Kuran-I Kerim’i Anlamak Ve Yaşamak

Gölbaşı müftülüğü tarafından tertip edilen konferansta izleyicilere Kuran-ı Kerim’i anlamanın ve yaşamanın çok önemli olduğu anlatıldı.

İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra açılış konuşması yapıldı. Kuran-ı Kerim’den okunan bir süreden sonra başlayan konferansa Gölbaşı İlçe Müftüsü Mehmet Taşdan ve Adıyaman’dan gelen Bayan Kuran-ı Kerim Hocaları Sevda Kılıç ve Gülsüm Ünlü ve ilçemizdeki bayanlar katıldı.

Gölbaşı Müftüsü Mehmet Taşdan: “Allah’ın rahmeti ve bereketi hepinizin üzerine olsun değerli kardeşlerim. Adıyaman’dan gelen değerli misafirlerimiz, kıymetli hocalarımız, çok muhterem Gölbaşı’lı hanımefendiler, Dinayet İşleri Başkanlığı tarafından 2010 yılı Kuran Yılı olarak ilan edildi. Başkan bey bu konuyla alakalı açıklama yaparken her vatandaşımızın günde yarım saatini Kuran- Kerim okumaya ve anlamaya davet etti. Bu vesileyle basınımızın bir kısmı tarafından bu konu speküle edildi. Tabiî ki Kuran-ı Kerim yılı olması hasebiyle dinayet işleri başkanımızın tavsiye edeceği şey Kuran okumak, Kuran üzerinde düşünmek ve Kuran-ı yaşamak olacaktır. Başka ne beklenir?

Bu çerçevede il müftülüğümüz tarafından ilimizde ve ilçelerimizde Kuran-ı Kerim’in anlaşılması ve yaşanmasıyla ilgili konferanslar ve konuşmalar yapılmaktadır. Bu manada aramızda çok değeri bir hoca hanımlarımız, kardeşlerimiz var. Sevda Kılıç Hanımefendi ve Gülsüm Ünlü hoca hanım. Sizlere bugün Kuran-ı Kerim’in anlaşılması ve yaşanmasıyla ilgili sohbet edecekler. Kuran-ı kerim kendisini okuyan, anlayan fertleri ve toplumları hiçbir zaman kötülüğe, yanlışa ve gayri meşru bir yola götürmez. Eğer Kuran-ı Kerim doğru okunup doğru anlaşılsaydı ve doğru yaşansaydı, bugün birçok sorunumuz kendiliğinden halledilmiş olacaktı.

Gerek ailevi sorunlarımız, gerek çocuklarımızla olan problemlerimiz, gerek eşlerimizle olan problemlerimiz toplumun her kesiminin Kuran-ı Kerim’i güzel anlayıp yaşasaydı birçok problemimiz kendiliğinden hal onulacaktı. Bugün okul önlerinde bali koklayan yada sokaklarda bali koklayan gayri İslami yaşantıya sahip insanlarımız olmayacaktı. En azından sorunlar bu günkü kadar olamayacaktı. İnsanın yaşadığı her yerde problemler vardır. Ancak Kuran-ı Kerim’in ve Kuran-ı Kerim peygamberiniz güzel anlaşılması ve yaşanması durumunda şimdiki problemlerin birçoğu olmayacaktı. İçerisinde bulunduğumuz asırda birkaç tane problemimiz var. Bunlardan bir tanesi Kuran ve sünnet bütünlüğünün ihlali konusunda bir takım çevreler ellerinden gelen gayreti göstermeye çalışıyorlar. Yani Kuran-ı Kerim varken sünnete ihtiyaç olmadığını, hadislere ihtiyaç olmadığını, HZ. Peygamber(s.a.s)’in yaşantısının çokta önemli olmadığını suni niyetle insanlara anlatmaya çalışan bir güruh var. Kuran ve sünnet bütünlüğünü birbirinden ayırmaya çalışan insanlar var.

Hâlbuki biz Kuran-ı ancak HZ. Peygamber(s.a.s)’in hadisleriyle ve sünnetiyle daha iyi anlayabiliriz. Eğer böyle olmasaydı namazın nasıl kılınacağını biz bilemezdik. Kuran’da Rükü’dan bahsediliyor, Secde’den bahsediliyor ancak Rükü’nun şeklinden Secde’ye nasıl gidileceğinden Kuran’da bahsedilmiyor. HZ. Peygamber(s.a.s) buyuruyor: “Namaz kılın, benim namaz kıldığım gibi” buyuruyor. İşin şu tarafı da tehlikeli: Din bir takım ibadetlerin icrasından ibarettir. Namaz, oruç, farz, zekat Müslüman oldum her şey bitti. Buda çok büyük bir yanlıştır. İbadet eğer ahlakla tenzih edilirse onunla yükselmek mümkün. Namaz mümine miraç olur eğer namaz doğru kılınırsa. Eğer güzel ahlak namazı tamamlıyorsa yada namaz bizi güzel ahlaka götürüyorsa o zaman ne ala her şey beraber gidiyor demektir. Din bir bütündür. Peygamberimiz bu bütünlük üzerine gönderilmiştir. “Kuran-ı Kerim insanları en doğru yola götürür” buyuruyor Cenabı Hak. Beni dinlediğiniz ve buraya geldiğiniz için çok teşekkür ediyorum.” dedi.

Gölbaşı Müftüsü Mehmet Taşdan’ın konuşmasından sonra Gölbaşı İmam Hatip Lisesi Koro Öğrencileri tarafından izleyicilere ilahiler okundu. Daha sonra kürsüye gelen Bayan Kuran-ı Kerim Hocaları Sevda Kılıç ve Gülsüm Ünlü izleyicilere Kuran-ı Kerim’i anlama ve yaşamanın ne kadar önemli olduğunu anlatılar.