Prof. Dr. GÖNÜLLÜ Konferans Verdi
Adıyaman Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Mustafa Talha GÖNÜLLÜ M. Vehbi KOÇ Konferans Salonu?nda 24 Kasım
Öğretmenler Günü münasebetiyle ?Eğitim ve Öğretmen? konulu konferans verdi.
Adıyaman
Üniversitesi Yeniler Topluluğu tarafından düzenlenen ve Eğitim Fakültesi
öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği konferansa Adıyaman Vali Yardımcısı Yusuf
ÖZDEMİR, Milli Eğitim Müdürü Seyfi ÖZKAN, Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı
Seyfettin BİLEN, Adıyaman Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Seyit
TEMİR, Prof. Dr. Hasan SOLMAZ, Prof. Dr. Ali AYDIN, Fen Edebiyat Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Murat KOCA, Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İdris TÜREL,
İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hacı DURAN, Güzel Sanatlar Fakültesi
Dekanı Prof. Kadir KARKIN, kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşu
temsilcileri, Adıyaman Üniversitesi akademik ve idari personeli ile öğrenciler
katıldı.
Sözlerine eğitimin
tanımını yaparak başlayan Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha
GÖNÜLLÜ Kur?an-ı Kerim?den ayetlere vurgu yaparak bilenle bilmeyeni ve eğitimli
ile eğitim arasındaki farkı ortaya koydu. Eğitimi çocukların ve gençlerin
toplum yaşayışında yerlerini almaları için gerekli, beceri ve anlayışlarını elde
etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine okul içinde veya dışında, doğrudan
veya dolaylı olarak yardım etme olarak tanımlayan Prof. Dr. GÖNÜLLÜ ailesinin
yanından ayrılan bir nesil neredeyse bebekliğinden ergenliğinin sonuna kadar
öğretmenlerin elinde yetiştiğini söyledi. Öğretmenin vasıflarına da değinen
Prof. Dr. GÖNÜLLÜ konuşmasını şöyle sürdürdü: ?Öğretmenler birbirine saygı
duymadan toplumdan saygı bekleyemezler. Öğretmen olmak hayat boyu öğrenmeye
açık olmaktır. Öğretmenlik, dünyanın hiçbir ülkesinde çok fazla kazandıran bir
meslek değildir. Bu meslek sevgi ile yapılabilecek, idealist insanların
uğraşması gereken bir meslektir. Eğitim ve öğretim iki ayrı unsur değildir.
Birbirine sımsıkı kenetlenmiş bir bütündür. Peygamberimiz (S.A.V) eğitirken öğretir,
öğretirken de eğitirdi. Bir Hadis-i Şerif?inde ?Ben insanlara muallim olarak
gönderildim? buyurmuştur. Eğitimde gaye, hedef olmalıdır. Samimiyet olmalıdır.
Güzel ve doğru duygular içinde olmak gerekir. Bunlar işlerimize ve
öğrencilerimize tıpkı yansır. Merhamet olmalıdır. Öğretmen söylediğini
yaşamalı, yaşadığını söylemelidir. Allah Kur?an-ı Kerim?de ?Ey iman edenler!
Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz?? demektedir. Öğretmen örnek
olmalıdır, sevmeli ve sevdirmelidir. Öğrenmeye istek uyandırmalıdır. Öğretmen
her bir öğrencisini iyi tanımalıdır. Her birine ayrı ilgi ve alaka
göstermelidir. Eğitimde mükâfat da olmalıdır. Öğretmen dersi
kolaylaştırmalıdır. Sevgili Peygamberimiz (S.A.V) ?Kolaylaştırınız,
güçleştirmeyiniz. Müjdeleyiniz nefret ettirmeyiniz? buyurmakta ve hep bu
prensiple hareket etmiştir. Tatlı dil, güler bir yüz, iyimser bir kalple
yürütülen eğitim elbette başarıya ulaşır. Öğretmen lüzumsuz ayrıntılara
girmemelidir. Girilen ayrıntı ise öğrencinin analiz etme yeteneğini geliştirmek
maksatlı kolaydan zora anlaşılır olmalıdır. Öğrenciyi soru sormaya
yönlendirmelidir. Öğretmenin dil bilgisi, konuşması iyi olmalıdır. Güzel bir
üslup seçmelidir. Öğretmenin giyimi kuşamı güzel olmalıdır. Buna ise en güzel
örnek yine Asr-ı Saadet?tendir. Birinci Akabe Biatı?ndan sonra öğretmen isteyen
Hazrec kabilesine Peygamberimiz (S.A.V) İslam?ın ilk öğretmeni Mus?ab Bin
Umeyr?i (r.a) göndermiştir. Mus?ab Bin Umeyr temiz giyimli, konuşması düzgün
bir sahabe efendimizdir. Mus?ab Bin Umeyr (r.a) bir yıl sonra Medine?den 75
Müslüman?la dönmüştür. Hz. Ali (r.a) atfedilen bir söz vardır; ?Çocuklarınızı
bulunduğunuz zamana göre değil, gelecek zamana göre terbiye edip, yetiştiriniz
çünkü onlar sizin zamanınızdan başka bir zaman için yaratılmıştır.? Buna göre
ebeveynler Allah?ın bir emaneti olan çocuklarını, yavrularını geleceğe
hazırlama noktasında gerekeni yapmalı, küçüklüğünden itibaren çocuklarını
yüksek hayallerle yetiştirmeli, onları ilim ve irfanla donatmalıdır. Öğretmen
ve ebeveynler çocuklara hakkaniyeti aşılamalı, hak ve hukuku iyi öğretmelidir.
Liyakatin önemli olduğunu benimsetmelidir. Çocuğa kendine güven duygusu
verilmeli ancak bu boş özgüven değil de nitelikli özgüven olmalıdır. Çocuğa
zorluklara dayanma ve zorluklarla baş etme özelliği kazandırılmalı, vazgeçme ve
boş vermeden kaçındırılmalıdır. İyi işleri yapmaya yönlendirilmeli, nefsin
isteyeceği olumsuzluklardan uzaklaşma eğitimi verilmelidir. Nefis terbiyesi
bilinci verilmelidir. Birlikte yaşama kültürü verilmeli, yaşamda karşısına
çıkan muhtemel rakipleri olabileceğini bu rakiplerin düşman olmadığı
anlatılmalıdır. Son olarak çok önemli bir husus ise çocuklara ölçülü olmayı
öğretmeliyiz. Olumlu ve olumsuz her şeyi derecelendirebilmeli ve
sıralayabilmeli. Basmakalıp doğrularla değil, farklı durumlara göre değişik
tonlar olacağını kabul ettirmeli ve öğretmelidir.?
Konferansın sonunda Adıyaman
Üniversitesi Yeniler Topluluğu adına Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Mustafa Talha GÖNÜLLÜ?ye çiçek takdim edildi.
İlk Yorumu Yap