Sanatçı Ömer Karaoğlu;
Mavi Marmara filosunda İsrail?in saldırısına uğrayan İHH gönülleri arasında yer alan sanatçı Ömer Karaoğlu, İsrail?in Türkiye?den özür dilemesi ve tazminat ödeme kararını IŞIK Gazetesi?nde değerlendirdi.
İsrail?in özrünün sadece diplomatik düzeyde bir karşılığı olduğuna dikkat çeken sanatçı Ömer Karaoğlu, ?Şehit yakınlarımızın, hepimizin ortak kararı Filistin?deki zulmün son bulmasıdır. İsrail?in 1948 yılı öncesi topraklara çekilmesidir? dedi.
İsrail?in Mavi Marmara gemisine saldırmasından yıllar sonra özür ve tazminat ödemeyi kabul etmesinin tamamen devletlerin diplomatik düzeyde işleyen ilişkileriyle alakalı olduğunu söyleyen sanatçı Ömer Karaoğlu, ?Zaten talepler devlet düzeyinde talep edildi. Hükümetimiz bu anlamda müspet bir yaklaşımla, kararlılıkla bu taleplerini dile getirdi. Ancak Mavi Marmara?nın katılımcıları olarak bizler ortak bir irade beyanıyla asıl olanın ambargonun kaldırılması olduğunu başından beri söylüyorduk. Orada bir bedel ödendi, kardeşlerimizi şehit bıraktık, gazilerimiz, yaralanan kardeşlerimiz oldu. Mavi Marmara?nın gidişi de, dönüşü sonrası da aslında taleplerin ortaklaşa ifade ediliş biçimi ambargonun kaldırılmasıydı. Dolaysıyla Filistin toprakların da yıllardır yaşanan bu zulüm Siyonist İsrail rejimi tarafından istikrarla sürdürüldüğü gibi Mavi Marmara sonrasında süreç sulandırıldı. Özür, tazminat ve benzeri beyanları açıklayan İsrail, durumu savuşturma ve zaman kazanma çabalarından başka bir şey düşünmüyor. Yakın dönemde İsrail?in o kısa tarihini bilen herkes bu tutumun İsrail?in, klasik tezgahları, zaman çalma çabaları olduğunu, zulmü sürdürebilmek adına zaman kazanmak için yaptığı hamleler, reaksiyonlar olduğunu tahmin edebilir. Özrün diplomatik düzeyde bir karşılığı ve anlamı var. Fakat şehit yakınlarımızın, hepimizin ortak kararı Filistin?deki zulmün son bulmasıdır. İsrail?in 1948 yılı öncesi topraklara çekilmesidir. İsrail?in bu olayı mevcut dünya sisteminden aldığı cesaretle, ABD başta olmak üzere batı dünyasından aldığı destekle böyle bir geri dönüş talebi olmayacaktır. Bu konuda çok müspet beklentilerim yok. Hukuki süreç devam ediyor. Bundan sonra siyasi ilişkiler belki mahkeme sürecini etkilemeye yöneliktir. Gelişimlere de konu olabilir. Buna rağmen şahsen benimle birlikte birçok kardeşimizin ifadesiyle bu yolculuğun anlamı ve amacı bildiğiniz gibi başından bu yana İsrail?deki zulmün son bulmasıydı. Ancak İsrail özür ve tazminat açıklamasını yaptığı andan itibaren zülüm halkasına yenilerin ekledi ve eklemeye devam ediyor. Yeni yerleşim bölgeleri açıyor, sürekli Filistin?in topraklarında yaşayan insanlara saldırı da bulunuyor. Belki de refah kapısı umut oldu. Mısır?daki, bölgedeki siyasi değişiklerle müslümlar bu anlamda bir moral, bir mut tazeleme içine girdiler. Filistin?deki problemin sona ereceği konusunda çok yakın vadede umut telkin etmiyorum? diye konuştu.
?Farklı fraksiyonlar da olsa bile zulmün adresi tek?
Suriye?de yaşanan katliam hakkında gazetemize önemli açıklamalarda bulunan Ömer Karaoğlu sözlerine şöyle devam etti; ?Suriye?de ve birçok bölgesinde olan biten şeyler maalesef aşina olduğumuz görüntüler. İnsanların bir biçimde katlediliyor olması başlı başına bir zulüm. Bu zulmü baba Esad?ın evladı onu aratır şekilde sürdürüyor. Orada bir direniş, bölge de bir takım karışıklıklar var. Ona rağmen umudumuz o ki, inşallah iktidar güzel insanların ellerine geçer. Er yada geç zamanı geldiğinde zalimler devrilir. Temennimiz bu doğrultu da. Her yere desteğini esirgemeyen insanların gayretiyle başarı elde edilecek. Orada bir direniş devam ediyor. Farklı fraksiyonlar da olsa bile zulmün adresi tek. İnşallah bu direnişi kırmak, dağıtmak için daha fazla kan akmaz.?
Haber: Ömer Karakuş
İlk Yorumu Yap