Aydın, 14 Aralık Siyasi Bir Operasyon Değil

Aydın, 14 Aralık Siyasi Bir Operasyon Değil


AK Parti Grup Başkanvekili ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın; ?14 Aralık operasyonunu siyasi bir etkiyle başlatılan bir operasyon değildir. 14 Aralık mağdur edildiğini düşünen tahşiyeciler gurubunun şikayeti üzerine başlayan süreçtir? dedi.

 

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere seçim bölgesi olan Adıyaman?a gelen AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, gazetecilere yaptığı açıklamada, ?14 Aralık mağdur edildiğini düşünen tahşiyeciler gurubunun şikayeti üzerine başlayan süreçtir. Tamamen bir yargı süreci, bu süreci başlatan mağdur edildiğini düşünen gurubun şikayeti süreci yürütende yargı makamları dolayısıyla tarafsız ve bağımsız yargının bu süreci neticelendirmesini ve derinlemesine soruşturma yapmak suretiyle bunda kimin dahili varsa ona göre gerekirse soruşturmanın genişletilmesi noktasında bizim yargı makamlarından beklediğimiz odur? diye konuştu.

 

Bu işi başlatacak ve sonuçlandıracak olanın siyasi makamlar olmadığını vurgulayan Aydın, burada basına karşı, ifade özgürlüğüne karşı bir girişim varmış gibi algı operasyonuyla karşı karşıya kaldıklarını ileri sürdü.

 

Bunun tamamen mesnetsiz bir iddia olduğunu savunan Aydın, şunları söyledi:

 

?Burada ilgili şahıslarla ilgili ne bir basın suçundan bahsedebiliriz ne yazdıkları her han gibi bir yazıdan dolayı nede gazetecilik mesleğini yürütmelerinden dolayı bir işlem yapılmıyor. Sadece dediğim gibi özellikle ciddi manada bir süreçte mağdur edilen bir kesim var. Haksız tutuklamalara haksız işkencelere maruz kalan bir kesim var ve bu kesimin şikayeti üzerine başlamış onların mağduriyetine her kim yol açmışsa bunun soruşturtması bu soruşturma neticesinde de kim olursa olsun kimsenin sorumsuzluğu yoktur bu ülkede basın mensubunda olsa eğer işlediği eylem suça takabil ediyorsa kim olursa olsun sorumsuz değildir. Sonuna kadar bu işin yürütülmesi lazım?

 

ÇÖZÜM SÜRECİ CUMHURİYET TARİHİMİZİN EN ÖNEMLİ PROJELERİNDEN BİR TANESİ

 

Çözüm sürecinin cumhuriyet tarihinin en önemli projelerinden bir tanesi aktaran Aydın, siyasi iktidar olarak 100 yıllık bir sorunu çözmenin arifesine geldiklerini dile getirdi.

 

Bu ülkede yaşayan herkesin birliğini, kardeşliğini, beraberliğini düşündüklerinin altını çizen Aydın, bu ülkede yaşayan herkesin bir ve beraber yaşaması gerektiğine işaret etti.

 

Bu ülkede kurtuluş mücadelesinin birlikte verildiğine dikkat çeken Aydıni şunları kaydetti:

 

?Bu cumhuriyeti hep birlikte kurduk, bu ülkenin bütün unsurları, bütün vatandaşlarımız eşit anayasa temelinde bir olmalı, beraber olmalı, kardeş olmalı eşit ve adil haklara sahip olmalı dedik. Bu manada da Ak Parti ta kuruluşundan bunu önceleyen bir siyasi parti oldu. 3 temel kırmızı çizgiyle siyasete girdik ve 3 kırmızı çizgimiz olacak dedik. Siyasette dinsel siyaset, etnik siyaset ve bölgesel siyaset yapmayacağız dedik ve bugüne kadar da yapmadık. Kim olursa olsun bugüne kadar bu süreci yürüttük, bundan sonrada aynı şekilde sürdüreceğiz. Bu çözüm sürecinden ödün vermeyeceğiz, bir taraftan kamu düzeninin tesis ederken diğer taraftan çözüm sürecinden asla taviz vermeyip geri adım atmayacağız?

