Milletvekili Metiner TBMM´de Cumhuriyeti Anlattı
Sayın başkan, değerli milletvekilleri
Cumhuriyetimizin 89. yıldönümünü kutlarken asıl cevap vermemiz gereken soru, nasıl bir cumhuriyet istediğimiz sorusudur.
Çünkü cumhuriyet ne tek başına değerli, ne de değersizdir. Ne iyi, ne de kötüdür.
Cumhuriyetin bizatihi kendisine değer atfetmek, doğru bir kalkış noktası değildir. Asıl değerli olan şey, demokrasinin kendisidir.
Demokrasiden yoksun bir cumhuriyet ruhsuz bir cesede benzer.
Değerli milletvekilleri,
Hepinizin bildiği gibi, yeryüzünde çeşitli cumhuriyetler vardır. Koyu totaliter-despotik bir rejim olan Sovyetler Birliği de bir cumhuriyetti. Saddam’ın Irak’ı da… Kaddafi’nin ülkesinde de cumhuriyet vardı. Esed’in Suriye’sinin adı da cumhuriyettir. İran’da totaliter-otoriter İslamcı rejimin adı da cumhuriyettir. O yüzden diyorum ki, tek başına cumhuriyet iddiası demokrasi açısından kıymet-i harbiyesi olan bir iddia değildir.
Her cumhuriyet demokrasi değildir, ama her demokrasi doğası gereği cumhuriyeti içindir.
Değerli arkadaşlar,
Demokrasinin dominantı nedir diye sorarsanız kestirmeden şu cevabı verebilirim: demokrasi hür ve eşit vatandaşları olan bir rejimin adıdır.
Değerli milletvekilleri,
Bizim cumhuriyetimiz demokrasinin tam olarak neresine denk düşmektedir?
Cumhuriyetimizin geçmişi, özellikle de tek partili dönem bütünüyle demokrasiden yoksundur.
Doğrudur, ülkeden Osmanlı hanedanı kovulmuştur, saltanata son verilmiştir. Ama bunun yerine ne yazık ki tek parti hanedanı ve saltanatı tesis edilmiştir.
Tek parti devletinde cumhuriyet cumhurun değil, imtiyazlı zümrelerin yönetim biçimi olarak dayatılmıştır.
Kulluktan vatandaşlığa geçildiği iddiası da doğru değildir. Kulluk sadece biçim değiştirmiştir. Mutlu bir azınlık için ayrıcalıklı bir vatandaşlık rejimi oluşturulmuştur.
“Milli Şef” rejimi, sadece bir kulluk rejimi değil aynı zamanda dibine kadar faşist bir rejimin adıdır.
O dönemde millet iradesi şeklen savunulmuş, milletin hâkimiyet yetkisini ancak ve sadece parti eliyle kullanabileceği hükmü esas alınmıştır.
Demokrasiden yoksun bu cumhuriyetçilik anlayışı ne yazık ki yakın zamanlara kadar sürmüştür.
Bu ülkede başbakanlık makamında oturan partimizin genel başkanının başörtülü eşiyle Çankaya’ya çıkması bile yasaklanabilmiştir.
Bu utanç verici yasak yeni kutladığımız cumhuriyet bayramıyla ortadan kaldırılabilmiştir.
Değerli milletvekilleri,
Hala cumhuriyetçilik adına farklı yaşam tarzlarına mensup vatandaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerinden yoksun bırakılabileceği anlayışında olanların var olduğunu görmek, demokrasi adına üzücüdür.
Seçme ve seçilme hakkını tanıdığımızı gururla söylediğimiz kadınlarımızdan bazıları, sözgelimi başörtülü vatandaşlarımız ne yazık ki seçilme hakkından yoksun bulunmaktadırlar. Kamusal alandan sürülen bu vatandaşlarımız kamusal haklardan tıpkı diğer vatandaşlarımız gibi yararlansın denildiğinde ise birileri kalkıp cumhuriyet savunusu altında hala yasakçılığı savunabilmektedir.
Demokrasi adına bu büyük bir utanç kaynağıdır.
Değerli milletvekilleri,
Cumhuriyetin sahibi de, koruyucusu da halktır.
Demokratik cumhuriyetlerde askeri ve bürokratik vesayet rejimine yer yoktur.
Demokratik cumhuriyetlerde, sivil otoritenin emrine girdi diye askerler cumhuriyete sahip çıkmamakla suçlanmazlar, tam tersine övülürler.
Demokratik cumhuriyetin hür ve eşit vatandaşları vardır.
Demokratik cumhuriyetin “Führer”i olmaz.
Demokratik cumhuriyetlerde vatandaşlara ideoloji, din, mezhep ve yaşam tarzı dayatılmaz.
Demokratik cumhuriyetin kamusal alanı bütün vatandaşlara açıktır.
Görünen o ki bizim cumhuriyetimizin hala demokrasi adına eksiklikleri bulunmaktadır.
Bu eksiklikleri hızla gidermeliyiz diyorum.
Türkiye’ye Baas tipi bir cumhuriyet yakışmaz.
Hala tek parti döneminin cumhuriyetçilik anlayışına özlem duyanlar, halkı seçmesini bilmeyen bir güruh veya göbeğini kaşıyan adam diye aşağılayanlar lütfen demokrasiden bahsetmesinler.
Değerli milletvekilleri,
Türkiye’de Baas tipi cumhuriyet arzulayanlar bilsinler ki o tip cumhuriyetlerin dönemi kapandı. Kapanıyor.
Çok şükür cumhur artık demokrasinin ruhuna uygun bir biçimde kendi cumhuriyetine sahip çıktı. Çıkıyor.
Ak parti hükümetinin yaptığı, cumhurun bu isteğine uygun eksiksiz bir demokratik cumhuriyeti inşa etmekten ibarettir.
Cumhuriyetin elden gittiğini söyleyenlere hatırlatmak isterim ki, elden giden cumhuriyet, o imtiyazlı zümrelerin despotik cumhuriyetleridir.
Cumhuriyet demokrasiyle beraber cumhurun rejimine dönüşüyor artık.
Cumhuriyetimizin demokrasiyle taçlandırılarak ilelebet yaşaması dileğiyle, hepinizin cumhuriyet bayramını kutlar, genel kurulu saygıyla selamlarım.
İlk Yorumu Yap