesap yapmaya
yeltenmemeli ve Türk Milletinin sabrını test etmemelidir!
Asırlık birlik ve beraberliğimizin yanı sıra, hoşgörü
geleneğimizin okyanus ötesi nifak tohumları tarafından
baltalanmasına müsaade edilmeyecektir.
Ayasofya; 557 yıldan beri Türk Milletinin “kutsal”ıdır,
İstanbul’a vurduğu “mührü”dür ve İstanbul’u Türk’ün
‘VATAN’ kılan en önemli simgedir. Ayasofya açılacaksa Cami
olarak açılmalıdır ve en azından Kurban Bayramı Namazı kılmak
için açılmalıdır. Bu durum; hem Fatih Sultan Mehmed’in ruhunu
hem de ecdadın ruhunu şad edecektir.
Merhum Mehmet Akif Ersoy’un “Sahipsiz bir memleketin batması
haktır, Eğer sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır”
dizelerinden feyiz alarak, Atatürk’ün “Ey Türk Gençliği!”
Nidasıyla emanet ettiği bu vatanın her karış toprağına ve her
değerine sahip çıkmak gerektiğini hatırlatmayı Ülkücü
Gençlik olarak görev bilmekteyiz!
Aziz Türk Milletine saygı ile duyurulur!
Adıyaman Ülkü Ocakları İl Bşk.
Y. Gökhan DURSUN
İlk Yorumu Yap