Halkla Beraber Topyekün Barışa Sahip Çıkacağız

Halkla Beraber Topyekün Barışa Sahip Çıkacağız


HDP Adıyaman Milletvekili Behçet Yıldırım, çözüm süreci ile ilgili açıklama yaptı.

 

HDP İl Başkanlığında yapılan açıklamada, Yıldırım, 2013 yılı Nevruzdan itibaren silahların susması, çatışmaların durması ve kürt sorunun demokratik, barışçıl yöntemlerle çözülmesi için devam eden çözüm ve ateşkes sürecinin olduğunu anımsattı.

 

Bu ateşkes sürecinin kalıcı bir ateşkese dönüşmesi için 28 Şubat 2015 tarihinde Dolmabahçe mutabakatının kamuoyuyla paylaşıldığını hatırlatan Yıldırım, ?Dolmabahçe mutabakatı sadece Kürt sorunun çözümüne ilişkin değil, genel olarak tüm ülkeyi demokratikleştirecek ,demokratik siyasete alan açan ve ülkeyi normalleşmeye götürebilecek bir mutabakattı. Ancak Dolmabahçe mutabakatı,seçim sürecine denk geldi ve aslında hükümet ve cumhurbaşkanından da ilk gelen tepkiler de olumluydu. Halkta barış ,çözüm adına da ciddi anlamda bir umut yarattı. Halk çözüm sürecini ve geldiği noktayı sahiplendi. Ancak Akp bir yanlış okuma ile çözüm sürecinin kendisine oy getirmeyeceğini düşündü. Bunun yanlış bir okuma olduğu da 7 haziran seçim sonuçlarıyla da anlaşılmış oldu. Kürt sorunun çözümü için ben bütün siyasi hayatımı ortaya koyarım,gerekirse baldıran zehri içerim,diyen cumhurbaşkanı, bir yanlış okuma sonucu oyların bir iki puan düşecek diye, ülkeyi savaşa sürükleme pahasına çözüm sürecine, barış sürecine nihai noktayı aklına koymuş ve 7 haziran seçimlerinde halk iradesini ortaya koymuş olmasına rağmen bu iradeyi yok sayarak, çözüm sürecini bitirmiştir? dedi.

 

Yıldırım, şöyle devam etti:

 

?Hatırlarsanız seçim sürecinde masa yoktur,kürt sorunu da yoktur noktasına gelen cumhurbaşkanı olmuştur.İzleme heyetinede kendisi karşı çıkmıştır.O dönem Başbakan yardımcısı Bülent Arınç ?Cumhurbaşkanının müdahalesi olmasaydı, silah bırakma çağrısı olacaktı?, ?heyet kurulacak, sorumluluk hükümette? demişti. Ancak sonradan Melih Gökçek aracılığıyla parsel kavgasında sus pus edilmiştir.

 

O gün bir izleme heyeti kurulabilmiş olsaydı, cumhurbaşkanı buna karşı çıkmamış olsaydı, şuan herşey açık beyan ortada olmasına rağmen, kimse bu süreç niye bitti deme ihtiyacı bile hissetmeyecekti. İzleme heyetinin beyanı esas alınacak ve barışı, çözümü kimin istemediğini tutanakları ve hakemliğiyle bütün kamuoyuna bildirecekti. İşte bu puslu havayı dağıtacak en etkili çağrıyı da belki izleme heyeti yapacaktı. İzleme heyetiyle beraber, çözüm süreci tamamen şeffaf bir sürece girecek,sonrasında meclise taşınarak belki nihayete erecekti. Ancak sorunun çözümüne ilişkin hiçbir mekanizmayı kabullenmeyen Cumhurbaşkanı 7 haziran seçimleriyle beraber, başkanlık hayali bitince, çözüm sürecini de bitirmiştir. Ki bunu biz değil bizzat yalçın Akdoğan ?8 haziran sabahı henüz bu çatışmalı süreç başlamadan, HDP bundan sonra çözüm sürecinin ancak filmini yapar? diyerekaçıkça bugünkü çatışmalı sürecin işaretini vermiştir. Yine daha sonraki açıklamalarıyla da ?seni başkan yaptırmayacağız?cümlesinin Erdoğanı tahrik ettiğini söylemiştir. Bir nevi Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan sürecin Erdoğan?ın başkan olmaması nedeniyle bitirildiğini açıkça beyan etmiştir. Unutmayalım ki Erdoğan?ı başkan yaptırmayan Türkiye Halklarının seçim sonucuyla ortaya çıkan iradesidir. Halk başkanlığa hayır, çözüm sürecine evet mesajı vermiştir. Ancak her iki cümlesinden biri ?milletin iradesine saygı duyun? diyen iktidar kendisine verilen mesajı görmeyerek, halkın iradesine saygı göstermemiştir. Adeta halkın iradesi yok sayılmıştır.

