Aydın, Darbe Anayasası ile İdare Ediliyoruz

Aydın, Darbe Anayasası ile İdare Ediliyoruz


Adıyaman?a seçim çalışmaları ve bir takım ziyaretlerde bulunmak üzere gelen AK Parti Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, ?Halen darbe anayasası ile idare ediliyoruz. Elimizi kolumuzu bağlayan bir darbe anayasası bu. Anayasayı 17 kez toplamda da 113 maddesini değiştirmemize rağmen yamalı bohçaya dönüşmüş? dedi.
Mercan tv?de yayınlanan Aloğlu ile bakış açısına konuk olan Aydın, seçim çalışmaları, iç güvenlik paketi, yeni anayasa, yeni Türkiye gibi bir çok gündem konusu hakkında açıklamalarda bulundu.
Aydın, ?Ben bundan 15 yıl önce vekil olmayı hayal edemezdim. Hayalime dahi sığdıramazdım çünkü vekillik birilerinin uhdesindeydi. Ama Ak partiyi bu millet kurdu. Ak parti kuran bu millet var eden bu milletin kendisidir. İlk defa ak parti ile milletin ta kendisi iktidar olmaya başladı. Recep Tayyip Erdoğan millete güvendi. Milletin güvendiği kişilere kendisi güvendi. Milletin her kesiminden insan önünü açık görmeye başladı. Ak parti milletle birlikte siyaset yapıyor. Toplumun her kesimini kendi bünyesinde topluyor çünkü biz 78 milyona hitap eden bir siyasi partiyiz? dedi.


ÇÖZÜM SÜRECİ


Çözüm sürecinin varlık nedenleri olduklarını vurgulayan Aydın, ?Çözüm süreci bizim varlık nedenimiz. Çözüm süreci bizim olmazsa olmazımız. Asla geri atmayacağımız bir konudur. Ak parti öyle bir irade ortaya koydu ki o günden bu güne şuanda net söylüyorum. Hdp milletvekillerinin dahi hayal edemeyeceği bir noktaya getirdi. Türkiye?yi demokratikleştirme adına kalkınma noktasında her anlamda refah seviyesi bakımından. Maalesef yıllarca bu sorunun gerçek bir sebebi aslında tek parti zihniyetinin o tekçi bakış açısıdır? diye konuştu.

Çözüm sürecini artık devlet politikası haline getirdiklerini ifade eden Aydın, ?Ak partinin varlık nedeni olduğu gibi görünen bu ülkede 78 milyonu kucaklayan sorunları ile ilgilenen dindar insanların sorunlarıyla gayri Müslimlerin, Alevilerin, Kürtlerin sorunlarıyla herkesin sorunlarıyla bunu da demokrasi çıtası ile ele alıyoruz. Çözüm sürecini biz yasal anlamda artık hükümet politikasının ötesinde devlet politikası haline getirdik. Ak parti bu kadar emek verdiği bu süreçten asla vazgeçmez? şeklinde konuştu.

Silahların gölgesinden siyaset yapılmaması gerektiğini vurgulayan Aydın, şunları söyledi:


? Silahlar bırakılacaktı. Birilerinin artık silahların gölgesinde siyaseti bırakması lazım. Demokratik siyaset zemininde her şeyi konuşabiliyoruz. Her platformda herşey konuşuluyor. Silahlarla hiçbir sonuca varılmaz. Bu tüm dünyada tescillendi. Tümden silahlar bırakılmalıdır. Herkes bu süreçte bir samimiyet testinden geçiyor. Çözümden mi yanasın çözüme karşı mısın, konuştuğun dil, eylem bu samimiyeti ölçecek ve dolayısıyla bu samimiyeti ölçecek olan da azim milletimizdir. Milletimiz akıda görüyor karayı da kim neye hizmet ediyor çok iyi görüyor. Bu açıdan herkes üzerine düşeni yapmalıdır?


