TBMM Başkanvekili Aydın Gölbaşında
TBMM Başkanvekili
Aydın, Gölbaşı ilçesine bağlı Balkar ve Belören Beldelerini ziyaret ederek
referandumda Evet sözü aldı.
Düzenlenen toplantıya
Belediye Başkanı Yusuf Özdemir, Balkar Belediye Başkanı Orhan Orhan, Belören
Belediye Başkanı Mahmut Turan, AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Enes Sincik, AK
Parti Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Alkayış ve çok sayıda partili eşlik etti.
Belediye Başkanı Yusuf
Özdemir, yaptığı konuşmada, AK Parti iktidarı ile Türkiyede çok şeyin değiştiğini
belirterek Belören Beldesinde de bunu görmenin mümkün olduğunu söyledi.
Özdemir, Türkiyenin daha ileri seviyelere çıkması için Evet demek gerektiğine
vurgu yaptı.
TBMM Başkanvekili
Aydın, Belören Beldesin Evet Kafede yaptığı konuşmada konuşmasında şunları
söyledi:
Biz hep birlikte güçlü
bir Türkiye olacağız. Derdimiz bu bizim. Burada şu partiye oy ver bu partiye oy
ver demiyoruz. Şu aday bu aday değil. Vereceğiniz oy bizlere yansımayacak.
Vereceğiniz oy kendi öz oyunuz. Kendinize ve çocuklarınıza vereceğiniz bir
oydur. Çocuklarınız nasıl bir Türkiyede yaşasın istiyorsunuz? Darbelerin,
kıtlıkların olduğu eski Türkiye mi yoksa yeni ve güçlü Türkiye mi? Bunun
tercihini yapacağız. Biz çocuklarımıza daha güçlü bir Türkiye bırakmak
zorundayız. Çocuklarımız o eski sıkıntıları yaşamasın. Başörtüsü zulmü
yaşamasın. İmam hatipliler, düz liseliler, sağcılar, solcular, Aleviler,
Sünniler, Kürtler, Türkler
Bu ülkede hiç kimse baskılanmasın, hiç kimse
sıkıntı yaşamasın. Herkes özgürce bir şekilde yaşasın. Düşündüğü gibi yaşasın.
Bir ve beraber olarak kardeşçe yaşasın. Derdimiz bu bizim. Bunu sağlamaya
çalışıyoruz., bunu yapmaya çalışıyoruz. Ama o eski Türkiyede bütün bu kesimler
zarar gördü. Herkes sıkıntıya girdi. Çünkü onlar tek tip oluşturmaya çalıştı.
Herkesi kendine benzetmeye çalıştı. Benim gibi düşün, benim gibi giyin benim
gibi konuş, Kürtçe yasak, başörtüsü yasak dediler. Ben neye inanıyorsam veya
inanmıyorsam sen de ona inan dediler. Böyle bir eski Türkiye olan o vesayet
makamlarını o zihniyeti gerçekte iktidar kim olursa olsun gücü tekelinde
bulunduran muktedir olan o zihniyeti 16 Nisanda sandığa gömmeni adıdır. Onun
için biz demokrasi ile milletin iradesiyle ne yapacaksak yapacağız.
Biz öyle hayırcıları
denize dökeceğiz demiyoruz. Bunu da çok sakat bir tehlikeli düşünce olarak
görüyoruz. Bizim için Evet de Hayır da saygındır. Biz derdimizi anlatıyoruz.
Milletin kararı asıl diyoruz. Söz de karar da millettedir diyoruz. Ama milletin
kararı ne ise de başımızın üstünde yeri vardır. Biz yanılabiliriz bu millet
yanılmaz. Biz eğri konuşabiliriz ama nihayetinde doğru kararı millet
verecektir. Bu millete güveneceksiniz, demokrasiden bahsedeceksiniz, milli
iradeden bahsedeceksiniz ondan sonra Evetçiler için şunu yapacağız bunu
yapacağız diyeceksiniz, denize dökeceğiz diyeceksiniz, farklı şeyler
diyeceksiniz. İşte böyle bir demokrasi anlayışı bana demokrasi, benim için
demokrasi anlayışı diyenlerin anlayışıdır.
Bir taraftan terör
örgütleri bir taraftan Batının durumu bir taraftan da bizim bir takım muhalefetin
argümanları. Şimdi siyaset partiler evet için hayır için çalışmalar yapıyor.
Herkes çalışabilir, düşüncelerine katılmasak da saygı duyarız. Yıllardır bu CHP
var. Bu CHP, bu güne kadar bu milletin hayrına olacak, menfaatine olacak neye
evet dedi ki 16 Nisanda evet desin. Ne yaparsan istemezük. Gezi olaylarıyla
üçüncü köprüye karşı çıktı, üçüncü havaalanına karşı çıktı. Bu mileltin hayrına
olacak neye evet dedi ki. Ben buradan parti yöneticilerine ciddi manada bir
eleştiri yapıyorum. Ama CHPye gönül verenler, HDPye gönül verenler, MHPye,
Saadete, Ak Partiye, BBPye, tüm partilere gönül veren kardeşlerime şunu
ifade ediyorum. Bu bir parti meselesi değil. Önümüzdeki sandıkta herhangi bir
partiye herhangi bir kişiye ya da adaya oy vermeyeceksiniz. Bu sandık tarihi
bir sandıktır tarihi bir fırsattır. Bu sandıkta bize şunu soruyorlar. Ey millet
eski Türkiye ile mi yola devam etmek istersiniz, sırtınızdaki o kamburla,
ayağınızdaki prangalarla birlikte mi yürümek istersiniz ya da sırtınızdaki
kamburu alınmış, prangalarından kurtulmuş yeni güçlü olan bir Türkiye ile mi?
Bu soruyu bir daha sormayabilirler. Bir daha bu sandık önümüze gelmeyebilir.
İlk defa geliyor tarihi bir fırsat. Bu fırsatta biz herhangi bir partiye değil,
burada milli ve yerli olan ülkesini, milletini, devletini, bayrağını,
değerlerini düşünen herkesin bu süreçte özellikle geleceği adına, çocukları
adına tarihi bir karar vermesi lazım.
İlk Yorumu Yap