Eşitsizliği Ortadan Kaldırmak Boynumuzun Borcudur

Eşitsizliği Ortadan Kaldırmak Boynumuzun Borcudur



Hemşerisi Arif Güzelaydın'ın düğününde katılan Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, “Türkler, Kürtler ve Araplar hepsi Allahın eşit kavimleridirler. Hiç kimsenin kimseden üstün yanı yoktur. Bütün diller Allah katında eşittir” dedi.

Metiner, “Kur-an’da Türk, Kürt’ten üstündür diyor mu? Peki nereden çıkıyor bu üstünlük? Nereden çıkıyor bu milliyetçilik tartışması. Efendim Kürtler bir ulustur, Kürtler bir aşirettir, topluluktur v.b bu ırkçılık nereden çıkıyor bu Allahın belası ırkçılık. Halbuki kutsal kitabımıza uysak hiçbir sorun olmayacak. Sayın başbakanımız bu ırkçılığı ayaklarımızın altına aldığın söyledi. Bütün bu ülkenin bütün kafatasçıları, ırkçıları ayaklandılar. Bin kez söyleriz. Kendini Kürt’ten üstün gören Türkçülük anlayışını ayaklarımızın altına alırız. Kürtlük üzerinden yapılan ırkçılıkları ayaklarımızın altına alırız. Arapçılıkları ayaklarımızın altın alırız. “Üstünlük takva iledir”. Eğer üstünlük iddiası kuran-ı kerim’e uygun bir iddia olsaydı peygamber efendimiz (s.a.v) köle Bilal-ı Habeşi’yi kendi öz amcasından üstün tutmazdı.

Peki Ebu Leheb dediğimiz kimdir? Elleri kurusun dediğimiz Ebu Leheb kimdir? Araptır, arabın en soylu aşiretine mensuptur. Peygamberimizin en yakın akrabasıdır. Peki Habeşli Bilal kimdir? Bir köledir. Köle; Mekke’de alınıp satılan insanlardır.  Ama Allah’ın indinde Resul’ün indinde köle Bilal Mekke’nin en soylu Ebu Leheb’in den de Ebu Cehil’inden de bin kat daha değerlidir. Bizim ayaklarımızın altına aldığımız ırkçılık bu tür bir ırkçılıktır.

Sakın ha İslami ölçülerden, insani ölçülerden taviz vermeyelim. Kimse kimseden üstün değildir bunu kabul edeceğiz. Peygamberimizin dediği gibi hepimiz bir tarağın dişleri gibi eşitiz. Bir Kürt hangi hakka sahipse bir Türk de aynı hakka sahip olacaktır. Aynı hakka sahip değilse eşitsizlik varsa orada demokrasi de yoktur İslami ölçüler de ayaklar altına alınmıştır. İnsanlık ta söz konusu değildir.” dedi.

 

Bu oyunu hep birlikte bozacağız


Metiner, “Bu ülke hepimizin, bu devlet hepimizin. Sen Türkü yükselttin kürdün varlığını inkâr edemezsin. İnkâr edersen işte bugünkü durumlar ortaya çıkar. Biz akan kanı durdurmaya çalışıyoruz eşitsizlikleri ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Birileri bize düşman kesiliyor. Niye? Çünkü bu eşitsizliklerden besleniyorlar, kadavralardan besleniyorlar. Birileri dağdan şehit cenazelerinin gelmesini bekliyor. Biri iki parmağını kaldıracak diğeri başka türlü hareket yapacak. Ama öte tarafta Türk anne, Kürt anne ağlayacak. Türk Mehmet’in annesi, Kürt Mehmet’in annesi ağlayacak; babası ağlayacak. Ötekisi 3-5 oy devşirmek için sevinç naraları atacak. Artık bu oyunu hep birlikte bozmamız lazım. Akan kanı durdurması için Başbakan’ın dediği gibi bandıran zehri de olsa içeceğiz. Bu kardeşkanı durdurmak için nefislerimizi ayaklarımızın altına alacağız. İslam’ın ölçülerine uygun hareket edeceğiz.  Kitabımızın ölçülerine uygun davranacağız. Türk’ü Kürt’ten Kürt’ü Türk’ten üstün ve değersiz kılan her türlü etnik milliyetçi anlayışları, ırkçılıkları ayaklarımızın altına alacağız cehennemin dibine kadar yolu var diyeceğiz.” dedi.

 

Dillerimizin ve Dinlerimizin önündeki Engelleri kaldıracağız.

Dil ve dinler önündeki engellerin kaldırılacağını söyleyen Metiner, “Biz kardeşiz, biz sadece et ve tırnak değiliz. Biz aynı zamanda aynı damarlarda dolaşan kan gibiyiz. Bu ülkede kimin Kürt, kimin Kürk olduğu belli değildir. Kanlarımız birbirine karışmıştır. Onun için dillerimizin önündeki yasakları kaldıracağız. Dinlerimizin önündeki yasakları kaldıracağız. Kimin dilini ne kadar nereye kadar kullanmak istiyorsa kullanacak; kim dinini nereye kadar kullanmak istiyorsa kullanacak. Herkes bu ülkede özgür olacak. Bazıları daha fazla özgür olmayacak, bu özgürlükler noktasında eşit olacağız. Senin ne hakkın varsa benimde o hakkım olacak. Senden 1 gr daha fazlasını istersem ne dersem eyvallah. Ama benden 1 gr eksiğine razı olmamı istersen senin kardeşlik anlayışına itiraz ederim, senin demokrasi anlayışına itiraz ederim, senin Müslümanlık anlayışına itiraz ederim senin ne hakkın varsa benim de o hakkım olacak. İşte! Kardeşlik bu… İslam bize bunu söylüyor. Bir tarağın dişleri gibi eşitiz. Onun dışındaki mülahazalar bize ait mülahazalar değildir. Senin dinin ne kadar makbulse benim dinim de o kadar makbuldür. Sen dininle ne yapabiliyorsan bende dinimle onu yapacağım. Bu kadar basit… Hiç teori falan gerek yok. Sen başı açık bir vatandaş olarak milletvekili olabiliyorsan, kamu görevlisi olabiliyorsan ben de başı kapalı bir vatandaş olarak hakim de olacağım, milletvekili de olacağım kamu görevlisi de olacağım belediye başkanı da olacağım. Seni benden üstün kılan hiçbir rejim yoktur. Eğer böyle bir rejim varsa o rejimi de sizin hür iradenizle sandıktan çıkardığımız irademizle Ankara’da paramparça etmek boynumuzun borcu olsun” şeklinde konuştu.” dedi.

İlk Yorumu Yap

Yorum Yap