Ahşap Yakma Sanatıyla Hayata Tutundu

Ahşap Yakma Sanatıyla Hayata Tutundu

Adıyaman’ın Sincik ilçesinde 11 yaşında yakalandığı hastalık sebebiyle yürüyemeyen Sema Nur Aktan, ahşap yakma sanatıyla hayata tutundu.

Sincik merkeze bağlı Zeynal Aslan Mahallesi’nde ikamet eden Sema Nur Aktan, 11 yaşında ortaokula başladığı ilk günlerde bilinmeyen bir sebeple geçirdiği bir hastalık sebebiyle yürüme yetisini kaybetti.

Ayakta durmayan ve her kalktığında yere düşen Sema Nur, okulu bırakmak zorunda kaldı. Gitmedik hastane ve doktor bırakmayan ailesi ise, kızlarının hastalığına bir teşhis konulmaması ve tedavi uygulanmamasından dolayı endişeye kapılmaya başladı.

Yaşanan bu olaylardan sonra Sema Nur ise, odasına kapanıp hayata küstü. Henüz küçük yaşta hayata küsen Sema Nur, ilkokul yıllarında resim çizme becerisini hatırladığı bir günde eline aldığı bir tahta parçasını yontarak karalamaya başladı. Daha sonra tahta yakarak resim çizebildiğini fark etti. Bu durumu fark eden ailesi Sincik Halk Eğitim Merkezi’ne başvurarak kızlarının kurs almasını sağladı. Ancak, Sema Nur her ne kadar başarılı olsa da arkadaşları gibi yürüyememek, okula gidememek her zaman ona engel olup hayata küsmesine sebep oldu. Artık kimseyle konuşmuyor, odasına kapanıp yalnız başına kalıyordu.

Köyde çiftçilik ile uğraşan Sema Nur’un babası Abuzer Aktan, maddi imkansızlıklardan dolayı evde yatalak ve hasta olan annesi için Kahta Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğü’ne maaş ve evde bakım ücreti için başvuruda bulundu. Ailenin durumunu yakından görmek isteyen Kahta Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğü ekipleri eve geldiklerinde duvarda asılı yakılarak çizilmiş bir resim gördüler. Resmi kimin yaptığını soran ekipler, Sema Nur tarafından resimlerin yapıldığını duyunca şaşkınlıklarını gizleyemedi.

Sema Nur’un durumundan haberdar olan Kahta Sosyal Hizmet Merkezi Müdürü Şevket Erşahin, Sema Nur’un tekrar resim çizmesi için gereken malzemeleri temin ederek ekipler tarafından köye gönderdi. İlk başlarda ilgisiz olan Sema Nur, daha sonra tahtaları yakarak tekrar resim çizmeye başladı.

 "Kızım tekrar hayata tutundu"

Kızının tekrar resim çizmeye başladığını gören baba Abuzer Aktan, kızlarının ilk günden bugüne kadar sıkıntı yaşadığını belirterek, “Sincik ilçesine bağlı Zeynal Aslan Mahallesi’nde ikamet ediyorum. Üç kız çocuğu babasıyım. Çiftçilikle uğraşmaktayım. Sema Nur ortanca kızım. Sema Nur ortaokula başladığı yıllarda teşhisi konulamayan bu hastalığa yakalandı. Kahta’da, Adıyaman’da, Malatya’da gitmedik doktor bırakmadık. Gittiğimiz her yerde hastalığa bir teşhis konulamadı. Dolayısıyla bir tedavi de uygulanmadı. İleriki zamanlarda ayaklarında toplanma ve belinde kamburlaşma başladı. En son Malatya’da belinden dolayı bir ameliyat geçirdi ve beline komple platin takıldı. Şu an halen ayaklarında toplanma var ve yürümekte sıkıntı yaşıyor. Kahta Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğü’nün görevleri esnasında kızımın yeteneğini keşfetmeleri ve kızımı tekrar resim çizme sanatına yönlendirmeleri sayesinde kızım tekrar hayata tutundu. Şu an tüm personele ikinci ailem diyor. Hastalığını yenerse ileriye dönük hayalleri var artık. Bu durum da ailesi olarak bizleri çok mutlu ediyor. Kızımı tekrardan hayata bağlayan tüm personele çok teşekkür ediyorum.” dedi.

