Kamu Sen?den Zam Açıklaması
Kamu Sen Adıyaman İl
Temsilcisi Şemsettin Ağar, toplu sözleşmeye ilişkin bir açıklama yaptı.
Ağar, yaptığı
açıklamada, Türkiye Kamu-Sen olarak 2002 yılında başlayan ve 2010 yılına kadar
Türkiye Kamu-Sen öncülüğünde yürütülen toplu görüşme süreçlerine bir anlam ve
ciddiyet kazandırmak için her türlü mücadeleyi verdiklerini söyledi.
Toplu sözleşme hakkının
gasp edilmiş olmasına rağmen memurlar ve emekliler adına sayısız kazanıma imza
attıklarını belirten Ağar, 2010 yılından beri ise sarı sendikanın, hükümetle
işbirliği ile toplu pazarlık masasının ciddiyetine gölge düşürdüğünü savundu.
TOPLU
SÖZLEŞME ÇADIR TİYATROSUNA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Memur ve emeklilerin
umutlarıyla oynanarak, rakamlar çarpıtılarak, çeşitli şovlar vasıtasıyla toplu
pazarlıklar, şahsi menfaat sağlama aracı haline getirilmeye çalışıldığını ileri
süren Ağar, şunları kaydetti:
?Bu yıl da aileleriyle
birlikte 20 milyon vatandaşımızı yakından ilgilendiren toplu sözleşme
görüşmeleri yetkili konfederasyon ve hükümet eliyle yine çadır tiyatrosuna
dönüştürülmüştür.
Bugüne kadar hiç
görülmemiş bir şekilde hükümetin teklifini basının karşısında açıklayacağını
söylemesi, televizyonlar karşısında merakla bekleyen emekli ve memurlarımızı
ümide sevk etmiş, geçmiş yıl kayıplarını da dikkate alarak Hükümetin yüzde
10+10 gibi bir teklifle masaya gelebileceği izlenimi oluşmuştur. Ancak Bakanın
açıklamalarıyla memur ve emeklilerimizin umudu suya düşmüş, hayalleri yıkılmış,
beklentileri boşa çıkmıştır?
YENİ
TEKLİF HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATMIŞTIR
Hükümetin yeni
teklifini eleştiren Ağar, şöyle devam etti:
?2013 yılında yaşanan
toplu sözleşme fiyaskosunun yaraları sarılmamışken, memur ve emeklilerimize
2016 yılı için yüzde 4+4, 2017 yılı için yüzde 3+3 zam teklifi tam bir hayal
kırıklığı olmuştur.
Memur ve
emeklilerimizin yaşadığı bu hayal kırıklığı, amatörce kurgulanmış bir sahne ile
sözde yetkili konfederasyon ve sendikaların televizyon şovuna dönüştürülmek
istenmiştir. Çalışma ve Güvenlik Bakanı Faruk Çelik?in teklifini sunması
üzerine ayağa kalkan yetkilendirilmiş konfederasyon başkanı, güya masayı terk
edermiş gibi yaparak, milyonların gözü önünde bir kez daha ?Hak nasıl alınamaz?
dersi vermiştir. Bizler gibi televizyonları başında umutla bekleyen milyonlar
da Ali Yalçın ile birlikte Memur-Sen heyetinin ceketlerini düğmeleyerek ayakta
beklemesine ve ayakta konuşmasına bir anlam verememiştir?
MEMUR
SEN, BİAT ETMİŞTİR
Memur Sen?i de
eleştiren Ağar, ?Bu tutum tarafımızca, yetkilendirilmiş konfederasyonun ağa
babalarına biat fotoğrafı ve yüzde 4+4?e saygı duruşu şeklinde
değerlendirilmektedir. Bunun yanı sıra, Sayın Faruk Çelik?in tekliflerini açıkladıktan
sonra Türkiye Kamu-Sen?in değerlendirmelerini almadan adeta korkarak masadan
kalkmasını anlamakta zorlanıyor, bu anti demokratik tutumundan dolayı kendisini
kınıyoruz. Televizyonların karşısında memurları kahreden bu rakamları açıklama
cesaretini gösteriyorsunuz ama sendikaları dinlemekten imtina ediyorsunuz. Bu
tavır Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanı?na yakışmamıştır. Memur-Sen?in masayı terk
ettiği ise doğru değildir. Masayı terk eden bunu kurduğu cümlelerle de anlatır.
Bakan?a kibarca 3-5 kelime söylemek, ?Toplantı bitmiştir? demek nasıl oluyor da
masayı terk etmek oluyor. Masayı terk eden, ?Bu teklifi reddediyorum; bu
teklifle masada oturmayı kabul etmiyorum? der ve çıkardı. Bakan?ın karşısında
milyonların haklarını koruma cesaretini gösteremeyenlerin, mikrofon başında
ucuz kahramanlığa soyunması ise tam anlamıyla bir kara mizah örneğidir.