 

KONYA?DA TUTUKLANAN ÇOCUK

 

AK Parti iktidarının demokratikleşme adına muazzam adımlar attığını iddia eden Aydın, özellikle çocuk yaşta kişilerin tutuklanmamasının ve yine cezaevi şartlarıyla ilgili geçtiğimiz dönemlerde çok önemli reformlarlara imza atıldığını ifade etti.

 

Aydın, çocuk yaşta sayılanların tutuklanmamasının esas olduğunu anlatarak, kendilerinin gönlünden geçenin özgürlük olduğunu dile getirdi.

 

Suçların kanunda öngörülen cezalarının belli olduğunu aktaran Aydın, ?Tutuklama, özellikle hürriyeti bağlayıcı bir durum söz konusu olduğu için başka bir tedbir varken tutuklama en son başvurulan bir çaredir. Diğer adlı kontrol yöntemlerinde herhangi biriyle yapılıyorsa bunun sağlanması lazım. Hele ki 18 yaşın altındaki çocuklarda, çocukluğunun üzerindeki harabiyetleri bilenler olarak, dolayısıyla çocuk yaşta sayılan 16 yaşındaki bir gencin tutuklanması tabiki bizim de arzu ettiğimiz bir şey değil ama yargı kararı, yargı süreci. Dolayısıyla şu anda salı verilmesi de hakikaten bence de her halde doğru olmuştur. Sonuçta yargılama devam edecektir. Yargılama neticesinde verilen karar ne ise bu karara da saygı duyacağız? şeklinde konuştu.

 

MAKUL ŞÜPHE YASASININ ANAYASA?YA GÖTÜRÜLMESİ

 

Anayasa Mahkemesi?nin Ana muhalefet partisinin her yasayı götürdüğü bir merci haline getirdiğini savunan Aydın, CHP?nin milletin derdinden çok millet adına çıkan yasaları Anayasa Mahkemesi?ne götürme noktasında kendine bir görev addettiğini söyledi.

 

Makul şüphe olayının hukuka yeni giren bir kavram olmadığını anlatan Aydın, şöyle devam etti:

 

?Makul şüphe geçtiğimiz yıl Şubat ayına kadar zaten ceza mevzuatımızda, hukukumuzda olan bir kavramdı ve bir çok ülkede de makul şüphe yer alan bir kavramdır. Çünkü özellikle kamu düzeninin bozulmasına sebebiyet veren haller karşısında bunun ön tedbir alma noktasında bir takım makul şüpheye işlemlerin yapılması gerekirdi. İşte bu geçmişten şubat ayına kadar var olan bir şeydi. Son gelişen olaylarla birlikte tekrardan makul şüphenin olması gerektiği hasıl olduğu için çünkü biz bunu tecrübeyle yaşadık.


Özellikle son Kobani hadisesinde, yine kamu düzeninin bozulmasına yönelik bir takım hadiselerde makul şüpheden vazgeçilmesinin başka yan tesirlerinin olduğunu gördük. Çünkü somut delil dediği zaman bu biraz daha takdire dayalı birşey ve özellikle adeta ilk etapta mahkumiyete yetecek kesin delil şeklinde algılandı. Bazı merciler bunu farklı farklı yorumladı. Dolayısıyla makul şüphenin varlığı halinde asıl olan kamu düzeninin tesis edilmesi. Buna engel olan ya da bu düzenin bozulmasına sebebiyet verenlerle ilgili tabiki makul şüphe yeniden var olan durumu hukuk sistemimize dahil ettik. Bundan endişelenecek birşey yok, gocunacak da bir durum değil. Sıfırdan, yen bir şey değil ve halkımızın özgürlüklerini kamu düzeninin olduğu bir ortamda kullanabileceğini düşünerekten bunun gerekliliğine kanaat getirdik. Dolayısıyla sisteme dahil ettik. Tabi Anayasa Mahkemesi Ana muhalefetin talebi üzerine yeniden inceleyecek ama bizce makul şüphenin olması gerektiği kanaati ağır?

İlk Yorumu Yap

Yorum Yap