SEÇİMLERDEKİ KARARA SAYGILI OLUNMASI GEREKİR

Seçimlerde milletin vereceği karara herkesin saygılı olmasını dileyen Aydın, ?Algı operasyonu yürütülüyor. Kimin barajı açıp aşmayacağına millet karar verecek. Milletin vereceği karara herkes saygılı olmalı. Barajı aşsın aşmasın saygı olalım. Bu karar başımızın tacıdır. Sözde karar da milletin milletin feraseti sağduyusuna güveniyoruz. Türkiye de siyaseti milletimiz takip ediyor. Kim neye hizmet ediyor çok iyi biliyor. Barajın aşılmasının neye hizmet vereceğini ve neye zarar vereceğini çok iyi biliyor. Ama Türkiye?nin yeni anayasa, başkanlık sistemi ve çözüm sürecine ihtiyaç var. Türkiye?nin paralelle mücadelesine henüz etkin bir şekilde devam ettirmesi lazım. Bu konuştuğumuz yeni türkiye?nin inşası ve ihyası noktasında yapılması gereken reformlar var. Yeni Türkiye?nin ikinci yarısını başlatıyoruz bu seçimde. Biz mutlak surette yeni anayasa yapacak sayısal çoğunluk istiyoruz. Kim baraja takılır takılmaz benim için önemli değil? ifadelerini kullandı.


ANAYASA YAMALI BOHÇAYA DÖNÜŞTÜ

Anayasanın artık bir yamalı bohçaya dönüştüğü belirten Ahmet Aydın, şöyle devam etti:


?Biz yeni Türkiye?yi konuşuyoruz. Yeni türkiye?ye ilişkin olarak bir çok adımlar attık. Eski Türkiye?de var olan olağan haller devlet güvenlik mahkemeleri, ekonomik sıkıntı, güvensizlik ortamı eski Türkiye?de kaldı. Yeni türkiye?de bunlara prim vermeyeceğiz. Yeni türkiyenin ikinci yarısında yapacağımız işler var. Bunlardan biri 2023 hedeflerinden bahsediyoruz. 2 trilyonluk milli gelirden bahsediyoruz. 500 milyar dolarlık ihracattan bahsediyoruz. Kişi başı 25 bin dolarlık milli gelirden bahsediyoruz. İleri demokrasiden bahsediyoruz. İkinci yarının başlangıcı 7 haziran olacak. Eksik kalan yanlar var. Biz halen darbe anayasası ile idare ediliyoruz. Elimizi kolumuzu bağlayan bir darbe anayasası bu anayasayı 17 kez toplamada da 113 maddesini değiştirmemize rağmen yamalı bohçaya dönüşmüş. Halen darbe ruhu kokan bir anayasa amalarla, fakatlar ile Millete verilen egemenliği kısıtlayan bir anayasa. Bu dönem bunun için yeni anayasa diyoruz bu dönemi başkanlık sistemi ile taçlandırmak istiyoruz. Çözüm sürecinin mutlu sona ermesini istiyoruz. biz ideolojik siyaset yapmayız. Biz millet siyaseti yapıyoruz. Siyasetin merkezine milleti koymuşuz. İnsanı yaşatarak devleti yaşatmaya çalışıyoruz. Geçmişte önce devlet sonra millet. Bizde önce millet diyoruz. Devlet millete hizmet eden bir kuruluştur. Milletin huzur ve refahı asıldır?


 İÇ GÜVENLİK PAKETİ

İç güvenlik paketiyle insanların özgürlüklerini korumayı hedeflediklerini dile getiren Aydın, konuşmasını şöyle tamamladı:

?İç güvenlik yasasında bir defa zannediyorlar ki toplantı yürüyüş hakkı elden gidiyor. Aslında toplantı, gösteri yürüyüş serbest ve bunları serbestleştiren bu özgürlüklerin önünü açan ak parti iktidarı. Toplantı bahanesiyle gidiyorsunuz barbar bağırıyorsunuz. Ama toplantıya yüzü maskeli insanlar giriyor elinde Molotof, sapanlar, demir bilye atıyorlar. Siz özgürce toplantı yapıyordunuz ama o maskeli elinde bilye olan silah olan insanlar sizin toplantınızı da hukukluktan, realiteden illegalleşmeye dönüştüğünü göstermez mi. Orada o toplantıda sapanla demir bilye attı elindeki molotofu attı karşısındaki dükkanı yaktı. Siz özgürlüğünü kullanıyorsunuz ama bir başkasının özgürlüğünü tehdit etmek mi zorundasınız. Yani o molotofu, maskeyi, demir bilyeyi, silahla toplantıya katılmayı yasaklıyoruz. Bunlar niçin hem toplantıya katılanların beni eleştirenlerin dahi canı mal emniyetini korumak hem de caddenin sokağın güvenli bir şekilde sağlamak. Dükkanların yakılmaması yanmaması insanların ölmemesi. Biz bu iç güvenlik yasası ile bunlara engel olmaya çalışıyoruz? dedi.

İlk Yorumu Yap

Yorum Yap