 

Barajın altında kalması için yapılan bütün provakosyanlara rağmen, HDP nin yüzde 13 oy almış olması adeta bir suçmuş gibi algılanmıştır. Bu iradeyi yok saymaya çalışan aynı iktidar, bugün kürt sorunun çözümünde halkı muhattap alacağını, bir nevi muhataplarının halkın temsiliyetini kazanan HDP olmadığını söylemektedirler?

 

Halkı muhatap almalarını kendilerinin de  tavsiye ettiklerini aktaran Yıldırım, şunları aktardı:

 

?7 haziran seçimleriyle halkın iradesi ortaya çıkmıştır.  Bu halk sadece 2 ay önce hükümete uzlaşı ve barış mesajı verdi. Halkı muhatap alıyorsanız bu mesajı dikkate alırsınız. Bu halk seni başkan yapmadı diye bu halka savaş açtınız. Ülkeyi sonu bilinmez bir çatışmaya,halkın çocuklarını göz göre göre ölümlere sürüklediniz. Bu mu halk muhattaplığınız? Bir adam açıkça bir ülkeyi,bir ülkenin geleceğini rehin almış durumdadır.Bu savaş bir vatan savunması değil,bir vatan savaşı değil açıkça saray savaşıdır.Bir kişinin başkanlık hayali savaşıdır.Demokratik yollarla iktidar olamayınca,ülkeyi kaosa ,savaşa sürükleyip seçim kazanmak isteyenlerin savaşıdır. En bariz örneği olarak İşid bahanesiyle başta Eğitim sen olmak üzere,demokratik kamuoyu üzerinde baskı oluşturmak amacıyla bir hafta içinde binlerce kişi yargı cenderesine sokulmuştur.İşid?e değil asıl olarak tüm Demokrasi güçlerine savaş ilan edilmiştir.

 

Barış ve çözüme bütün yüreğimizle sahip çıkacağımızı kamuoyunca bilinmesini isteriz.Bilindiği gibi Eşbaşkanlarımız tarafından yapılan ateşkes çağrıları olmuştur.Her iki tarafa da ateşkes çağrısı yapılmış,bu çağrıya KCK tarafından olumlu bir yanıt verilmiş olmasına rağmen hükümet tarafından yoğun hava operasyonlara devam edilerek olumsuz yanıt verilmiş,tarafımızdan istenen çağrı yine kendileri tarafından boşa çıkartılmıştır.Şuan yapılan askeri bir operasyondan ziyade siyasi operasyonlardır.Topyekün barış iradesine operasyon yapılmaktadır. Demokratik,barışçıl eylem ve etkinliklerle barışa sahip çıkacağımızı kamuoyunca bilinmesini ve desteklenmesini arzu ediyoruz.Hiçbir makam ve mevki ve iktidar güdüsü çocuklarımızın hayatından daha değerli değildir.Çocuklarımız onların iktidar hırsına feda etmeyeceğiz?

 

Adıyaman?ın bu ülke gündeminden bağımsız bir yer olmadığını anlatan Yıldırım, ?Adıyaman huzur kenti ezberinden yorulmayan Akp milletvekillerine sesleniyorum, Adıyaman?ın huzur kenti olmasını hepinizden çok biz istiyoruz. Adıyaman barışa sahip çıkmakla huzur kenti olur. Adıyaman İşid?e müsamaha göstererek, kol kanat gererek huzur kenti olmaz. Adıyamanın işid bombacılarıyla anılması hepimizi rahatsız etmektedir.Ancak ben akp milletvekillerine sesleniyorum;İşid Adıyamanın sorunu değilmi? Bugün bu güzelim kent işid ile anılıyorsa bunda 13 yıllık akp iktidarının sorumluluğu yokmu? Adıyaman Akp milletvekillerinin beyanlarında basında,mecliste ve diğer platformlarda işid ile ilgili tek bir cümle duydunuz mu? Halk açıkça evlatlarının işide katılmasından şikayetçi iken,bu şikayetlerini açıkça size iletmelerine rağmen ,işid?e ilişkin tek bir cümle kurdunuz mu? Bugüne kadar İşid?in Adıyamanın huzurunu kaçırmaması için ne yaptınız? Hangi önlemlerin alınması için çaba sarf ettiniz?Yoksa merkezdeki ağza bakmaktan Adıyaman?ın sesini mi duymadınız mı? Adıyamanın huzurunu bozanlar, işid ile ilgili herhangi bir beyanda bulunmayan, herhangi bir önlem almayan, açıkça İşid?e müsamaha gösteren bakan şakşakçısı Akp milletvekilleri ve mülk idare amirleridir.