"Çalışmalarını da ileriki zamanlarda bir sergiyle taçlandırmak istiyoruz"

Denetim ve rehberlik kapsamında tespit ettikleri başarılı ve yetenekli bir gence kurum olarak destek verdiklerini ifade eden Kahta Sosyal Hizmet Merkezi Müdürü Şevket Erşahin ise, “Kızımızın ahşap tahta üzerine yapmış olduğu resimleri başarılı bulduk. Buna destek amacıyla ve tekrardan resim yapması için bütün ihtiyaçlarını tespit ederek temin ettik. Yaptığı çalışmalarını da ileriki zamanlarda bir sergiyle taçlandırmak istiyoruz. Bu konuda desteğimiz devam edecektir. Sağlık konusunda da ailesiyle görüşerek kendisine her türlü desteği sağlayacağımızı kendisine ilettik. Kızımıza yalnız olmadığını hissettirmek için sürekli denetim arkadaşlarımızla ve sosyal hizmetler olarak tüm varlığımızla kızımızın yanındayız. Kızımızın bu başarılarını destekleyerek daha yüksek yerlere gelmesi konusunda yardımlarımız devam edecektir.” dedi.

“Resim çizerken bütün dertlerimi, sıkıntılarımı ve hastalığımı unutuyorum”

 

Kahta Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğü ekiplerinin sayesinde hayata tekrar tutunduğunu ve sosyal hizmetleri ikinci ailesi olarak gördüğünü ifade eden Sema Nur Aktan, “19 yaşındayım. Profesyonel olmasa da resim çiziyorum ve hayata tutunma sebebim olduğu için çizmeye de devam edeceğim. Bana ve hayallerime katkısı oluyor. Hayallerimi gerçekleştirmem adına bana çok katkısı oluyor. Resim çizmeyi çok uzun zaman önce öğrendim. En büyük destekçim bu konuda ilkokul öğretmelerimdi. İlkokuldan başlayarak yeteneğimi geliştirdim. 11 yaşındayken geçirdiğim hastalıklar sonrası boşluğa düştüm, hatta hayata olan inancımı bile kaybetmeye başladım. Fakat zamanla resme olan ilgim hastalığımın önüne geçti. Tekrar resim çizmeye başladım. Resim sayesinde kendime olan özgüvenimi yeniden kazandım. Resim çizerken bütün dertlerimi, sıkıntılarımı ve hastalığımı unutuyorum. Resim çizmek bana hasta olduğumu değil de gerçekten bir insan olduğumu hatırlatıyor. Her insan hasta olabilir fakat önemli olan bu hastalığını hiçe sayıp kendini mutlu edebilmektir. Ailem bu konuda en büyük destekçim oldu. Bundan dolayı onlara minnettarım. Ailem destek olmasaydı hiçbir şey yapamazdım. Ailem olmazsa şu an tekrar ayağa kalkabileceğimi bile hayal edemezdim. Babama çok minnettarım, yeri geldi bir baba değil de arkadaş bile oldu bana.” diye ifade etti.

"Umut hiç beklenmedik bir anda doğabiliyor"

Kahta Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğü ekiplerinin kendisine bir arkadaş hatta bir aile gibi davrandıklarını ifade eden Sema Nur Aktan, konuşmasına devamla; “Sosyal hizmetlerdeki bütün personelin bana cana yakın ve samimi davranışları beni çok mutlu ediyor. Onları artık ailem gibi görmeye başladım. Bana olan ilgileri, ileriye dönük hayaller kurmama sebep oluyor. Onlarla tanıştıktan sonra kendimi hasta olarak değil de bir insan olarak görmeye başladım. Resim konusunda tüm ihtiyaçlarımı karşıladılar. Onlar sayesinde tekrar hayata tutundum ve kendimi geliştirdim. Artık bundan sonra kendimi üniversitede geliştirmek istiyorum. En büyük hayalim ise resim öğretmeni olmak. Bu konuda bana yardım eden herkese çok teşekkür ediyorum. Buradan herkese söyleyeceğim tek şey kimse hayallerini bırakmasın ve hayallerinin peşinden gitsin. Umut hiç beklenmedik bir anda doğabiliyor.” dedi.

İlk Yorumu Yap

Yorum Yap