Milyonlarca memur ve emekli buradan çıkacak sonuçları beklerken, her defasında
iktidarın kuyruğuna takılarak memurun ve emeklinin sorunlarını sümen altı eden
çarpık sendikal anlayışı da kınıyoruz. Toplu sözleşme görüşmeleri bir kez daha
bilindik bir oyuna sahne olmaktadır. Oyunun yönetmeni de, figüranları da,
sonuçları da bellidir. Kısacası toplu sözleşme masasında 2013 yılından bu yana
değişen bir şey yoktur. Sadece Ahmet gitmiş, Ali gelmiştir? diye konuştu.
MÜCADELEMİZİ
SÜRDÜRECEĞİZ
Kamu Sen olarak
mücadelelerini sürdüreceklerini aktaran Ağar, ?Biz memur ve emeklilerimiz
açısından umut ışığı içermeyen bu oyunun sonuçlarının birilerinin kurguladığı
gibi olmaması için mücadelemizi sürdüreceğiz. 2016 yılı için yüzde 4+4, 2017
için yüzde 3+3 zam teklifini insaf ölçülerinde görebilmek mümkün değildir.
Bilindiği gibi geçen yıl enflasyon yüzde 8,17 olmuş ve memurlar enflasyonun
altında bir zam alarak yılı zararla kapatmışlardır. Türkiye Kamu-Sen olarak
kırmızı çizgimizi 2014 ve 2015 yılı kayıplarımızın karşılanması şeklinde
belirlemiştik. Geçtiğimiz yıllardaki kayıplarımızı dikkate almayan, böylesine
sorumsuz bir hükümet anlayışını kınıyoruz. Memurların kayıplarını yok sayan
sorumsuz sendikal anlayışı kınıyoruz. 2013 yılında attığı imza sebebiyle kamu
çalışanlarını 123 liraya mahkûm eden ve enflasyon farkı istemeye bile cesareti
olmayan konfederasyonun kendi ayıbını ortadan kaldırmak için hiçbir mücadele
sergilememesini de kınıyoruz? ifadelerini kullandı.
BU
TEKLİFİ HAKARET OLARAK ALGILIYORUZ
Hükümetin teklifini
hakaret olarak algıladıklarını vurgulayan Ağar, şöyle devam etti:
?Memur ve
emeklilerimizi masada unutan bir konfederasyonun, kayıpların telafisiyle ilgili
herhangi bir talebinin olmaması, geçmiş yıl zararlarını toplu sözleşme masasına
taşımaya cesaret edememesi, bütün kamu çalışanları ve emeklilerimiz tarafından
dikkate alınmalıdır. Kamu işçisine ve emeklisine bu yıl için yüzde 11,3 zam
oranı ve 500 lira iyileştirme verilirken, memura yüzde 4+4 ve yüzde 3+3
verilmesi teklifini hakaret olarak algılıyoruz. Hükümetin bu kabul edilemez
teklifini reddediyoruz.
Türkiye Kamu-Sen?in
talepleri bellidir. Ciddi bir ekonomik sıkıntı içerisinde, hayatlarını güçlükle
devam ettiren memur ve emeklilerimiz için biz, geçmiş dönem kayıplarını da
hesap ederek yüzde 22?lik bir zam ve ilave olarak da taban aylığa seyyanen net
150 lira verilmesi talebinde bulunduk. Bu talebimiz karşısında yüzde 4+4 zam
teklifi ile gelinmesi ciddiyetsizliktir, abesle iştigaldir. Geçmiş dönem
kayıplarının telafisini içermeyen bir teklif, ?2014 ve 2015 kayıplarınızın
üstüne buz gibi soğuk bir su için? demektir. Memuru ve emekliyi sefaletin
karanlık dehlizlerine mahkûm eden bu tavır, açıkça çalışanımıza, emeklimize
hakaret etmektedir. Erken seçime gitmenin şartlarını zorlayan Hükümetin, 5
milyon emeklinin ve memurun vereceği cevaptan da bir endişe duymadığını
düşünüyoruz.
Ama ?Endişe duyun?
diyoruz. Hükümet bu kabul edilemez tekliflerle karşımıza çıktığı sürece,
gireceği bütün seçimlerin sonucundan endişe duymalıdır. Bu teklif, en az iki
katına çıkartılması halinde üzerinde konuşulabilecek bir hal alır. Toplu
sözleşme görüşmeleri henüz sonlanmadığı için, ümidimizi korumak istiyoruz.
Hükümet, ekonomik gerçekleri görmeli, 2014 ve 2015 yılı kayıplarımızı hesaba
katmalı ve teklifini revize ederek karşımıza çıkmalıdır. Bir kararla Türkiye
nüfusunun yüzde 25?ini ekonomik cendereye sokanlar hangi yüzle milletin
karşısına çıkacak, hangi yüzle bu milletten bir dönem daha görev
isteyeceklerdir. Memur ve emeklilerimiz, kaynakları dağıtırken kendilerini
unutanları, unutmayacak, sandık başında gerekli değerlendirmeyi mutlaka
yapacaktır?
İlk Yorumu Yap