 

Hem suruçtaki patlama, hem Adıyaman?da yaşamını yitiren asker, yine Adıyaman?dan çıkan işid bombacılarıyla ilgili her üç olayı da kapsayacak, terör olaylarının araştırılması önerisi Akp ve mhp oylarıyla reddedilmiştir. Bu terör olaylarının araştırılmasını, nasıl ve kimler tarafından yapıldığını, halk adına araştıralım, bunun faillerini, sebeplerini ortaya çıkaralım istedik, ancak Akp araştırılmasın, karanlıkta kalsın, gerek yok diyerek bu araştırma önergesini reddetmiştir. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması adına bunların açığa çıkarılması gerekmektedir.Ancak Akp olayların üzerini örterek, huzurumuzu kaçıracak bu tür olayların yaşanmasına ne yazık ki zemin sunmuştur? diye konuştu.

 

Canlı kalkan olmaları nedeniyle halkın suçlandığını dile getiren Yıldırım, ?Biz daha önceki açıklamalarımız da belirttik, canlı kalkan herkesin ama herkesin yaşam hakkını korumaya yönelik sivil, yasal, demokratik, barışçıl bir eylemdir. Yürekleri yetiyorsa gelsinler, birlikte canlı kalkan olalım, hem asker hem gerilla ölümlerini engelleyelim. İnsanlar ocaklara ateş düşmesin, kimse ama hiçkimse ölmesin diye canlı kalkan oluyor. Gençlerimiz ölmesin diye hayatını ortaya koyuyor. Bize yürekten bahsedenler yüreğinde bir damla vicdan ve bir gram cesaret varsa buyursunlar hep birlikte hayatımızı ortaya koyarak, gençlerin ölümünü engelleyelim. İktidar ve temsilcileri Adıyaman da tayin,atama,ihale takipçiliği yapacağına ,geleneksel siyaset-rant ilişkisinden bir an uyanıp,iktidar olduklarının sorumluluğu ve bilinciyle Adıyaman?ın sorunlarını çözmelerini bekliyoruz. Adıyaman ırgat, işssiz, yoksul bir kent olmaktan öteye gidememiştir. Esnaf kan ağlamaktadır. 13 Yıldır iktidarda olanlar bunun hesabını vermelilerdir. Adıyaman işsizlikle,yoksullukla boğuşurken, esnaf kan ağlarken, Adıyaman bir huzur kentidir deyip, bakanların peşinde koşanlar, Adıyaman?ın tek bir sorununa çözüm bulamamıştır. Ova köylerinin, tarım arazilerini sulanmasına ilişkin, bir projeyi bile hayata geçirmemiştir. Adıyaman dört bir tarafı sularla çevrili bir kent olmasına rağmen bugün hala büyük ölçekte susuz tarım yapılmaktadır. Kendi toprağında çalışacak üretecek Adıyaman?ı ırgatlığa, işsizliğe, yoksulluğa mahkum etmişlerdir.

 

Bir bakanın Adıyaman a gelmesini, Adıyaman?a lütuf , Adıyaman?a hizmet gibi sunan zihniyet Adıyaman?ın yoksulluğunu, ırgatlığını bitiremez. Adıyaman?a bakıp, bakıp giden bakanların peşinde koşturacaklarına, Adıyaman?ın yoksulluk çığlığını haykıracak halkla beraber, iktidarı, Adıyaman için çözüm bulmaya zorlasınlar. Biz aldığımız 70 bin oya , barış talebine, halkımızla beraber sahip çıkıyor, halkımızla beraber barış mücadelesi veriyoruz. Akp yönetimi ve vekilleri gibi 180 bin oyu ailemizi kalkındırmak için iktidara peşkeş çekmiyoruz. Özet olarak, hem ülkemizin, hem şehrimizin bir huzur bölgesi olması için hem barışa hem Adıyaman?a sahip çıkacağız. Bize yönelik bütün saldırılara rağmen, bütün provakosyanlara rağmen, halkla beraber topyekün barışa sahip çıkacağız, biz bu ülkenin çocuklarını bir adamın iktidar hırsına kurban ettirmeyeceğiz? şeklinde konuştu.

İlk Yorumu Yap

Yorum Yap